"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 12.02.2016 gün ve 26683-2312 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde süreye ilişkin ilkelerden biri de velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin makul süreyle kişisel ilişki kurabilmesidir. Makul süre ile kişisel ilişki kurulması bir ilke olduğuna göre bu süre kısa olmamalıdır. Somut olayda; mahkemece velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar, babanın çocuğu yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesi mümkündür. Baba ile ortak çocuk Derin arasında yaz aylarında kurulan kişisel ilişkinin daha kısa süreli düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde, küçüğün bir ay süreyle anne yanından ayrılmasını düzenler şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, ortak çocuğun menfaati de göz önüne alınarak, daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.09.2020 (Salı)...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı baba, velayeti davalı-karşı davacı annede bulunan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini ve davalı-karşı davacı ile aralarında düzenledikleri 17.09.2014 tarihli protokol gereği davalı-karşı davacı adına kayıtlı 6932/7 parsel sayılı 9 numaralı konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydına ortak çocuğun ergin olacağı tarihe kadar 3. kişilere satışının engellenmesi bakımından şerh konulmasını, davalı-karşı davacı ise; baba ile ortak çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılmasını, olmazsa azaltılmasını talep ve dava etmişler; mahkemece 25.12.2015 tarihli ilk hükümde; davacı-karşı davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddine, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının kabulüne, davalı-karşı davacı annenin davasının reddine karar verilmiş, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacı adına kayıtlı 6932/7 parsel sayılı 9 numaralı konut...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden; davalı tarafından ise kişisel ilişkinin değiştirilmesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
Cumartesi saat 10.00 'dan pazar saat 17.00 arası kişisel ilişki düzenlenmesi gerektiği anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2.bendinin alt paragrafı ile birlikte KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, BUNA GÖRE; 2.bent yerine geçmek üzere: Davacının, 7. Aile Mahkemesinin 2020/1852 esas ve 2021/100 karar sayılı ilamı ile hükmedilen şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü ile tarafların müşterek çocukları T3 ile anne arasında her ayın 1. ve 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, velayeti annede bulunan ortak çocuk Serhan'ın velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davalı annenin ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik harcı verilerek açılmış bir davası (TMK m.327 vd.) bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının ise aşağıdaki bedin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Müşterek çocuk 25.12.2008 doğumlu ... ile baba arasında her ayın 1 ve 3. hafta sonları Cuma akşam 18.00 ile Pazar günleri saat 15.00 saatleri arasında kurulan kişisel ilişki uzun olup, okul çağında bulunan çocuğun eğitim durumunu engelleyici niteliktedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-karşılık davacı vekili Av. ... 13.10.2010 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenle REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2010 (Pzt.)...
Asıl dava; şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve müşterek çocukların kişisel ilişkisinin kaldırılması, karşı dava ise; velayetin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 05/03/2021 tarih, 2021/185 esas ve 2021/192 karar sayılı ilamı ile “Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı-davacı babanın ortak çocuklara karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiası ile ortak çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı-davacı tarafından verilen cevap dilekçesinde eylemin gerçekleşmediğine ilişkin yer alan bazı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca davacı-davalı annenin olay sonrasında ilgili mercilere başvurduğu, bu başvuru sırasındaki anlatımları, dava dilekçesindeki anlatımları ile tanıklara aktardığı şekliyle olayın oluş biçiminin birebir aynı olduğu görülmektedir....