Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 292 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca uygulama yapılırken bu hükme yollama yapan 5275 sayılı Kanun'un 97 nci maddesinin birinci fıkrası yerine aynı Kanun'un 58 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 97 nci maddesi yazılması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 232 nci maddesinin 6 ncı fıkrasına aykırı davranılması yönünden hüküm isabetli bulunmamıştır. V. KARAR Gerekçe bölümünde (4) numaralı bentte açıklanan nedenle Antalya 2....
İİK 97. maddesi 1. bendi ise; "İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir.’’ hükmünü içermektedir Somut olayda, dava konusu 25.11.2015 tarihli haciz sırasında hazır bulunan üçüncü kişi istihkak iddiasını ileri sürmüş, alacaklı vekili istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İcra Müdürü tarafından malın üçüncü kişi elinde iken haczedildiği değerlendirilerek İİK'nin 99.maddesi uyarınca alacaklı vekiline dava açmak üzere 7 günlük süre verilmiş olup eldeki dava da süresi içerisinde açılmıştır. İİK'nin 97. maddesi ise, malın borçlu elinde iken haczedilmesine yönelik bir düzenleme olup, üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasıyla ilgilidir....
İcra mahkemesince, dosyada ki mevcut duruma göre icra müdürlüğünün İİK 97. maddesi uyarınca, prosedürün işletilmesi talebinin reddi ile, İİK 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle, dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine dair karar verilmesi mümkündür. Somut olayda, Mahkeme gerekçesinde mevcut duruma göre İcra Müdürlüğünün İİK 97. maddesi uyarınca prosedürün işletilmesi talebinin uygun olmadığına, İİK 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğine dair bir kabul bulunmamasına rağmen, İİK 97/6. maddesine aykırı olarak 3. kişi yerine alacaklı tarafa dava açmak üzere süre verilmesi doğru görülmemiştir. 3-İİK’nun 97. maddesinin 3. fıkrası: "Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36'ncı maddede gösterilen teminat alınır.” ve 4. fıkrası ise; “Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur." hükmünü içermektedir....
Hükümlünün özel izin talebinin reddine ilişkin şikayete konu 07.09.2023 tarihli ve 2023/2472 karar sayılı kararın “Kavak Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı” tarafından verilmesine rağmen 29.11.2023 tarihli kanun yararına bozma istem yazısında ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.12.2023 tarihli ve 2023/128492 sayılı tebliğnamede “Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı” olarak gösterilmesi sonuca etkili olmayan maddi yazım hatası olarak değerlendirildiğinden, bu hususta düzeltme yapılması yoluna gidilmeksizin kanun yararına bozma istemi incelenmiştir. 2. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları; (1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına...
Dava konusu ücret, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi ile belediyelere verilen yetkiye istinaden harç ve katılma payı yapılmayan konularda ilgililerin isteği üzerine belediyelerce sunulacak her türlü hizmetin karşılığı olup, belediye meclisince belirlenen tarife uyarınca alındığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, Anayasa'nın 73. maddesinde yer alan verginin yasallığı ilkesi uyarınca "ücret"in vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak nitelendirilemeyeceği, aksi durumda, belediye meclislerine verilen yetkinin "ücret" adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yükümlülük tarifesi belirleme yetkisi olacağı, Anayasa'nın 87. maddesi uyarınca, kanun koyma, değiştirme ve kaldırma görev ve yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu ve yasama yetkisinin devredilemeyeceği, ayrıca, bir verginin kanunla konulmuş sayılabilmesi için yalnızca konusunun kanunla belirlenmesinin yeterli olmadığı, verginin konusundan başka matrahı, oranı veya miktarı, indirimleri, istisna...
hiçbirinin fiziki olarak davacı şirketin dolabı , çekmecesi veya bilgisayarında tespit edilmediğini, belgelerin tek kaynağının müşteri , misafire ait olan taşınabilir bilgisayar olduğunu, davacı ile borçlu arasında ortak bir noktanın bulunmadığını , davacının işyerinde ve evinde haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, ispat yükünün alacaklıya ait olduğunu, icra memurunun hataen İİK 99 yerine 97.maddenin uygulanmasına karar verdiğini söyleyerek İİK 97.maddenin uygulanmasına yönelik memur kararının iptaline karar verilmesini istemiştir....
İİK.nun 97/....maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/...) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Anılan madde gereğince, mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.nun 97/.... maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. ... Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın, ....kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat ....kişi tarafından yatırılmamışsa, ... Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....
Maddeleri gözetilmeli, davacının oğlunun ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 99’uncu maddesinde belirlenen sürede istenmeyen gelir veya aylığın tümünün zamanaşımına uğrayacağı ve bu gerçekleştiğinde gelir veya aylığın yazılı talep tarihini takip eden aybaşından itibaren bağlanabileceği, başka bir deyişle yazılı talep tarihinden önceki gelir veya aylıkların istenemeyeceğine dair düzenleme ve davacının 07.06.2013 tarihli talebi gözetilerek bu tarihte yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 97/...’inci maddesindeki; her bir gelir veya aylık için beş yıllık zamanaşımı süresi ve gelir ve aylığın doğumundan itibaren beş yıl içinde istenmemesi halinde zamanaşımına uğrayacağına dair düzenlemeler dikkate alınarak, 506 sayılı Kanunun 99’uncu maddesindeki “gelir ve aylıkların yazılı talep tarihinden itibaren başlayacağına ilişkin hükme paralel bir düzenleme yapılmamış olduğu için anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 01.....2008 tarihi ve sonrasında doğan davacıya...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/97 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali -tenkis KARAR : Fethiye 2....
sonra, 07.03.2016 tarihinde İİK’nin 97. maddesindeki prosedür işletilerek takibin taliki veya devamı yönünde karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderilmesi kararı verilmiştir....