Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2021/420 Esas, 2021/392 Karar sayılı kararıyla boşandıklarını, ortak çocukların velayetlerinin davalıya verildiğini, ancak davalının velayet hakkını kötüye kullandığını, ortak çocukları baba ile görüştürme hususunda zorluklar çıkardığını, görüşme günlerinde görüşü engellediğini, bu nedenle müvekkili tarafından icra yoluna başvurulduğunu ve çocukların icra yoluyla baba ile buluştuğunu, davalının çocuklarla ilgilenmediğini, davalının telefon ile sosyal medyada uzun zamanlar geçirdiğini, davalının ailesi ile yaşadığını ve çocuklara ait bir oda olmadığını bildirerek, ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, velayet taleplerinin uygun görülmemesi halinde ise halinde ortak çocuklarla müvekkilinin kişisel ilişki kurulması günü olan iki haftada bir gece yatılı kalma durumunun en azından iki haftada iki geceye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. II....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşmaları gereği, müşterek çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, karar 20.12.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Velayet değişikliğine ilişkin iş bu dava ise 02.07.2013 tarihinde açılmıştır. Toplanan delillerden; velayet hakkına sahip olan davalının, velayet görevlerini gereği gibi yerine getiremediği, ya da ağır suretle ihmal ettiği kanıtlanamamıştır (TMK.md. 183, 349). O halde, davacı annenin velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece geçerli bulunmayan gerekçeyle, talebin kabulüne hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25/02/2016 gün ve 1702-3500 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir Davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasında yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacının temyizi üzerine dairemizin 25,02.2016 tarih 2016/1702 esas 2016/3500 karar sayılı İlamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı tarafından süresi içerisinde karar düzeltme...

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tecrübeli bir özel eğitim öğretmeni olduğunu, müşterek çocuk için otizm tanısı konulduğunu, 2- 3 yıldır Ege Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalında tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin çocuğuna gereken ilgi ve alakayı fazlasıyla gösterdiğini, yaklaşık 2 yıldır bir erkek arkadaşı olduğunu, evlenmeyi düşündüğünü, davacının sırf bu arkadaşını kabullenememesi nedeniyle velayetin değiştirilmesi davası açtığını, ancak bunun velayetin değiştirilmesi için haklı bir sebep sayılamayacağını, çocuğun otizmli olması sebebiyle maddi anlamda müvekkilini yıpratmaya başladığını, iştirak nafakasının arttırımı için 2021 yılı Ocak ayında dava açtığını, davacının bu haklı talebi karşılamak yerine velayetin değiştirilmesi davası açarak kötü niyetli davrandığını, yine çocuğun cinsel istismarı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunarak iftirada suçunu işlediğini, oysa çocuğun 19.02.2021 tarihinde verdiği ifadesinde bir önceki ifadesini değiştirerek gerçekleri...

        Mahkemece davalı annenin velayet kendisinde bulunmasına rağmen çocukları davacı dedeye bıraktığı ve ilgilenmediği gerekçesiyle annede olan velayetlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden ve özellikle tanık beyanlarına göre davalı annenin aileler arasında meydana gelen büyük bir kavga sonrasında velayete konu çocukları babalarına teslim etmek zorunda kaldığı ve sonrasında alamadığı görülmüş olup, yine toplanan delillerden davalı annenin velayet görevini ifadan aciz olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Velayetin kaldırılması kararı ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan ana/babası sağ olan velayete tabi çocuğun, velayet altında bırakılmasıdır. Bu nedenle velayetin kaldırılması şartları oluşmadığı halde davanın reddi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2020 NUMARASI : 2020/109 ESAS 2020/368 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, küçük Beren hakkında kesinleşmiş bir velayet kararı bulunmadığından velayetin anneden alınarak babaya verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı yasanın 5/1- d maddesi uyarınca küçük Beren hakkında sağlık tedbiri uygulanmasına, Beren hakkında danışmanlık tedbiri verildiği ve tedbirin halen devam ettiği anlaşılmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk Beren 'in 5395 sayılı yasanın 5/1- c maddesi uyarınca bakım tedbiri uygulanması hususunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, müşterek çocuk Kadir Eren hakkında kesinleşmiş bir velayet kararı bulunmadığından velayetin değiştirilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2014 doğumlu İlhami'nin velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/566 Esas , 2014/449 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuk İlhami'nin velayetinin davalı anneye verildiği, kararın 18.08.2014 tarihinde kesinleştiği her iki tarafın 2. Evliliklerini yaptıkları, ortak çocuğun fiili olarak anne yanında kaldığı anlaşılmıştır. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

          Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

          GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Tarafların 21/02/2018 kesinleşme tarihli karar ile anlaşmalı olarak boşandıkları, 26/01/2004 doğumlu Lamia ile 14/09/2011 doğumlu Eylül Naz'ın velayetinin anneye verildiği, iş bu davanın 11/06/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. İstinaf aşamasında müşterek çocuk Lamia'nın reşit olduğu anlaşılmakla, Lamia yönünden velayet davasının konusuz kaldığı anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu