İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, tarafların 10/09/2019 tarihinde boşandıkları, 2017 doğumlu müşterek çocuklarının velayetinin davalı anneye verildiği, davacı babanın velayetin değiştirilmesi talebi ile davasını açtığı, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ve sosyal inceleme raporu içeriğinde, çocuğun anne yanında düzgün şekilde bakıldığı ve mutlu olduğu, velayet görevinin yerine getirilmesinde bir ihmal bulunma dığı, velayetin değiştirilmesini gerektirir bir unsurun söz konusu olmadığı bu haliyle çocuğun üstün yararı göz önüne alındığında alıştığı düzenin değiştirilmesini gerektirir bir eylem söz konusu olmadığına göre çocuğun velayetinin anneden alınması ve babasına verilmesi talebinin haklı bir dayanağının olmadığı, velayetin değiştirilmesi hususunun kamu düzenini ilgilendiren boyutu da dikkate alındığında, velayetin değiştirilmesi için gereken yasal şartların oluşmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2014/797-2015/144 Uyuşmazlık, nafaka ve velayetin değiştirilmesi olup, temyiz velayetin değiştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın kabulüne; çocukların velayetlerinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine,davalı baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine,velayetin geçici olarak anneye verildiği 07.04.2021 tarihinden itibaren kararın kesinleştiği tarihe kadar her bir çocuk için aylık 300'er TL.tedbir nafakalarına,kararın kesinleşmesinden itibaren her bir çocuk için aylık 500'er TL.iştirak nafakalarına ,iştirak nafakalarının velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıldan itibaren her yıl üfe oranında kendiliğinden artırılmasına"karar verilmiş,karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece, açıklanan özellikler yanında mümkün oldukça çocuğun alıştığı ortamın değiştirilmemesine, kardeşlerin ayrılmamasına özen gösterilmeli, velayetin verileceği taraf yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olup olmayacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delil olup olmadığı veya hemen meydana gelecek tehlikenin varlığının ispat edilip edilemediği ve maddi durumun iyiliğinin tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği hususu da mutlaka değerlendirilmelidir," ilkeleri benimsenmiştir....
Dava; velayetin değiştirilmesi, karşı dava; nafakanın artırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde velayetin değiştirilmesi talepli davanın reddine karar verilmiş, davacı karşı davalı vekili tarafından asıl dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TMK'nın 183. maddesinde "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası kaldırılması istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine yönelik taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini yine iştirak nafakasının indirilmesine yönelik taleplerinin de dikkate alınmadığını, yerel mahkeme kararının gerekçe içermediğini, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava ileri sürülüş biçimine göre velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde değildir. 2- Davacı erkek vekili, velayeti davalı annede olan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesini ve çocuk için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Davacı erkeğin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri reddedilmiş ve reddedilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davalı kadın yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....
kaldırılarak velayetin anneye verilmesine, geçici velayetin de tedbiren anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Velayetin kaldırılması kararı çocuk için ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan, ana veya babası sağ olan ve velayete tabi çocuğun ,velayet altında bırakılmasıdır. Bu nedenle velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce çocuğun ana veya babadan birinin velayetine bırakılmasıyla yetinilip yetinilmeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması, başka bir çözüm kalmadığı takdirde ,velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....