İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın tamamen kabul edilmemesini, velayeti, kişisel ilişki süresini, vekalet ücreti ve yargılama giderini, iştirak nafakasının kaldırılmamasını istinaf etmiştir. Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabulünü, kişisel ilişkiyi, yoksulluk nafakasının kısmen kabulünü, vekalet ücreti ve yargılama giderini istinaf etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun İkamet Adresinin Belirlenmesi-Ortak Velayetin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı- karşı davalının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı- karşı davalı annenin birleşen davası, ortak velayetin kaldırılarak velayetin anneye verilmesi, buna bağlı olarak baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması ve çocuklar için nafaka isteğine ilişkin olup, dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m.362/2-b-13). Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/1-ç)....
verilen kişisel ilişki baki kalmak kaydı ile Ocak, Mart, Mayıs, Temmuz, Eylül, Kasım aylarında 1'er tam hafta müvekkili yanında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyada toplanan deliller, küçüğün yaşı, uzman raporu, kişisel ilişkiye dair hükümlerin kamu düzenini ilgilendirdiği, davanın her aşamasında yeni gelişen olayların da dikkate alınabileceği, yine değişen şartlara göre her zaman değiştirilebileceği hususları dikkate alındığında küçükle annesi arasında boşanma davasında kurulan kişisel ilişki infaza elverişli, Yargıtay içtihatlarına uygun ve yeterli olduğundan davacının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti babaya bırakılan müşterek çocuk ...14.08.2005 doğumludur.Küçükle anne arasında her hafta Cumartesi ve Pazar günü kişisel ilişki kurulması, babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmesini engeller ve babayı eve bağımlı hale getirir.O halde ayın belirli haftalarında kişisel ilişkinin düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2021/43 Esas, 2021/160 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı boşandıklarını, 3 çocukları olup çocukların velayetinin anneye verildiğini, baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, çocukların hali hazırda davalı anne yanında kaldıklarını, dede ve babaanne olan davacıların çocuklarla vakit geçirmesi, torun sevgisini tatmaları, aile bağlarının korunması açısından kişisel ilişki kurulması gerektiğini, davacılar ve davacıların oğlu Hakan Ceviz ile davalı arasında husumet, muhtelif ihtilaflar, derdest dava ve koruma kararları olduğunu, babanın da çocuklarla görüşmekte problem yaşadığını, davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması için gerekli olağanüstü şartların oluştuğunu belirterek davacılar ile velayeti annede bulunan torunları Aysu, Kerem ve Zeynep arasında kişisel ilişki kurulmasına, baba Hakan Ceviz ile çocuk arasında kişisel ilişki kurma hakkı saklı kalmak kaydıyla davacılar ile torunlar arasında her ayın 4.haftası Cumartesi günü yatılı olacak şekilde bu mümkün...
Aile Mahkemesinin 2020/313 Esas sırasında kayıtlı küçüklere vasi olarak atanması talepli ve aynı zamanda kişisel ilişki kurulması talepli olarak dava açıldığını, dava neticesinde müvekkili ile küçükler arasında kişisel ilişkinin kurulmasına karar verildiğini, kişisel ilişki kurulması nedeniyle küçüklerden Ahmet Ergün'ün Ağustos ayından bu yana müvekkili ile birlikte yaşadığını, annesinin yanına dönmek istemediğini, velayetin annede olması nedeniyle çocuğun okul kaydının yapılamadığını, bu nedenle öncelikle geçici velayetin verilmesine, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek, davalının üzerinde bulunan velayet hakkının kaldırılmasına ve müvekkilinin Ahmet Ergün'e vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi - Kabul Edilmediği Takdirde Kişisel :İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi...
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; yurt dışında yaşayan davacının, velayetin değiştirilmesi halinde Türkiye'de yaşayacağını iddia etmediğine göre, velayetin değiştirilmesi halinde müşterek çocuğu yurt dışına götüreceği, çocuğun doğumundan beri babası ile çok kısa süreli kişisel ilişki kurduğu ve onu yeterince tanımadığı, her ne kadar kişisel ilişkinin kurulması konusunda davalı annenin de ihmali bulunduğu kabul edilebilir ise de, davacı babanın da çocuğun küçüklüğünden beri düzenli olarak kişisel ilişkiyi tesis etmek için yeterince çaba sarf etmediği, ancak dava tarihinden önce kısa aralıklarla birden fazla kez icra takibi ile kişisel ilişki kurmaya çalıştığı, gelinen aşamada davacı hakkında cinsel istismar iddiası ile ilgili yürütülen soruşturmanın devam etmesi, çocuğun yaşı, doğumundan itibaren sadece annesi ile yaşayıp babayı yeterince tanımayışı, ilkokula başlaması, alıştığı ortamın anne yanında oluşması, çocuğun üstün menfaati, velayetin değiştirilmesi halinde anneden uzun...
İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ceza evinde bulunan kısıtlı oğlu Erdinç ile davalı arasında devam eden boşanma davası bulunduğunu, Erdinç'in ceza evine girmesinden sonra davalının hayasız bir hayat sürdüğünü, birlikte yaşadığı kişiden gebe kaldığını, bu dönemde davacının torunu olan ortak çocukları Ömür Can'a davacı babaannenin sahip çıktığını ve tüm bakımını üstlendiğini, annenin velayet hakkını kötüye kullandığını, çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini ileri sürerek, henüz kesinleşmeyen boşanma kararı ile velayeti anneye verilen çocuğun velayetinin davacı babaanneye verilmesine, terditli olarak da babaanne ile çocuk arasında daha sık kişisel ilişki kurulmasına, karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği, davalının 21/09/2022 tarihinde sunduğu dilekçeyle, kendisiyle çocuk arasında kişisel ilişki kurulması kaydıyla çocuğun velayetinin babaanneye verilmesini kabul ettiğini bildirmiştir....