Şti'ne ait iken 26.06.2008 tarihinde satın aldığını, muvazaa iddiasını kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiş; karşı dava olarak da, taşınmazın haksız olarak davalılarca işgal edildiğini belirterek, elatmalarının önlenmesiyle 2.000 TL ecrimisil bedelinin alınmasını istemiştir. Mahkemece, 207.720 TL bedelin davalı yükleniciden alınmasına, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar-karşı davalılar vekili ile davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise tazminat; karşı dava elatmanın önlenmesi ile ecrimisil istemlerine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölüm yüklenici tarafından temlik ettiği kişi dışında üçüncü bir kişiye tapudan devredilebilir....
Somut olaya döndüğümüzde; temyiz eden davacılar, davalı yükleniciden bağımsız bölüm alan üçüncü kişilerdir. Yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahiplerine edimlerini yerine getirmediği için davacıların temliken iktisap ettikleri bağımsız bölüm tapu iptal ve tescil talepleri yerinde görülmemiştir. Yüklenici dava konusu taşınmazlarla ilgili iskân belgesi alamamışsa da yapı kayıt belgesi alınmıştır....
Konut Yapı Kooperatifinde edinilen C3 Blok 22 nolu bağımsız bölümü 14.09.2004 tarihinde aldığını, davacının bir katkısının olmadığını ve kişisel mal olduğunu ileri sürülmüş ise de, 22 nolu bağımsız bölümü 14.09.2004 tarihinde kooperatif payı olarak satın alındığı ve bu tarihte teslim edilebilir durumda tamamlanmış olduğunun dosya kapsamından anlaşıldığı, 11 nolu bağımsız bölümün ise bu tarihten çok önce 04.02.2000 tarihinde satın alınıp 14.08.2001 tarihinde kardeşine ve bunun tarafından da 27.08.2003 tarihinde üçüncü kişiye satılıp devredildiği, 22 nolu bağımsız bölümü satın aldığı tarih ile 11 nolu bağımsız bölümün satıldığı tarih gözetildiğinde aralarındaki zaman farkı ve süreler gözönünnde tutulduğunda 11 nolu bağımsız bölümün satışın elde edilen paranın 22 nolu bağımsız bölümün alımına harcanmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, davacının daha önce satılan ve 11 nolu bağımsız bölüm nedeniyle elde edilen paranın muhafaza edilerek daha sonra 22 nolu bağımsız bölüme harcandığı...
CEVAP 1- Davalı yüklenici şirket, davaya cevap vermemiştir. 2- Davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın alan diğer davalı üçüncü kişiler cevap dilekçelerinde özetle; davacılar ile davalı şirket arasındaki ilişkiyi bilmediklerini, tapuda herhangi bir şerh bulunmadığını, davalıların iyi niyetle tapuya güvenerek hak sahibi olduklarını belirterek davanın reddini istemişlerdir. III....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişinin açtığı tapu iptali ve tescil istemi, mümkün olmadığı takdirde yükleniciye ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Gerek yükleniciye, gerekse de yükleniciden pay alan 3. kişilere arsa sahibince yapılan arsa payı devirleri avans ödemesi niteliğindedir. Yüklenici ve ondan bağımsız bölüm satın alan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü kişilerin tümü taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaat yapıldığını ve yüklenicinin edimini yerine getirdiğinde bağımsız bölümlere gerçekten hak kazanacaklarını bilerek bağımsız bölüm satın almışlardır. Bağımsız bölümlerin mülkiyetini iktisap edebilmeleri için yüklenicinin arsa sahiplerine karşı yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi ve inşaatı sözleşme koşullarına uygun olarak bitirip teslim etmesi gerekir. ........
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 101.000,00 TL'nin ödeme tarihi olan 03.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile T6 tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davalılar Urart Madencilik Ltd. Şti ile T3 yönünden davanın reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalı Deka Müş. İnş. Müt. Müh. Mim. Taah. San ve Tİc. Ltd. Şti. vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçelerinde özetle; Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/56 esas 2021/474 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemişlerdir. Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın...
Davacılar ile yüklenici arasındaki sözleşmenin halen ayakta olduğundan bahisle davanın reddine ilişkin mahkeme kararı Dariece, ayın isteme hakkı bulunmayan yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalıların da edinimlerinin korunamayacağı gerekçesiyle ... dışındaki davalılar yönünden davanın kabulü gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle ... dışındaki davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....