"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının artırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, reddedilen velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının artırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
istemediğini babasıyla kalmak istediğini, bu nedenlerle velayetin anneden alınarak müvekkiline verilmesini, 425 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ederek dava açmıştır....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet kendisinde bulunan veya velayet kendisine verilen verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayet sahibi anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183. Maddesinde;“ Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır” hükmüne yer verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2018/355 E. 2020/173 K. sayılı 07/02/2020 tarihli kararı ile; davacının velayetin değiştirilmesi talebine ilişkin davasının reddine, davacının terditli talebi olan ortak velayet verilmesine ilişkin davasının reddine, davacının nafakanın tenzili talebine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir....
KÜÇÜĞE VASİ ATANMASIVELAYETİN KALDIRILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 336 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 348 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesinin (1.) bendinde "... ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi..." velayetin kaldırılması sebebi olarak hükme bağlanmıştır. Olayda çocukların babası Mustafa 24.11.2005 tarihinde ölmüştür. Velayet hakkına sahip olan (TMK m. 336/3) anne Neriman ise, kocasını kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmakta olup, bu suçtan 24.11.2005 tarihinden bu yana cezaevinde tutukludur. Yargılandığı suçun niteliği itibariyle kısa sürede salıverilme olasılığı da uzak görünmektedir....
Velayet hakkını kullanmak için çocuğu yanına almayıp onu ayrı bırakması velayet görevini ihmal etmiş olduğu anlamına gelir.Bu durum velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir haldir (TMK. md. 183,349,351). Kaldı ki yine 23.2.2015 tarihli duruşmada dinlenilen küçük Melis Nur velayetinin annesine verilmesini istemiş, velayet konusunda görüşü alınan uzman da hem aynı duruşmada hem de 15.7.2014 tarihli raporu ile velayetin anneye verilmesinin çocuğun yararına olacağını belirtmiştir.Velayetin anneye verilmesi halinde müşterek çocuğun psikolojik ve bedeni gelişimi yönünden muhtemel bir tehlikenin varlığı da ileri sürülmediğine göre, velayetin değiştirilmesi isteğinin kabulü ile velayetin davacı anneye verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....
Davacının dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ettiği, iştirak nafakası kaldırılması talebinin velayetin değiştirilmesi talebine bağlı feri bir talep olduğu, bu nedenle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla davalının bu yöne temas eden istinafının kabulüne karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinde boşandıklarını, bu hükümle müşterek çocukların velayetinin davalı anneye verildiğini, müvekkilinin velayetin değiştirilmesi davası açtığını ve bu dava ile müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiğini, müşterek çocuklar için de aylık 75,00 'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocukların büyüdüğünü, ihtiyaçlarının arttığını bu nedenlerle bu miktarın yetersiz kaldığını, bu nedenlerle müşterek çocuklar için hükmedilen nafakanın 300,00 'er TL artırılarak aylık 375,00 'er TL ye çıkartılmasına, bu miktara her yıl TÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle, davacının istinaf başvurusunun, istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması nedeniyle, HMK'nın 341/4 ve 352. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacının velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan delillerden, davalının velayet görevini yerine getirmediğinin ispatlanmadığı, velayetin değiştirilmesinin koşullarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dosya içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın çocukların üstün menfaatine uygun olduğu, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının bu yöndeki istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...