"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soy ismin değiştirilmesi talebinde Türkoğlu Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soy ismin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, İsmin değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı H.M.K.'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 6100 sayılı H.M.K.'nun 2. Maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi 6100 sayılı H.M.K'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Mahkumiyet 1-)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2015/11-412 Esas, 2015/286 Karar nolu kararında belirtildiği gibi, çocuğun soybağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK'nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda...
Velayetin değiştirilmesi davası açan annenin, davanın devamı süresince çocuğa eylemli olarak bakmış olması da bu kapsamdadır. Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Temyiz edilen hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi yerine dava tarihi olarak gösterilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmişse de; bu hatanın da giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün bu kısmının da düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Dairemizin de benimsediği ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29.09.2015 tarihli 2015/412 Esas ve 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının değiştirilmesi durumunda TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi suçu oluşacaktır. Zira çocuğun soy bağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, failin sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçunun hareket unsuru oluşmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ismin değiştirilmesi talebinde Nevşehir 2.Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ismin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Nevşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, İsmin değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı H.M.K.'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, H.M.K 2/1 Maddesi ve 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/b bendi gereğince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece davanın adın değiştirilmesi yönünden kabulüne, soyadının değiştirilmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, Japon vatandaşı iken Türk vatandaşlığına geçmek için ad ve soyadının da değiştirilmesi gerektiği zannı ile ... olan ad ve soyadının ... olarak idari yolla değiştirip nüfusa tescil edildiğini, Japon vatandaşlığını da koruduğunu, buna göre çifte vatandaşlığa sahip olduğunu, 52 yaşında olan davacının gerek iş çevresinde gerekse sosyal yaşamında hala kendi adını ve soyadını kullandığını belirterek ad ve soyadının " ..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece adın değiştirilmesine karar verilmiş, soyadın değiştirilmesi istemi ise reddedilmiştir....
Buna göre mahkemece, davacının adının değiştirilmesi için haklı neden olarak ileri sürdüğü hususlarda tüm kanıtların toplanıp oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, 2-Davacı, davada kişilik haklarından olan adının değiştirilmesini istemiş olduğuna göre, davayı açan avukata bu kişilik hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olan adının değiştirilmesi konusunda özel yetkiyi içeren vekaletnamenin dosya içerisinde bulunmadığı görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının oğlunun nüfus kaydında ".....i" olan adının “....” olarak değiştirilmesi ve davacının “....” olan soyadının ....” olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı velayetin değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı taktirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemiyle dava açmış, davacının velayetin değiştirilmesi talebi reddedildiğinden bahisle kendini vekil ile temsil ettirmiş bulunan davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmiş ise de, davacının terditli olarak açtığı davası kabul edildiğine göre davalı lehine vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir....