Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanmadan sonra annenin Çorlu'da yaşadığını, çocuğun baba ile kaldığını, dava açıldıktan sonra annenin çocuğu yanına aldığını, SİR raporunun davacının beyanı alınmadan düzenlendiğini, çocuğun da baba ile yaşamak istediğini, davalı kadın çocuğunu aldıktan sonra da erkek arkadaşı ile yaşadığını, ortak velayet düzenlenmesi veya devamına karar verilmesi için ancak tarafların anlaşmasının gerektiğini, bu şartın da bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, velayeti boşanma davasında ortak velayet olarak düzenlenen çocuğun ortak velayet düzenlemesinin değiştirilerek velayetin davacı babaya verilmesi için açılan velayetin değiştirilmesi davasıdır....
Aile Mahkemesi'nce ise, HMK’nın 382. maddesinde belirtildiği üzere velayetin değiştirilmesi davasının çekişmesiz yargı işi olduğu, HMK’nın 384. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde yetkili mahkemenin talepte bulunan kişinin veya taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunun belirtildiği, davacının kendi yerleşim yerinde bu davayı açabileceği, davacının yerleşim yerinin “...” olduğu ve Manisa 2. Aile Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Türk Medeni Kanunu’nun 411. maddesine göre, "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir."...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 09.02.2016 tarihli erkeğin davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, karşı davanın reddine, velayetin anneye verilmesine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata, ortak çocuk lehine aylık 600 TL tedbir ve iştirak nafakasına dair hüküm, davacı-davalı erkek tarafından tazminatların miktarı, velayet düzenlenmesi, iştirak nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.05.2017 tarihli ilamı ile erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat kesinleştiği halde bozma sonrası erkek lehine yeniden maddi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi, tedbir nafakası miktarı ve velayet yönünden, davalı erkek tarafından ise, tedbir nafakası, velayetin karar tarihi itibariyle verilmemesi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin inceleme kapsamı dışında kalan iştirak nafakası hariç olmak üzere tüm temyiz itirazlarının, davacı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, 2013 ve 2014 doğumlu müşterek çocuklar Siraç ve Miraç'm velayetleri davalı babaya verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/574 ESAS, 2021/701 KARAR DAVA KONUSU : VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ - NAFAKA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, 2 çocukları bulunduğunu, 2015 yılında boşandıklarını, müşterek çocuklar davalı babaya verilmesine karar verildiğini, davalı tarafın müşterek çocuklarla gerektiği gibi ilgilenmediğini, velayet görevinin kendisine yüklemiş olduğu yükümlülükleri ve sorumlulukları yerine getirmediğini, müşterek çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını bu nedenlerle velayetin davacıya verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 1.000'er TL tedbir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, tedbir nafakası ve velayetin tedbiren tevdii istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası ve Tedbiren Velayetin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde kendisi ve müşterek çocuklar için tedbir nafakası isteği ile birlikte müşterek çocukların velayetlerinin de kendisine verilmesini talep etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK.md.33). Toplanan delillerle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği anlaşıldığına göre davacı kadının bu talebinin tedbiren velayetin düzenlemesine ilişkin olduğunun kabulü gerekir....
O halde, anılan sözleşmeler gereğince idrak çağındaki çocuğun ebeveynlerinin hangisi yanında kalmak istediği konusunda görüşüne başvurulması, menfaatlerine açıkça aykırı düşmeyecek ise, ifade ettikleri görüşe önem verilmesi, gerektiğinde psikolog, pedogog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan çocuğun üstün yararının ebeveynlerinden hangisi yanında bulunmak olduğu yönünde rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.06.2016 (Salı)...
Mahkemece, dosya kapsamı nazara alınarak ortak velayetin kaldırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepleri yönünden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5), heyet raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre ortak velayetin kaldırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu sebeplerle; esası ve sair istinaf talepleri incelenmeden kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile Antalya 8....
Aile Mahkemesince, davalı vekilinin 02/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, velayetin değiştirilmesine dair davalarda usul hükümlerine özel yetki kuralı getirilmediğinden genel yetki kuralları gereğince davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ...10. Aile Mahkemelerince ise, davacının adresinin ''.....'' olduğu, davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin davasında çekişmesiz yargıya ilişkin genel yetki kuralına uygun olarak talepte bulunan kişinin oturduğu yer mahkemesinde dava açıldığı gerekçesiyle yetkisizliğine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir....