Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında birleştirilerek görülen “velayetin değiştirilmesi ve nafaka ile iştirak nafakasının kaldırılması” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 10. Aile Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 04.03.2014 gün ve 2013/502 E., 2014/165 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, velayetin değiştirilmesine dair kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren ortak çocuk yararına davalıya verilmek üzere hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

      SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; tarafların 5 ay önce boşandıklarını, davacının çocuğun velayetini istemediğini, bu nedenle velayetin kendisine verildiğini, velayetin değiştirilmesinin şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak müşterek çocuğun davalıda bulunan velayetin değiştirilerek, davacı anneye verilmesine, velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuğun yaşı, tarafların sosyo ekonomik durumu ve müşterek çocuğun dava açılmadan önce de dava anneyle kaldığı birlikte değerlendirildiğinde; müşterek çocuk için aylık 350,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen nafakanın gelecek yıllarda TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

      Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevlerin ve hakların kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçtiği, bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesi gereğince diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerektiği, mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olacağı, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafın fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut olmadığına göre, mahkemece tedbir nafakası talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

      ile, “Yargılama sırasında ergin olan ortak çocuk Ayşenur hakkında açılan davanın konusuz kaldığı, diğer çocuklar yönünden ise velayetin babadan kaldırılması şartlarının oluşmadığı, toplanan delillerin velayetin değiştirilmesine yol açacağı” gerekçesiyle mahkemenin ikinci kararı da bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, “1999 doğumlu Ayşenur hakkında açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, diğer çocuklar yönünden açılan davanın ise Yargıtay bozma ilamında toplanan delillerin velayetin değiştirilmesine yeterli olmadığının belirtildiği” gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2019/276 Esas 2020/597 Karar sayılı dosyası ile sonlandığını, davacının gerek fiziksel, gerek psikolojik olarak müvekkil ve müşterek çocuklar üzerinde baskı kurduğunu, boşanma davasındaki beyanları ile sabit olduğu üzere davacının çocuklarla ilgilenmeyeceğini ve görüşmek istemeyeceğinin anlaşıldığını, davacının müşterek çocukları ve müvekkili yıllardır aramadığını, görüşmediklerini, davacının tek amacının maaşından kesilen nafakanın kaldırılması olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının gayri ahlaki yaşam sürdüğünü bu nedenle velayetin tarafına verilmesini, ödemiş olduğu nafakaların kaldırılması için yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, hali hazırda annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden, öncelikle mahkemece babaya velayetin kaldırılması konusunda aile mahkemesinde (yahut bu konuda görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde) dava açmak üzere süre verilmesi, dava açılması halinde bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, vasi olarak atanma talebine ilişkin mevcut uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.'...

          Somut olayda, hükümlü olan ve annesinin velayeti altına alınan davacı, vasinin değiştirilmesini ve yeni vasi atanmasını talep etmiş olup annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden aile mahkemesi görevlidir (TMK. 348. m). Bu durumda uyuşmazlığın ... 2. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında Ocak/2015-Temmuz/2015 arası çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasından yükümlü olmadığının tespiti ile iştirak nafakasının tamamen kaldırılması, olmadığı takdirde 100 TL olacak şekilde azaltılması taleplerinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir. Yatırılan başvurma harcının dava dilekçesindeki tüm bu istekleri de kapsadığı, tüm taleplere ilişkin yalnızca tek maktu peşin karar harcının alındığı anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit - Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakasın Kaldırılması Taraflar arasındaki "menfi tespit" davası ile aynı davacı tarafından aynı davalıya karşı bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, menfi tespit davasının reddedilen bölümü ve kötüniyet tazminatı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.12.2013 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ... ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

                UYAP Entegrasyonu