Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesinin de fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla açtığı tazminat davasının … günlü, E:…, K:… sayılı karar ile istemle sınırlı olarak kabul edilerek tazminine karar verilen tazminat miktar ile bilirkişi raporunda tespit edilen zarar tutarı arasındaki 207.205.000.- lira farkın yapının yıkım tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tazmini ve bu farkın ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; Mahkemenin E:… esas sayısına kayıtlı dosyasında, bilirkişilerce davacı zararının 586.037.812 lira olduğunun tesbit edildiği, bilirkişi raporuna yapılan itirazların reddedildiği, mahkemenin … günlü, E…., K:… sayılı kararı ile tazminat isteminin kabulüne karar verildiği, bu kararın Danıştay 6....

    verilmesini talep ve dava etmiştir....

      verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Öte yandan, davalının yapmış olduğu beton direkli tel örgünün yıkımına ve meyve ağaçlarının sökülmesine karar verilmiş olması doğru ise de, yıkım kararının infazı ilgilendirdiği ve yıkım bedelinin de infaz aşamasında belirleneceği gözardı edilerek yıkım masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesi de isabetsizdir. Hâl böyle olunca, ecrimisil isteminin kısmen kabulü ile, kabul ve red oranına göre yargılama masrafları ve avukatlık ücretine hükmedilmesi, yıkım isteminin kabulü ile yetinilerek yıkım masraflarının tahsiline ilişkin hüküm kurulmaması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        için maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden her iki taraf içinde maddi ve manevi tazminat istemlerin kabul ve reddedilen kısımları nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.09.2006 gün ve 247-277 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 26.02.2007 gün ve 2006/14833-2007/2599 sayılı ilamı ile, "Davacı, davalı belediyeye ait Y........ semt pazarındaki büfe-pergola-wc'yi 1.7.2004 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira bedellerini düzenli olarak ödediğini, davalı belediyenin herhangi bir tahliye veya yıkım kararı olmadan 27.1.2005 tarihinde mecuru içinde eşyaları olduğu halde yıktığını, yıkım nedeniyle mecuru kullanamadığını ileri sürerek, tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla davalının yarattığı muarazanın men'i ni kiracılığın tesbiti, sözleşme ile kiraladığı alanın kiralandığı andaki müştemilatı ile birlikte kiralama amacına uygun kullanım şekline göre kendilerine teslimine karar verilmesini istemiştir....

            Sigortalı konutta depremle oluşan hasara ilişkin ilk tespitlerin yapılmasından sonra, resmi kurumlarca düzenlenen hasar listelerine yazılacağı, ilk tespit sonrası yapılacak detaylı incelemelerde elde edilen sonuçlar dahilinde ağır hasar ve yıkım kararı verilebileceği de izahtan uzaktır. Davacı taraf, binanın yıkım kararının, zeyilnamenin düzenlenmesinden sonra (14/04/2012'de) alındığını iddia etmektedir. Davacının iddia ettiği şekilde, konut alanının artırılmasına ilişkin 20/02/2012 tarihli zeyilnamenin düzenlenip, ilave primin davacı tarafından ödenmiş olduğu ve yıkımın da 14/04/2012 tarihinde karara bağlandığı durumda, ilk hasar durumu tespit edilmiş olan konutla ilgili (yıkım kararından önce) zeyilname düzenleyen davalının, zeyilnameye konu sigorta bedelinden de sorumlu olacağı gözetilmelidir. Davacı yanın iddiasına konu edilen bu hususların tespiti için gerekli belgeler toplanmadan, davalının hukuki durumu hakkında değerlendirme yapılması, eksik inceleme niteliğindedir....

              görüldüğünden ve bu husus kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, A ve C blokların ........2002 tarilhi bilirkişi raporunda açıklanan şekilde proje ve ruhsatına uygun hale getirmesine, B bloğun yıkılmasına, tadilat ve yıkım masraflarının davalı yükleniciden alınmasına dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin ........2012 tarih ve 3779 esas, 6730 karar sayılı ilamıyla onanmıştır....

                Bu halde T8 Başkanlığı'na müzekkere yazılarak davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının kamulaştırılması amacıyla alınmış bir karar olup olmadığı, yapının yıkımıyla ilgili alınmış bir yıkım kararı olup olmadığı, yıkım kararı alınmış ise gerekçesinin ne olduğunu ve yıkım çalışmalarının başlayıp başlamadığı ,ayrıca kentsel dönüşüm çalışmalarının başlanıp başlanmadığı ve dolayısıyla davalı idarenin taşınmaza bir el atmasının olup olmadığına dair bütün bilgi ve belgelerin davalı idareden temini ile dosya arasına alındıktan sonra değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                ve yıkım masrafının tahsili için de geçerli olduğunun kabulüne imkân bulunmadığı, Bu durumda, İdare Mahkemesince, yıkım ve yıkım masrafının tahsili yönünden işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, "cezaların şahsiliği" ilkesinden hareketle verilen kararın bu kısmında hukuki isabet görülmediği sonucuna varılarak, ......

                  UYAP Entegrasyonu