Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, daha sonra açılan velayetin değiştirilmesi davası neticesinde velayetin anneye verildiği, halen velayetin annede olup çocuğun fiilen anne yanında yaşamaya devam ettiği, bu haliyle velayet bulunmayan ebeveynin çocuğun maddi ihtiyaçlarına destek olma yükümlülüğü kapsamında davacı lehine çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davalı tarafın iştirak nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, velayet görevini kullanan ve hali hazırda çalışan annenin de çocuğa olan maddi katkısı dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden, davalı erkek tarafından ise; velayet, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına 04/07/1998 doğumlu ortak çocuk Betül'ün temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece 2003 doğumlu ortak çocuk Süleyman'ın velayeti davacı anneye verilmiş, tarafların temyiz aşamasında sundukları 21/09/2017 tarihli protokolde "Velayetin tevdi hakkında dava açılması halinde kadın tarafından bu talebin...

    Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

    Aile Mahkemesinin 2012/176 Esas, 2012/1174 Karar sayılı kararı ile küçüğün velayetinin değiştirilerek babaya verildiğini, çocuk baba yanında velayet hakkının kötüye kullanılmasından dolayı davacı annenin Edirne Aile Mahkemesinin 2017/425 Esas sayılı dosyasında velayetin değiştirilmesi davası açtığını, netice de 2019/2015 Esas, 2019/501 Karar sayılı kararı ile velayetin değiştirilerek anneye verilmesine karar verildiğini, bu davada istinaf yoluna başvurulduğunu, velayetin değiştirilmesi yönünden istinaf talebinin reddedildiğini, temyiz aşamasında olduğunu belirterek davacı anne yanında bulunan Tuana için dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, Edirne Aile Mahkemesinin 2019/215 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesinden sonra verilen nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizleriyle birlikte tahsiline ve her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. .... Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

      Davayı konu nafakanın takdir edildiği tarihte küçük 10 yaşında olup, dava tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş bulunmaktadır. Okula gitmekte, üniversite sınavına hazırlanmakta, ihtiyaçları, yaşı ve eğitimi nedeniyle olağanüstü artmış bulunmaktadır. Önceki ilamdaki, gelecek yıllardaki artış (...) hükmüne göre, kendiliğinden artan iştirak nafakası miktarının müşterek çocuğun değişen ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı bir gerçektir. Öte yandan, taraflar arasında, nafakanın ödenen miktarı hususunda bir uyuşmazlık bulunduğuna göre; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığı giderici bir karar verilmek zorundadır....

        Tarafların müşterek çocuklarının her ikisi de idrak çağında olup, kendilerini ilgilendiren velayet konusunda uzman görüşmeleri sırasında ve yine duruşmada beyanları alınmış olup, idrak çağındaki çocukların beyanı, dosya kapsamındaki uzman raporunda velayetin anneye verilmesinin çocukların yüksek menfaatine olduğunun açıkça belirtilmesi, annenin velayeti almasına engel bir durum bulunmadığı dikkate alındığında velayetlerin anneye verilmesi, küçüklerin menfaatine olmakla ilk derece mahkemesince, velayetin değiştirilmesine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalının velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

        Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

          nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine bırakılan tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

            , ihtiyaçlarının çoğaldığını ve beslenme, barınma, tedavi, giyim ve eğitim giderlerinin bulunduğunu, hükmedilen nafaka yetersiz kaldığından nafakanın aylık 2.000,00- TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiş sözlü beyanla müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın aylık 125,00- TL olduğunu, 175,00- TL'nin sehven yazıldığını bildirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu