bölümün tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 2021/152 Esas sayılı dosyada, Çanakkale ili, Merkez ilçesi, Arslanca mah., 1119 ada 2 parsel C blok 13 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline…" karar verilmiştir....
İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği" benimsenmiştir. 4.Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanunu'nun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 5.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi - K A R A R - İş bu dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciye düşecek taşınmazı temlik alan 3.kişi tarafından açılan tapu iptal tescil davası olup, dava sonucunda mahkemece “Davacının tapu iptal ve tescil davasının reddine, davacının tazminat davasının davalı arsa maliki ... yönünden husumet nedeniyle reddine, davalılar ......
Hükmü, davalı ... ve ... vekili temyiz etmiştir.Dava, temliken tescil talebine ilişkin olup mahkemece davacının tapu iptali ve tescile ilişkin talebi kabul edilmiş ise de depo edilen 44.880,00 TL bedelin arsa sahiplerine ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasında açıklama yapılmaması doğru olmamıştır. Birlikte ifa kuralı gereği tapu iptali ve tescil ile birlikte depo edilen bedelin de arsa sahiplerine ödenmesine yönelik hüküm kurulması zorunludur....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
KANITLAR DEĞERLENDİRMEVE GEREKÇE: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbir isteğinin reddi" kararının davacı vekili tarafından, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alınmasına dayalı tapu iptali, tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi gereğince alıcı davacı yararına tapu iptali ve tescil ile tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hakkındadır. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; "mahkemece verilen ihtiyati tedbir isteğinin reddi kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal koşullara ve usule uygun olup olmadığı" hakkındadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 9.6.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde inşa edilen binanın müteahhitlerin hissesine düşen 5 nolu bağımsız bölümün müvekkillerinden ... , 7 nolu bağımsız bölümünün ise ... tarafından 1.6.1991 tarihinde müteahhitlerle yapılan sözleşme ile satın alınıp bedelinin ödendiğini ve böylece müteahhidin haklarına halef olduklarını iddia ederek 5 ve 7 nolu bağımsız bölüm tapularının müvekkili adına tescilini istemiştir....
B. arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme gereği, müvekkiline isabet eden A Blok 14 numaralı bağımsız bölümün yükleniciye verilen vekaletname ile 23.06.1997 tarihinde üçüncü kişiye satıldığını, bir kaç kez el değiştirerek en son 21.04.2010 tarihinde davalıya satıldığını, 23.11.2010 tarihinde ise, müvekkili ile dava dışı yüklenicinin karşılıklı olarak inşaat sözleşmesini feshettiklerini, feshin geriye etkili olup, üçüncü kişiden bağımsız bölüm satın alan davalının iyiniyetinin korunamayacağını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiş, 13.02.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle de, tapu iptali ve tescil istemi kabul görmez ise A bloğun tamamının davacı tarafından yaptırıldığının tesbitiyle dava konusu bölümün değerinin davalıdan tahsilini istemiştir....
Uygulamada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra yüklenici henüz edimlerini yerine getirmeden; arsa sahibi, arsa veya kat irtifak tapularını veya bir kısmını yüklenici adına tescil ettirmekte ve yüklenici finans ihtiyacını karşılamak için devredilen bağımsız bölüm veya arsa hisselerini üçüncü kişilere satmaktadır. Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyiniyetli üçüncü kişinin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötüniyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir....