Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece, diğer mirasçılar yararına olarak onlara da ait bulunan borcun davacı mirasçı tarafından ödenmesi vekaletsiz işgörme sayılır ve vekaletsiz işgören ödediği borcu,TBK.mad.526. ve devamı hükümlerine göre borçludan (davalıdan) isteyebilir. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TBK 526. maddesi kapsamında vekaletsiz işgörme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereklidir. Kaldı ki, aynı Yasanın 531. maddesinde, sahibinin, yapılan işi uygun bulması halinde, vekalet hükümlerinin uygulanacağı hususu düzenlenmiştir. Dolayısıyla somut uyuşmazlıkta TBK'nın bu hükümlerin dikkate alınması ve uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilmesi gereklidir. (Emsal Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2006/16830 E -2007/4020 K sayılı vb ilamları ) Vekalet sözleşmeleri ile vekaletsiz işgörme hükümleri ise TBK 2. kitabında düzenlenmiştir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/330 Esas KARAR NO : 2022/834 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/05/2021 KARAR TARİHİ : 30/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasında, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile müvekkilleri ile ...Anonim Şirketi arasında 01/04/2011 tarihinde tanzim ve imza olunan ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 3 pafta 22,23,24,25,26,16519,16520 parseller ve 1/3-3/1 pafta 17328 parsele dair Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşım Usuli ile Yapılması İşine Ait Sözleşmesi kapsamında anılan parseller üzerinde müvekkilleri tarafından ......

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2019 NUMARASI : 2018/316 ESAS, 2019/716 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2019 NUMARASI : 2018/316 ESAS, 2019/716 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi....

    Davacı vekaletsiz görme hükümlerinin geçerli olduğunu davalı ise ortada bir eser sözleşmesi bulunduğunu iddia etmektedir. “yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme” ye eser sözleşmesi; vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşme” ye de vekalet sözleşmesi denir. Vekalet sözleş- mesindeki vekil hesabına yapılan edimin arada bir anlaşma olmaksızın yapılması halinde ise vekaletsiz görmeden söz edilecektir. Davacı vekaletsiz görme hükümlerine dayanmakta ise de davalı ile arasında bir sözlü bir anlaşmanın yapıldığını da ikrar etmektedir. Dolayısıyla davacı davalı adına ve hesabına bir işi vekaletsiz olarak yapmamıştır. Arada işin yapılmasıyla ilgili sözlü bir anlaşmanın olduğunun belirtilmesi karşısında yapılacak işin yapıldığı belirtilen proje hesap ve çizim işinin yapılması olması karşısında ortada bir eser sözleşmesinden söz edilebilir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; vekaletsiz görme ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekaletsiz görmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik davalının itirazının iptali istemlidir. Davacı muris vekili; davalının Tarım Kredi Kooperatifine ödemesi gereken kredi borcunun davacı tarafından 7.806,65 TL tutarında ödendiğini ileri sürerek bu alacağın tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik davalının itirazının iptalini istemiştir. Davalı; kooperatife olan borcu kendisinin ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        Ancak yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce dava konusu yolun hangi belediyenin yetki ve sorumluluğu altında olduğuna dair bir düzenleme ve bölümü olmadığına göre ayrıca söz konusu yolun davalı her iki belediyenin de sınırları içerisinde kaldığına göre vekaletsiz görmenin gerçekleştirildiği 2004 kasım ve aralık 2009 yılları bakımından her iki davalı belediyenin vekaletsiz görmeden doğan alacaktan sorumlu olduğu ’ gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların istinaf talebi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince; davalı ... Belediyesinin istinaf talebi reddedilmiş, davalı ... Belediyesinin istinaf talebi ise kabul edilerek; bilirkişi raporuyla 2006 yılından 09/07/2012 tarihli Meclis Kararına kadar sorumluluğun ... Büyükşehir Belediyesine ait olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile sorumluluğun sadece ... Büyükşehir Belediyesinde olduğu ve ... belediyesinin sorumluluğu olmadığından husumet nedeniyle reddine dair karar verilmiştir....

          davası yoluyla ileri sürmüş olduğunu ve geçici dava değerini 10.000,00 TL olarak tayin etmiş olduğunu,bu tutarın içinde vekaletsiz görmeden kaynaklı menfaat iadesi isteminin de bulunduğu sonucuna varılmakta olduğunu, Davacının iddiasına konu görsel kullanımından ötürü maddi zararının olsa olsa kazanç kaybına dayandırılabileceği kanısında olduklarını, zira, davalı hastanenin davacının görsel kullanımıyla elde ettiği herhangi bir maddi kazanç yani vekaletsiz görmeden kaynaklı elde edilmiş bir menfaati bulunmamakta olduğunu, Aksine davacı, davalı hastaneyi alanında bir numara olduğu için tercih etmiş olduğunu, davacı da verdiği röportajlarda da bu hususun altını çizmekte olduğunu, Öte yandan, davacının kazanç kaybının ne olduğu araştırıldığında da herhangi bir belirlemeye gidilememekte olduğunu, maddi zararının dayanağını ve zarar tutarını neye göre belirlediğini açıklaması uyuşmazlığın çözümü için zaruri olduğunu, davacının fotoğrafının kullanıldığı iddiasının kabulünde bile, istemine...

            def'i ileri sürülmüş ise de; davanın 6098 Sayılı TBK 526 maddelerinde düzenlenen vekaletsiz görme kapsamında değerlendirilmesi, vekaletsiz görme için özel bir zamanaşımı süresi düzenlemesinin bulunmaması, bu haliyle TBK 146. maddesinde açıklanan "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir" hükmünün esas alınması gerektiği, yine davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle, davanın ilk açılış tarihi itibariyle zamanaşımı tüm alacak için kesildiğinden, davalı vekilinin dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazlarına itibar edilmediği, muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle borçlunun temerrüde düşmüş olduğu (BK 101....

              UYAP Entegrasyonu