Hal böyle olunca; tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bedele hükmedilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de; vekil ile son kayıt maliki arasında el ve işbirliği bulunduğuna göre bedelden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda dosyaya sunulan ibraname nedeniyle davacının talep edebileceği bir hakkın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir, Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup mahkemece bedele hükmedilmiş, bu karar icraya konulmuş, 04.04.2014 tarihinde bedel ödenmiş, iki tarafın vekili ibraname düzenlemiş, ancak ibraname tarihinden sonra karar Dairece iptal tescil isteğinin kabul edilmesi gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra taraflar...
Noterliğinin 04/10/2012 tarih, 24915 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile, davalı müteahhit şirketi temsile yetkili müdürü .... arsa sahiplerine vekaleten 94.650 TL bedelle sattığını, satış bedelinin de nakden alındığını, satış vaadi sözleşmesi imzadan hemen sonra 09/10/2012 tarih ..... yevmiye ile tapu siciline müvekkili tarafından şerh ettirildiğini gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi konu, 22454 ada, 2 parsele kayıtlı 8. Kat, 30 nolu bağımsız bölüm mesken niteliğinde olan taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapu kaydının davacı müvekkili adına tesciline karar verilmesini, davaya konu taşınmazın üçünçü şahıslara devir ve temlikimin önlenmesine yönelik tapu kaydı üzerine ihtivadi tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ödenen yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalı yükleniciden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Eksiklik nedeniyle geri çevrilen dosyadakı eksiklik ikmal olunduktan sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı mülkiyet aktarımı ikinci kademedeki istek ise 3.650,00 YTL’den ibaret satış bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Birleştirilen davada aynı nedenlere dayalı olarak ...’de davalı gösterilmiş, halen arsa sahibi davalılar üzerindeki 3 numaralı bağımsız bölüm tapu kaydının iptal ve tescili talep edilmiştir. Davalı arsa sahipleri bağımsız bölüm tapusunun mahkeme hükmüyle ... adına tesciline karar verildiğini, kendilerinin dava açılmasına neden olmadıklarını savunmuştur. Davalı yüklenici ... davacının dayandığı adi yazılı sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, satış bedelinin de ödenmediğini, ileri aşamada ise sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunu bedelin de ödenmesi sebebiyle davayı kabul ettiğini bildirmiştir....
Davacı, okuma yazma bilmediğini, mirasbırakan babaannesi...dan kalan taşınmazların araştırılması amacıyla davalı kardeşi ...’ı vekil tayin etmek istediğini, ancak vekilin hile ile mirasbırakan babası ...’dan intikal eden taşınmazlar için satış yetkisi içeren vekaletname aldığını ve dava konusu 118, 127, 128, 484, 586, 1001, 1004, 1279, 1280, 1281, 1323, 1324, 1212, 1006, 1007 ve 1008 parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarını anneleri olan davalı ...’ya satış suretiyle devrettiğini, karşılığında herhangi bir bedel de ödemediğini, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile, olmadığı takdirde taşınmazlardaki paylarının rayiç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde, ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini talep ettiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız elatma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; iptal tescil davasının son kayıt malikine karşı açılması gerektiği, tazminat isteği yönünden de zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalının zamanaşımı def’inde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava; tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece; tapu iptal ve tescil davalarının kayıt maliki aleyhine açılması gerektiği eldeki davanın ise vekil aleyhine açıldığı gözetilerek tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmiş olması doğrudur....
DELİLLER : Tapu kaydı, satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, şerhlerin terkini, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Davacılar vekili dava dilekçesinde satış vaadi uyarınca davalıdan dükkan satın aldığını ileri sürerek bu dava açılmış olup tapu kaydında da taşınmazın niteliği dükkân olarak belirtilmiştir. Anılan Kanunun 3/h maddesinde de "Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar..." hükmünü içermektedir....
Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayandırılmıştır. 14.07.2008 günlü satış sözleşmesinin konusu da konut niteliğindeki bağımsız bölümdür. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir....