Reddedilen yoksulluk nafakası miktarının yıllık toplamının (300 TLx12=3.600 TL) karar tarihi itibariyle HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince davacının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiştir....
nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Aynı Kanunun 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Kısıtlama dosyası kapsamına göre hükümlü ..., annesi ...'nin velayeti altında bırakılmıştır. Açıklanan Yasa hükümlerine göre, kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 Sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir. Dava dilekçesi kapsamından; davanın, velayetin kaldırılması ve başka şahsın vasi olarak atanması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı kadının, velayetin değiştirilmiş olmasına ve aleyhe hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1, 2, 3, 4, (a), (b), (c), 5, 6 ve 7. Bentlerinin KALDIRILARAK, YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE, -Hüküm fıkrasının 1, 2, 3, 4, (a), (b), (c), 5, 6 ve 7. Bentlerin yerine geçmek üzere: Davacının velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebi konusuz kaldığından, konusuz kalan velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA (İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 8,9....
VELAYET HAKKININ KAPSAMIVELAYETİN KALDIRILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 337 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 340 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 342 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 346 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyizine gelince; Velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar (TMK m. 337-340-342-346). Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Mahkemece, velayetin babadan kaldırılması isteğine ilişkin dava reddedilmiş, velayet babada bırakılmıştır....
Tarafların müşterek çocuklarının her ikisi de idrak çağında olup, kendilerini ilgilendiren velayet konusunda uzman görüşmeleri sırasında ve yine duruşmada beyanları alınmış olup, idrak çağındaki çocukların beyanı, dosya kapsamındaki uzman raporunda velayetin anneye verilmesinin çocukların yüksek menfaatine olduğunun açıkça belirtilmesi, annenin velayeti almasına engel bir durum bulunmadığı dikkate alındığında velayetlerin anneye verilmesi, küçüklerin menfaatine olmakla ilk derece mahkemesince, velayetin değiştirilmesine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalının velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu nedenle velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK. 330/1.md. göre de nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı velayetin kaldırılması davası açmış, ilk derece mahkemesi, ara kararla küçüğün anneannenin bakım ve gözetiminde bırakılmasına, hükümle ise velayetin babadan kaldırılmasına, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiştir. Her iki taraf vekilin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi, davalı tarafın istinaf talibinin tümüyle reddine, davacı tarafın istinaf talebiyle ilgili olarak ise; kişisel ilişki yönünden istinaf talebinin kabulüne karar vermiş, velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi konularında yeniden hüküm kurmuştur. Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi çekişmesiz yargı işleri arasında [HMK m.382-(2)-b)-13)] sayılmasına karşın, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, çekişmesiz yargı işleri (HMK m.382) arasında sayılmamıştır....
sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir. 2- Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden çocuk için iştirak nafakası isteyemez....