Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayet anne veya babada olup da, şayet velayet kendisinde olan eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa, çocuğa bakan, velayetin nezi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse, bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca velayete ilişkin düzenleme ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanma kararı verilmiş, hüküm taraflarca velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....

      (Muhalif) KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası (TMK.md.182) talep edebilmek için, velayet hakkına sahip olmak gerekir. Velayet hakkına sahip olmayan eş iştirak nafakası talep edemez. Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının işlemeye başlayacağı tarih velayete ilişkin kararın kesinleşme tarihi olmalıdır. Mahkeme iştirak nafakasının başlangıcını dava tarihi olarak belirlediğine göre; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca, hükümdeki nafakanın başlangıcı ile ilgili bölümün çıkarılarak yerine "velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden geçerli olarak" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanması gerektiğini düşünüyorum....

        Türk Medeni Kanununun 197/son maddesi kapsamında bir önlem olarak, geçici velayet düzenlemesi yapılarak, velayetin davacı-karşı davalı kadına verilmesine yönelik istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de isabetsiz olmuş bozmayı gerektirmiştir. c-Davacı-karşı davalı kadın yanında bulunan çocuk yönünden tedbir nafakasına hükmedilmesi için, kadının ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlama yükümlülüğü bulunmamaktadır. O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk 2012 doğumlu ..... yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddeleri gereğince uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Velayetin değiştirilmesinde velayet yine ana veya babadan birinde kalırken, kaldırılmasında çocuk velayete tabi olmaktan çıkarılarak kendisine vasi de atanabilir (TMK.md.337/2). Çocuk menfaatinin korunması bakımından alınabilecek en ağır en son tedbir, velayetin kaldırılmasıdır. Velayetin kaldırılması tedbir ve kararının açıklanan ağır sonuç doğurucu özelliği göz önüne alındığında, çocuk için ortaya çıkmış bir tehlike söz konusu olmadıkça; velayetin değiştirilerek; daha önce kendisine velayet bırakılmayan eşe velayetin verilmesi tedbirinin uygulanması gerekir. Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılmasını gerektiren bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesini gerektirir niteliktedir (TMK.md.183,349,351/1). Bir kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu tip bir yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davalı davacı erkek aleyhe önlem nafakasına hükmedilmesine, velayet taleplerinin reddine, şahsi ilişkinin süresine yönelik olarak, Davacı davalı kadın ise nafakaya karar tarihinden itibaren hükmedilmesine ve erkeğin karşı davasında aleyhine yargılama giderine hükmedilmesine yönelik olarak Kararı istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası, erkeğin karşı davası ise müşterek çocukların geçici velayetlerinin verilmesi, olmadığı takdirde müşterek çocuklarla şahsi ilişki tesisinden ibarettir....

            Birleşen önlem nafakası davasının kabulü açısından: Birleşen önlem nafakasında kabul edilen miktar açısından kesin olması nedeniyle erkek vekilinin istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Kadın için önlem nafakası verilmesi ve miktarının doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla kadın vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Polat için 100 YTL iştirak nafakası istediği, yerel mahkeme tarafından küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olması sebebiyle velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesine rağmen dava tarihinden küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olduğu tarihe kadar aylık 100 YTL iştirak nafakasının velayet kendisinde bulunan davalıdan alınarak velayet kendisine verilmeyen davacı anneye verilmesine karar verilmiş olup velayet kendisinde bulunan davalı tarafından küçük Emir Mehmet Polat için iştirak nafakası verilemeyeceğine yönelik olarak hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....

              HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Davacı karşı davalı kadının istinaf isteminin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜ ile HMY.nin 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın bütünüyle KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni hüküm OLUŞTURULMASINA, A)1- Davacı karşı davalı kadın tarafından açılan tedbiren velayet davasının REDDİNE, 2- Davacı karşı davalı kadın tarafından müşterek çocuk için açılan önlem nafakası davasının reddine, 3- Davacı karşı davalı kadın tarafından kendisi için açılan önlem nafakası davasının kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihi olan 21/03/2017 itibaren aylık 300,00 TL önlem nafakasının davalı Ercan'dan alınarak davacı Satı'ya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine, 4- Alınması gereken 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30 peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalı karşı davacı kocadan alınarak hazineye gelir kaydına, 5- Suçüstü ödeneğinden karşılanan toplam 79,50 TL tebligat gideri ve 100,00 TL...

              HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Davacı karşı davalı kadının istinaf isteminin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜ ile HMY.nin 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın bütünüyle KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni hüküm OLUŞTURULMASINA, A)1- Davacı karşı davalı kadın tarafından açılan tedbiren velayet davasının REDDİNE, 2- Davacı karşı davalı kadın tarafından müşterek çocuk için açılan önlem nafakası davasının reddine, 3- Davacı karşı davalı kadın tarafından kendisi için açılan önlem nafakası davasının kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihi olan 21/03/2017 itibaren aylık 300,00 TL önlem nafakasının davalı Ercan'dan alınarak davacı Satı'ya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine, 4- Alınması gereken 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30 peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalı karşı davacı kocadan alınarak hazineye gelir kaydına, 5- Suçüstü ödeneğinden karşılanan toplam 79,50 TL tebligat gideri ve 100,00 TL...

              UYAP Entegrasyonu