AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21.09.2022 NUMARASI : 2021/798 ESAS, 2022/1041 KARAR DAVA KONUSU : VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların Gaziosmanpaşa 1 Aile Mahkemesinin 2006/40 Esas, 2006/308 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Niyazi ve Betül'ün velayetlerinin davalının da muvafakati ile davacı babaya verildiğini, 2007 yılında davalı annenin Betül için velayetin değiştirilmesi davası açtığını, ancak davanın reddedildiğini, boşanma tarihinden 10 yıl geçtikten sonra davalı kadının yine velayetin değiştirilmesi davası açtığını, Betül kız...
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi veya Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi talebi yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Kısıtlı adayı hakkında velayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Ankara 11.Aile ve 13.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, babası vefat eden küçüğün velayet altına alınması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın aile hukukundan kaynaklanması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, velayetin boşta kaldığını, davanın vesayete ilişkin olduğunu ve vesayet işlerinde Aile Mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Evlilik birliği devam ederken kural olarak çocukların velayeti anne ve baba tarafından birlikte kullanılır. Bu esnada taraflardan birinin ölümü halinde velayet sağ kalana geçer.(TMK 336. md.)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/574 ESAS, 2021/701 KARAR DAVA KONUSU : VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ - NAFAKA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, 2 çocukları bulunduğunu, 2015 yılında boşandıklarını, müşterek çocuklar davalı babaya verilmesine karar verildiğini, davalı tarafın müşterek çocuklarla gerektiği gibi ilgilenmediğini, velayet görevinin kendisine yüklemiş olduğu yükümlülükleri ve sorumlulukları yerine getirmediğini, müşterek çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını bu nedenlerle velayetin davacıya verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 1.000'er TL tedbir...
Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7). 3-Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Davalı baba ile velayetleri anneye bırakılan ortak çocuklar arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmin edecek yeterlilikten uzaktır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinafına dair dilekçesinde özetle; Davalının çocuğun derslerini kötü etkilediğini, davalının velayet hakkı elinde bulunan çocuk ile görüşmesini engellediğini, davalının kendisinden boşandıktan sonra 2 kez imam nikahlı olarak evlendiğini ve bu eşlerinden ayrıldığını, velayeti kendisinde olan kız çocuğunun başkasından olduğunu söyleyip onunla ilgilenmediğini, davalının işe gittiğinde evde yalnız kalan müşterek çocukla ilgilenmediğini, mahkemenin kararının yanlış olduğunu ifadeyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesinde, ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte asıl olan çocuğun üstün yararıdır.(TMK.339) Çocuğun üstün yararı belirlenirken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
Bu nedenle velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK. 330/1.md. göre de nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....
Davacı anne 15.07.2014 tarihinde eldeki velayetin değiştirilmesi davasını açmıştır. Mahkeme tarafından alınan sosyal inceleme raporunda; babanın çocukla ilgili olduğu, çocuğun baba ile iletişimini iyi olduğu, ancak çocuğun anne özlemi çektiği, hem anne hem de baba ile birlikte yaşamak istediği, annesine daha fazla bağımlı olduğu ve onu daha sık görmek istediği rapor edilmiştir. Tarafların boşanmalarına ve velayetin davalı babaya bırakılmasına ilişkin kararının kesinleştiği tarih ile velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı tarih arasında geçen 11 günlük süre içerisinde gerçekleşen velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince, Türk Medeni Kanununda velayetin düzenlenmesinin öncelikli olduğu, davacının dava dilekçesindeki talebinin açıkça çocuğun velayetinin düzenlenmesine ilişkin olduğu, velayetin düzenlenmesi konusunda Aile Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, çocuk, annesinin evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 07.02.2018 tarihinde tanıma (TMK m. 295) ile kurulmuştur. Annenin vefat etmiş olması nedeniyle çocuk ile babası arasındaki soybağının henüz kurulmadığı 03.02.2015 tarihinde çocuğa vasi atanmış ise de TMK m. 337'ye göre anne ve babanın evli olmaması nedeniyle velayetin anneye ait olduğu durumda, annenin vefat etmesi halinde çocuğa vasi atanacağı veya velayetin babaya verileceği düzenlemesi dikkate alındığında babanın velayet davası açma hakkı vardır. Aslolan velayet olduğundan, velayet davasına bakmakla da aile mahkemeleri görevli olduğundan davanın, Balıkesir 1....
Dava, velayetin değiştirilmesi, önceden hükmedilen iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerine ilişkindir. (TMK m.176,327 ila 331. ve 348 m.leri) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur....