WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 396. maddesinde, vesayet organlarının vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlar, 397. maddesinde de kamu vesayetinin vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütüleceği, vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi, denetim makamı ise asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmış olup; kanun koyucu kamu vesayetinde vesayet organı vasiler ile vesayet daireleri sulh ve asliye mahkemesi arasında 461. maddede bir hiyerarşi kurarak, vesayet makamı sulh hukuk mahkemesinin vasinin eylem ve işlemlerine karşı, denetim makamı asliye hukuk mahkemesinin de sulh hukuk mahkemesinin kararlarına karşı şikayet ve itiraz merci olduğu belirlenmiş; 488. maddesinde ise, ilgililerin vesayet makamının vesayetin idaresiyle ilgili olarak aldığı kararlara karşı tebliğinden itibaren on gün içinde itiraz edebileceği, denetim makamının gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin olarak karara bağlayacağı, bu bakımdan vesayet makamının vesayetin idaresiyle ilgili...

    Türk Medeni Kanununun 396. maddesinde, vesayet organlarının vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlar, 397. maddesinde de kamu vesayetinin vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütüleceği, vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi, denetim makamı ise asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmış olup; kanun koyucu kamu vesayetinde vesayet organı vasiler ile vesayet daireleri sulh ve asliye mahkemesi arasında 461. maddede bir hiyerarşi kurarak, vesayet makamı sulh hukuk mahkemesinin vasinin eylem ve işlemlerine karşı, denetim makamı asliye hukuk mahkemesinin de sulh hukuk mahkemesinin kararlarına karşı şikayet ve itiraz merci olduğu belirlenmiş; 488. maddesinde ise, ilgililerin vesayet makamının vesayetin idaresiyle ilgili olarak aldığı kararlara karşı tebliğinden itibaren on gün içinde itiraz edebileceği, denetim makamının gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin olarak karara bağlayacağı, bu bakımdan vesayet makamının vesayetin idaresiyle ilgili...

      Dosya kapsamından; davalı ...’nun karar tarihinden önce uyap bilgilerine göre tahliye olduğu ve vesayetin sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece gerekçeli kararın bizzat davalıya tebliğ edilmesi gerekirken, vesayet yasa gereği kendiliğinden sona erdiği halde vasiye tebliğ edilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından, usulüne uygun şekilde davalı asile tebligat yapılıp temyiz süresi beklenildikten sonra tekrar gönderilmek üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a tekrar gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İş. 2020/33 K. numaralı kararında vesayetin kaldırılması taleplerine ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığını, taraflarınca ek karar verilmesi talebinde bulunulduğu ancak dosyanın tekrar mahkemeye gönderilmiş olması sebebiyle taleplerinin değerlendirilmeye alınmadığını, tekrar talepte bulunmalarıyla birlikte duruşma açıldığını, 08.06.2021 tarihli duruşmada yeniden rapor alınmasına dair istemin reddine karar verildiğini, İşbu kararın yeterince açık olmadığı, nihai karar mı, ara karar mı olduğu konusunda tereddüt bıraktığı, dolayısıyla HMK m. 305 gereği bu tereddütün giderilmesi gerektiğini, yeniden rapor aldırılarak taleplerinin karara bağlanmasına ve vesayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle vesayetin kaldırılması taleplerinin kabulüne, mahkeme aksi kanaatteyse başvurulacak kanun yolunu belirtmek suretiyle nihai karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı....

        İlk Derece Mahkemesince her ne kadar, konusu, sebebi ve tarafı aynı olan başka bir davanın daha önce açıldığı ve vesayet davasının yargılamasında kısıtlının vesayet altına alındığı gerekçeleri ile HMK'nun 114 ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafın dava dilekçesinde T3 için kısıtlama isteminde bulunmadığı, kısıtlıya daha önce atanan vasinin değiştirilmesi isteminde bulunduğu ve mahkemesince esasa kaydının yapılarak davacının talebin kısıtlama istemi olarak değerlendirilerek kısıtlamaya ilişkin usuli işlemler yürütülürken, kısıtlanmak istenenin daha önce kısıtlanarak vesayet altına alındığının tespit edildiği anlaşılmakla, bu aşamada mahkemesince vesayetin Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesince takip edilmesi nedeni ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde bulunmamıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Talep, vesayetin kaldırılmasına ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 472/son maddesinde, kısıtlı ve ilgililerden her birinin vesayetin kaldırılması isteminde bulunabileceği; 474. maddesinde ise akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına, ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi halinde karar verilebileceği hükme bağlanmıştır. Somut davada, kısıtlı hakkında Çanakkale Devlet Hastanesinin 29/08/2022 tarihli raporunda, mental kapasite zayıflığı nedeni ile vasi tayinin gerektiği, kısıtlama sebebinin ortadan kalkmadığı mütalaa edildiğinden mahkemece kısıtlama kararının kaldırılmaması kararında hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Dava dilekçesinde, vesayetin sona ermesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; mirasbırakan ......'nin 04.....2007 tarihinde kısıtlandığı ve 09.08.2009 tarihinde öldüğü; mahkemece ........2009 tarihli ek kararla ölüm olayı üzerine vesayetin ve vasinin görevinin sonlandırılmasına, vasi tarafından son hesap raporu verilmediğinden hesabın onaylanmamasına ve durumun dava hakları bulunduğu da belirtilerek mirasçılara tebliğine karar verilmiştir. Mirasçı .......'in, mirasbırakanın malvarlığı hakkında vasinin beyanının alınması ve araştırma yapılmasına ilişkin isteği mahkemenin 08.02.2010 tarihli ek kararı ile ''Dosya kapatıldı. Mirasçılara dava açma haklarının tebliğine karar verildi....

          Vesayetin kaldırılmasına ilişkin talep yönünden görevsizlik kararı verilmesi ve öncelikle velayete ilişkin talebin incelenmesi doğru olmuştur. Yukarıda açıklanan sebeplerle yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun hükmün yazılı gerekçeyle bozulmasına ilişkin görüşüne katılmıyorum....

            vesayetin idaresi ile ilgili olarak aldığı kararların temyizi kabil kararlardan olmadığı anlaşıldığından, istem konusunda denetim makamınca bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Türk Medeni Kanunu'nun 396. maddesinde, vesayet organlarının vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlar olduğu, 397. maddesinde de kamu vesayetinin vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütüleceği, vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi, denetim makamının ise asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmış olup; kanun koyucu kamu vesayetinde vesayet organı vasiler ile vesayet daireleri sulh ve asliye mahkemesi arasında 461. maddede bir hiyerarşi kurarak, vesayet makamı sulh hukuk mahkemesinin vasinin eylem ve işlemlerine karşı, denetim makamı asliye hukuk mahkemesinin de sulh hukuk mahkemesinin kararlarına karşı şikayet ve itiraz merci olduğu belirlenmiş; 488. maddesinde ise, ilgililerin vesayet makamının vesayetin idaresiyle ilgili olarak aldığı kararlara karşı tebliğinden itibaren on gün içinde itiraz edebileceği, denetim makamının gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin olarak karara bağlayacağı, bu bakımdan vesayet makamının vesayetin idaresiyle...

                UYAP Entegrasyonu