Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sendika Tüzüğünün 40 ncı maddesinin beşinci fıkrasına göre de 'Şube Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla aylıksız izne ayrılacaklar, Şube Yönetim Kurulu karan ve Genel Yönetim Kurulu onayı ile belirlenir. Genel Yönetim Kurulu; üye sayılarına göre aylıksız izne ayrılacak olanların sayısını belirler, ilgili mevzuatta belirtilen dışındaki ödemeleri için karar alabilir, gerekli gördüğü hallerde karar almak suretiyle aylıksız izni sonlandırabilir.' şeklindedir. Belirtilen düzenlemelere göre şube yönetim kurulu üyesi seçilenlerden aylıksız izne ayrılacaklar, şube yönetim kurulu kararı ve genel yönetim kurulu onayı ile belirlenecek ise de, genel yönetim kurulu gerekli gördüğü hallerde karar almak suretiyle aylıksız izni sonlandırabilecektir. Belirtilen tüzük hükmüne göre genel yönetim kurulu bu yetkisini kullanırken şubelerin üye sayılarına göre objektif bir uygulama gerçekleştirmelidir....

    un yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, ... ve ...'un da aralarında bulunduğu yönetim kurulu tarafından huzurda tamamen iptali talep edilen 05.12.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının düzenlendiğini, söz konusu genel kurul toplantısı TTK. M.414'te hüküm altına alınan usuller çerçevesinde toplandığını, davacı tarafından ..... E. Sayılı dosyası ile ... ve ...'un yönetim kurulu üyeliğinin iptaline ilişkin dava açmış olsa da söz konusu davanın halihazırda derdest olup ... ve ...'...

      söylenebileceği, davalının davacı pay sahibinin kendisinin de yönetim kurulu üyesi olduğu ve ücret aldığı dönemlere ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, dava açmadığını: ancak kendisi dışında pay sahipleri yönetim kurulu üyesi olup ücret aldığında dava açtığını ve bunun çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceğini savunduğu, bir genel kurul kararının iptalinin ancak bir dava yoluyla ileri sürülebileceği, iptal davası ile genel kurulda alınan tüm kararların iptali talep edilebileceği gibi bir ya da birkaç kararın da iptali talep edilebileceği, bu anlamda her genel kurul kararının birbirinden bağımsız olduğu, davacının daha önceki yıllarda genel kurul kararlarına muhalif kalmamış olmasının dava konusu genel kurul kararı için sahip olduğu iptal davası açma hakkını ortadan kaldırmayacağı, nitekim dava konusu şirketin 2013 yılına ait genel kurul toplantısında yönetim kuruluna ödenecek ücretlere ilişkin aldığı kararın iptaline ilişkin yerel mahkemece verilen red kararının...

      a yapılan pay devirlerini reddettiğini, söz konusu hukuka aykırılıklar dolayısıyla davalı şirket Yönetim Kurulunun verdiği pay devri red kararının hem yoklukla sakat olduğunu, davalı şirketin son genel kurulunda en az üç yönetim kurulu üyesi seçilmesi gerekirken esas sözleşmeye aykırı olarak bir yönetim kurulu üyesi seçildiğini, esas sözleşmeye aykırı olarak seçilen yönetim kurulu tarafından da kararlar alınarak şirketin sevk ve idare ettirildiğini, söz konusu genel kurulda tek yönetim kurulu üyesi seçilme kararının hukuka da aykırı olduğunu iş bu davada yoklukla sakat olduğu ileri sürülen kararın 16.07.2019 tarih ve 2019/3 karar sayılı yönetim kurulu kararı olduğunu, yönetim kurulunun 16.07.2019 tarihli 2019/3 sayılı yönetim kurulu kararında yoklukla sakat olduğundan ortada reddedilmiş bir pay devri bulunmadığını, TTK m.494/son hükmü de gözetilince pay devrinin bildirimin üzerinden de 3 (üç) ay geçtiğinden söz konusu pay devirlerinin şirket pay defterine kaydedilmesi gerektiğini, dava...

        rağmen müvekkilinin, yönetim kurulu asil üyeliğine çağrılmadığını ve daha az oy almış birisinin yönetime alındığını, böylece seçme-seçilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin üyeliğinin yok hükmünde olduğuna dair 15.08.2017 tarihli MESAM yönetim kurulu kararının iptalini, üyeliğinin devam ettiğinin tespitini ve sıradaki yedek yönetim kurulu üyesi olarak asil yönetim kurulu üyeliğine atanması yönünde hüküm kurulmasını talep etmiştir....

          Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece 10.06.2015 tarih ve 94 sayılı yönetim kurulu kararının yazılı gerekçe ile iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu anlaşılmakla birlikte, dava konusu 05.06.2015 tarih ve 09 sayılı denetleme kurulu raporunun içerik ve esas yönünden değerlendirilerek kanun ve tüzük hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın denetleme kurulu raporunun iptali talebi yönünden reddine karar verilmiş ise de, denetleme kurulu raporunun bu aşamadaki tek hukuki neticesinin davacının geçici olarak görevden el çektirilmesine dair verilen yönetim kurulu kararı olduğu, anılan yönetim kurulu kararının da iptaline karar verilmiş olduğundan denetleme kurulu raporunun iptali talebi ile...

            Davalı vekili, TTK'ya göre yönetim kurulu kararlarının iptal davasının açılamayacağını, bu nedenle imza sirkülerinin iptallerinin de dava edilemeyeceğini, davacının dava açma hakkının bulunmadığını, yönetim kurulu kararının tüm yönetim kurulu üyelerinin oy birliği ile imzaladığını, ayrıca davalı şirketin 16.04.2013 tarihli genel kurul toplantısında dava konusu edilen imza sirküleri de dahil olmak üzere önceki imza sirkülerinin iptaline oy birliği ile karar verilerek yeni yönetim kurulunun seçildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, dava konusu yönetim kurulu kararının yazılı bir karar ile ve yeterli çoğunluk sağlanarak, hatta oy birliği ile ve davacının da bizzat kendi imzası ile alındığı, bu karara dayanılarak iptali istenen imza sirkülerinin noterde tescil edilip düzenlettirildiği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              kurulu üyeleriyle 3....

              Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlıkta; davacılar tarafından davalı şirket yönetim kurulu kararının iptali talebinde bulunulmuş, yerel mahkemece yanılgılı olarak davanın genel kurul kararının iptaline yönelik olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş olup, bu durumda davacının davalı şirket yönetim kurulu kararının iptali yönündeki talebi ve bildirilen delilleri toplanarak, şirket yönetim kurulu kararının davalı birliğin tüzüğüne ve alınan genel kurul kararına aykırı olup olmadığı hususları değerlendirilerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kabule göre ise, davalı vekili tarafından yerel mahkemece davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek davalı lehine vekalet ücreti takdir edildiğinden bahisle istinaf talebinde bulunulmuş olup, AAÜT'nin 3/2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 31.01.2014 gün ve 2013/7047 Esas, 2014/645 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin 19.04.2002 tarih ve 192 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan ihraç edildiğini, ihraç kararının iptali için açtığı dava sırasında kooperatif tarafından ortaklığının devam edeceğinin belirtilmesi üzerine davayı takipsiz bıraktığını, 16.04.2006 tarihinde yapılan genel kurulda, yönetim kurulunca verilen ihraç kararlarının yeniden görüşülüp, onaylandığını, genel kurulca verilen bu kararın yeni bir ihraç kararı niteliğinde olduğunu, yönetim kurulunca verilen önceki kararı zımnen ortadan kaldırdığını ileri sürerek, 19.04.2002 tarih ve 192 sayılı yönetim kurulu...

                UYAP Entegrasyonu