Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 6 nolu bağımsız bölümün maliki İlhami Güzel olduğu anlaşıldığından bu bağımsız bölüm yönünden davanın husumetten reddine karar verildiği, her ne kadar kısa kararda C Blok 2. Kat 6 Nolu Bağımsız Bölüm yönünden husumetten reddine denilmiş ise de; tapu kaydı incelendiğinde görüleceği üzere C Blok 2. Kat 6 Nolu Bağımsız Bölümün T3 adına kayıtlı olduğu B Blok 2. Kat 6 Nolu Bağımsız Bölümün İlhami Güzel adına kayıtlı olduğundan, HMK' nun 304 maddesi gereğince bu tür maddi hataların her zaman düzeltilebileceği ve kısa kararda değişiklik yapılamayacağı da dikkate alınarak, kısa kararın 1 nolu hüküm kısmında "B Blok 2. Kat 6 Nolu bağımsız bölüm..." kısmının "C Blok 2. Kat 6 Nolu bağımsız bölüm" olarak, 2 nolu hüküm kısmında "C Blok 2. Kat 6 Nolu bağımsız bölüm..." kısmının "B Blok 2. Kat 6 Nolu bağımsız bölüm" olarak tashihine karar verilmiştir....

Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 - 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber kat mülkiyeti kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcınında bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

    Asıl davada davalı ... vekili, müvekkilinin, bağımsız bölümü, arsa maliklerinin verdiği yetkiye istinaden yükleniciden satın aldığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen davalarda davalı asillerin bir kısmı davaya cevap vermemiş, diğer bir kısmı ise, genel olarak davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıdaki bir kısım eksik ve ayıplı işlerin yükleniciden bağımsız bölüm satın alan asıl davada davalılar tarafından giderildiği, taşınmaz üzerindeki yapıya iskan ruhsatı alınması aşamasına gelindiği, iskan ruhsatı alınması için gerekli harç, masraf ve benzerlerinin davacı taraf adına depo ettirildiği, bu surette, açılan davanın konusunun kalmadığı, asıl davada davalı bağımsız bölüm maliklerinin ve yüklenicinin haklarında dava açılmasına sebebiyet verdikleri, buna karşın, birleşen davada davalı arsa sahipleri ... ve ...'...

      Hükmü, ..., ... ve ... vekili, davacı ... vekili, davacı ... vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir. Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay ......

        Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan 2015/18249 - 2017/2263 -2- sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması...

          Kat 21 No'lu bağımsız bölümü 79.250Euro'ya satın aldığını belirterek tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise ödemiş olduğu Euro'nun ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... Kooperatifi vekili, kendisine karşı husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... İnşaat A.Ş. vekili ve ... vekili, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, davacının sözleşmede belirtilen bedeli ödemediğini, adi yazılı şekilde yapılmış sözleşme ile tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin tarafı olmayan eski tapu maliki ... ve son tapu maliki ... hakkındaki davacı taleplerinin reddine, davacının daire bedeli olarak ödediği 79.250 EURO'nun ödeme tarihi olan 22/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ... İnşaat San. ve Tic....

            Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin 4 geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "Tapuya Güven İlkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin taşınmazı satın alırken kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir. Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK'nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır....

              Yerel mahkeme yaptığı yargılama sonucunda ... ile Uğur Kabala’ın tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak yükleniciden satın alan kişilerden bağımsız bölüm karşılığı arsa hissesi satın aldıklarını kabul ederek bu şahıslara yönelik tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar vermiştir. Dairemiz, somut olayda tapuya güven ilkesinin geçerli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Davalılardan ... ve ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                KARAR Asıl ve birleşen davalarda davacı arsa sahibi vekili, müvekkilinin davalı yüklenici şirket ile 05.12.2007 tarihli inşaat sözleşmesi imzaladığını, ancak yüklenicinin inşaatı yapmadan temel seviyesinde bıraktığını, buna rağmen sözleşme gereği devraldığı tapu payını davalı 3. kişilere kat irtifakı kurarak devrettiğini, yüklenici adına kayıtlı bağımsız bölümler için açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verildiğini, yüklenicinin davalı 3. kişilere yaptığı devirlerin ise muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı 4 ve 5 no’lu, davalı ... adına kayıtlı 6,7 ve 8 no’lu bağımsız bölüm tapularının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı yüklenici şirket temsilcisi cevap vermemiştir. Davalılar ... ve ... vekili, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  Mahkeme tarafından davalı yüklenici .... nin davacı ile adi şekilde yapmış olduğu satış sözleşmesinin şahsi hakkın devri mahiyetinde olduğu, yasalar gereği bunun bir gayrimenkul satış sözleşmesi olmadığı, gayrimenkul satış sözleşmesi için gerek medeni kanun gerekse tapu kanunundaki şekli şartların yerine getirilmemiş olduğu anlaşıldığı belirtilerek 10.10.2013 tarihli sözleşmenin adi şekilde yapıldığından geçerli olmadığı belirtilmiş ise de arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda açıklık yoksa da bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı ....Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın .......

                    UYAP Entegrasyonu