WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın çocuğun soyadının değiştirmesi konusunda takdiri mahkeme bıraktığı ve ilk derece mahkemesi kararına karşı da istinaf kanun yoluna başvurmadığı gözetil diğinde; çocuğun soyadının annenin çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlandığı anlaşılmakla; nüfus müdürlüğünün usul ve yasaya uygun hükme yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, çocuğa annenin soyadının da verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Dava; velayet hakkına sahip annenin, müşterek çocukların soyadına, kendi soyadı da eklenmek suretiyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, daha önce verilen kararın Dairemiz tarafından Nüfus Müdürlüğüne husumet yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verildiği, karar sonrası mahkemece devam edilen yargılamada Nüfus Müdürlüğünün davaya dahil edildiği, davanın reddine karar verildiği, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....

Anayasa Mahkemesinin 11/11/2015 tarih ve 2013/9880 başvuru sayılı kararında; "eşlerin,evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda oldukları,erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının,velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiği" belirtilmiştir. Açıklanan sebeplerle; boşanma sonucu velayet kendisine verilen annenin "makul ve haklı sebeplere dayalı olması halinde "çocuğun soyadının değiştirilmesini istemesi mümkündür....

Bu durumda, çocuğun doğumla veya kan bağına dayanan soybağıyla veyahut evlat edinmeye dayanan yapay soybağıyla kazandığı soyadının velayet hakkına sahip ana, babanın ya da çocuk vesayet altında ise, vasinin talebiyle değiştirilip, değiştirilemeyeceği sorunu TMK.nun 321. maddesi hükmü ve soybağına bağlanan hükümler esas alınarak çözümlenecektir. Bu noktada görevli mahkemenin belirlenmesi önem kazanmaktadır. TMK.nun 27. maddesine göre haklı nedene dayalı olarak açılan ad ve soyadı düzeltilmesi davası, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesindeki düzenleme nedeniyle asliye hukuk mahkemesidir. Çocuğun soyadının düzeltilmesi davasında durum farklıdır. Çünkü, velayet hakkının kapsamı dahilinde açılan çocuğun soyadının düzeltilmesi davasının TMK.nun 321 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı hükümleri esas alınarak çözümlenmektedir....

    Dava dilekçesi, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında," gerekçeleriyle...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyet hakkına sahip annenin çocukların soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velâyet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocukların soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, evlilik birliği içinde doğan çocukların taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile velâyet hakkına sahip annenin kendi soyadı ile değiştirilmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı; somut olayda söz konusu soyadı değişikliğinin tanık anlatımları, göz önünde bulundurulduğunda çocuğun üstün yararına aykırı bulunmadığı, çocuğun annesi ile birlikte yaşadığı, velâyet sahibi annenin mevcut soyadını almasından olumsuz etkilenmeyeceği ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesi ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı baba vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri...

      Her ne kadar bölge adliye mahkemesince davacı annenin isteği, çocuğun soyadının yeni eşinin soyadı ile değiştirilmesi şeklinde yorumlanmış ise de, gerek dava dilekçesi içeriğinin, gerekse de dosya kapsamındaki nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacı annenin kızlık soyadının "SAV" olduğu, 10/05/2016 tarihinde aynı hanenin 37 birey sıra numarasında kayıtlı amcasının oğlu dava dışı İlhan SAV ile evlendiği, yani kızlık soyadı ile yeni evlendiği eşinin soyadının aynı olduğu, davacı annenin bu ikinci evliliğinden de 2017 doğumlu bir kız çocuğunun bulunduğu anlaşılmakta olup bölge adliye mahkemesinin bu yöne ilişkin gerekçesi açıklanan sebeplerle doğru bulunmamıştır. Hal böyle olunca, çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ispatlanamadığı gibi, aksine çocuğun soyadının annenin kızlık soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Her ne kadar bölge adliye mahkemesince davacı annenin isteği, çocuğun soyadının yeni eşinin soyadı ile değiştirilmesi şeklinde yorumlanmış ise de, gerek dava dilekçesi içeriğinin, gerekse de dosya kapsamındaki nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacı annenin kızlık soyadının "SAV" olduğu, 10/05/2016 tarihinde aynı hanenin 37 birey sıra numarasında kayıtlı amcasının oğlu dava dışı İlhan SAV ile evlendiği, yani kızlık soyadı ile yeni evlendiği eşinin soyadının aynı olduğu, davacı annenin bu ikinci evliliğinden de 2017 doğumlu bir kız çocuğunun bulunduğu anlaşılmakta olup bölge adliye mahkemesinin bu yöne ilişkin gerekçesi açıklanan sebeplerle doğru bulunmamıştır. Hal böyle olunca, çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ispatlanamadığı gibi, aksine çocuğun soyadının annenin kızlık soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

      Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

      UYAP Entegrasyonu