"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın TCK.nun 292/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi gösterilmeyerek CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilk fıkrasına "5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi delaletiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.06.2017 gününde oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın TCK.nun 292/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi gösterilmeyerek CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilk fıkrasına "5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi delaletiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın TCK.nun 292/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi gösterilmeyerek CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilk fıkrasına "5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi delaletiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın TCK.nun 292/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 97/1. maddesi gösterilmeyerek CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilk fıkrasına "5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi delaletiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.07.2017 gününde oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Hükümlü veya tutuklunun kaçması Hüküm : TCK’nın 292/1, 53/1, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya kapsamı ve kabule göre 5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesinin hükümde gösterilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün ilk fıkrasında yer alan “5275 sayılı Kanunun 97/1 maddesi yollaması ile” ibaresinin karardan çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK...
İbrahim Kaya, Kadastro Mahkemesinin 1996/33 Esaslı dosyasında yerinin 2 dönüm olması gerektiği, eksik alan kısmın 97 nolu orman parselinde kaldığı iddiası ile kadastro tespitine itiraz davası açmıştır. ... Köyü 109 ada 63 parsel 12219 m2 tarla niteliği ile 247 nolu vergi kaydı uygulaması ile ... adına tespit görmüştür. ..., eksik kalan kısmın 109 ada 62, 90 ve 97 parsellerde kaldığı iddiası ile kadastro tespitine itiraz davası açmıştır. Mahkemece bu iki dava dosyası birleştirilmiştir. Mahkemenin davanın kabulüne dair verdiği 01.10.2001 tarihli karar davalı ... ve Hazine tarafından çekişmeli 109 ada 97 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak temyiz edilmiş ve 20....
İİK.nun 97/3.maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür.Anılan madde gereğince, mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur.İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın, 3.kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....
İİK.nun 97/3.maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Anılan madde gereğince, mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın, 3.kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....
Asliye Ceza Mahkemesine 04/04/2014 tarihli ve 2014/97 esas, 2014/124 sayılı durma kararının kaldırılarak yargılama yapılması talebi ile gönderilmiş olması karşısında, öncelikle...Cumhuriyet Başsavcılığının belirtilen talebi konusunda mahkemesince bir karar verilmesi gerektiği, sonrasında verilecek karara karşı itirazda bulunulması halinde inceleme yapılabilecek iken...Cumhuriyet Başsavcılığının 25/06/2015 tarihli yazısının...19. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2014 tarihli ve 2014/97 esas, 2014/124 sayılı kararına karşı yapılmış bir itiraz olarak değerlendirilip yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü: İncelenen dosya içeriğine göre, Defterdarlık veya Vergi Dairesi Başkanlığından, 213 sayılı Yasanın 367. maddesi gereğince dava şartı olan "mütalaa" alınmadan açılan davada,...19....
Dava konusu ücret, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi ile belediyelere verilen yetkiye istinaden harç ve katılma payı yapılmayan konularda ilgililerin isteği üzerine belediyelerce sunulacak her türlü hizmetin karşılığı olup, belediye meclisince belirlenen tarife uyarınca alındığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, Anayasa'nın 73. maddesinde yer alan verginin yasallığı ilkesi uyarınca "ücret"in vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak nitelendirilemeyeceği, aksi durumda, belediye meclislerine verilen yetkinin "ücret" adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yükümlülük tarifesi belirleme yetkisi olacağı, Anayasa'nın 87. maddesi uyarınca, kanun koyma, değiştirme ve kaldırma görev ve yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu ve yasama yetkisinin devredilemeyeceği, ayrıca, bir verginin kanunla konulmuş sayılabilmesi için yalnızca konusunun kanunla belirlenmesinin yeterli olmadığı, verginin konusundan başka matrahı, oranı veya miktarı, indirimleri, istisna...