DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacının, velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava, çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 3362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, kendi çocuğu olduğunu iddia ettiği, evlilik dışında doğan ve velayeti davalı annede bulunan (TMK m. 337/1) 25.03.2005 doğumlu Cengizhan'ın velayetinin kaldırılarak kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece " evlilik dışı dünyaya gelen çocuk ile baba olduğunu iddia eden davacı arasında soy bağı kurulmadığı" gerekçesiyle dava şartı ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Davacının talebi velayetin kaldırılmasını da içermektedir. Velayetin kaldırılmasına ilişkin dava ilgisi olan her kişi tarafından açılabilir....
Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2015/673 Esas sayılı dava dosyası ile küçüğün babası tarafından açılan velayet davasının bulunduğu anlaşıldığına göre, velayetin babaya verilip verilmeyeceği beklenerek velayetin babaya verilmesi halinde şimdiki gibi vesayetin kaldırılmasına, velayetin babaya verilmemesi halinde ise vesayetin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 28.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının velayetin geçici süreyle tedbir olarak kendisine verilmesi yönündeki isteğinin reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kişisel ilişkiye dair kararda yer alan düzenlemenin de, nihai olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 393/1. maddesi çerçevesinde tedbiren düzenlenmiş olması karşısında; iki hafta içinde velayetin esası ve kişisel ilişki hakkında dava açılmadığından; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 397/1. maddesi gereğince tedbirin kendiliğinden kalkmış olmasına göre, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "karşı velayetin değiştirilmesi" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2015(Prş.)...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2020/258 ESAS 2021/168 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Kaldırılması KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğincede; istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı 27/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının anneleri olduğunu, davalı annenin Timur'a karşı velayet görevini yerine getirmediğini, Timur'u 14.10.2020 tarihinde bırakıp gittiğini, arayıp sormadığını belirterek velayetin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, davalı 20/05/2021 tarihli beyan dilekçesiyle davanın reddini talep etmiştir....
Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın velayetin kaldırılması davası olduğu,Nüfus Kanununun 4.maddesi gereğince nüfus kayıtlarının yerleşim yerine karine olduğu, velayeti babaya bırakılan küçüklerin ikametgahlarının Ezine olduğu velayetin nezi davasınında küçüklerin yerleşim yeri olan Ezine mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin yetkisizliğine, ayrıca Ezine Sulh Sulh Hukuk Mahkemesince davacı ...'...
İlkin Kocaeli 3.Aile Mah.nde görülmeye başlanan dava sırasında 2020/467 E-2020/646 K.sayılı 03.12.2020 tarihinde yetkisizlik kararı verilmiş,yargılamaya Manisa 1.Aile Mah.nce eldeki dava dosyası üzerinden devam edilmiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...davanın ispatlanamadığından reddine"karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle "...aşamada iddia ettiği vakıaları tekrar ile davanın kabulü gerektiğini,iddialarının terör örgütü üyeliği değil sempatizanlığı olduğunu,çocuğa beyan ettiği cümlelerin ezberletildiğini,davanın kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak iştirak nafakasının kaldırılması taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır....
İştirak nafakası çocuk için bir hak olup velayetin değiştirilmesi davalarında istenilen nafaka talepleri de ayrı bir davanın konusunu oluşturmadığı gibi bu hususta mahkemece ayrı harç alınması da iştirak nafakası talebini müstakil bir dava konusu hâline getirmeyecektir. Önemle belirtilmelidir ki, kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferîsi niteliğindeki iştirak nafakası talebinin bağımsız bir dava olduğunu kabul etmek usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği gibi, iştirak nafakasına hak kazanması için velayetin değiştirilmesi davasının sonucunu beklemek çocuk yönünden haklarına geç ulaşması sonucunu doğuracak, küçüğün hakkına geç kavuşması ise kamu vicdanının yaralanmasına sebebiyet verecektir....
Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183. 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez’e) karar verilmesi bozmayı gerektirir gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Bozma ilamına karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, davalının talebi gibi velayetin anneden alınıp babaya verildiği (değiştirildiği) hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu husus temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırıldığından davacının karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizin 28.04.2015 tarih, 2014/23279 esas, 2015/8635 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....