Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletsiz görme hükümlerinden kaynaklanan alacak İsteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 10/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

Davacı, 26.05.1995 tarihli sözleşme ile kurum abonelerine ait 13.000 adet sayacın sökme, takma, ayarlama, mühürleme işinin davalı yüklenici tarafından yapıldığını, sayaç boyama işi sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerden olduğu ve bedelinin ihale bedeline dahil edildiği halde, 10.01.1996 tarihli fatura ve 5 nolu kesin hakedişte yeralan 264.362.000 TL.’lik sayaç boyama bedelinin hataen ödendiğini, faiziyle birlikte toplam 831.600.000 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiş, mahkemece sayaç boyama işinin sözleşme dışı olduğu ve B.K. 410 ve devamı maddelerinde yeralan vekaletsiz görme hükümleri çerçevesinde bedelinin tahsil edilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Davanın konusu somut olayda yanlar arasında imzalanan 26.05.1995 tarihli sözleşmenin ekleri arasında “teknik şartname” de yeralmaktadır....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; "...davacının iddiasının vekaletsiz görme hükümlerine dayalı olup, davanın niteliği itibariyle vekaletsiz görme kapsamında kaldığı, davacının kat mülkiyeti kanunu kapsamında apartman yöneticisi olmadığı ve yönetici sıfatı bulunmadığı, işlemi diğer kat maliklerinin adına yaptığı, mantolama işlemi ve çatı tamiri için gereken bedelin ödenmesi bakımından ödeme yapmayan bağımsız bölüm malikinin yerine diğer kat malikinin bu ödemeyi yapması ile açıkça bu kat malikinin işi görülmüş olup, ödeme yapmayan kullanıcının onun adına ve hesabına bu ödemeyi yapan sayesinde mantolama işinin tamamlandığı, taraflar arasındaki ilişkinin vekaletsiz görmeden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki ilişkinin mahiyeti gözönüne alındığında uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından uyuşmazlığın genel yetkili mahkemelerin görevinde olduğu ve davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği kanaatiyle Mahkememizin görevsizliğine..," dair, karar...

    Vekaletsiz görmeyi düzenleyen bu maddeye göre, vekaletsiz görmenin unsurları; görme, işin başkasına ait olması, vekaletin bulunmaması ve görme iradesinin varlığıdır. İş görmek, insanın herhangi bir ihtiyacını karşılamak üzere hukuk düzeni içinde yapılabilen her çeşit görme veya yönetmedir. Bunun için sahibinin yetki vermesi söz konusu değildir. Genel olarak sahibinin yararları kapsamına giren işlerin görülmüş olması bu tarifin içine girer. Buna karşılık işin niteliği, bir yetkinin varlığını gerektiren işlerde bir başkasının hesabına görme söz konusu olamaz (Senai, Olgaç:Kazai ve İlmi İçtihatlarla Türk Borçlar Kanunu ve İlgili Özel Kanunlar, Aktin Muhtelif Nevileri, C. III, Ankara 1969, s.219-221). Vekaletsiz görmenin öğelerinden biri de yapılan işin başkasına ait olmasıdır. Bu öğe, görenin yaptığı ile başkasının hukuki çerçevesine müdahalede bulunduğunu ifade eder....

      davalı den talep edemeyeceği, ancak dava dışı ilgili belediyeden vekaletsiz görme hükümlerine göre isteyebileceği, ... terfi binası ve yerinin değişmesinden dolayı imalatın yapılabilmesi için deniz tarafında L=35 m Deşarj 300 mm korige boru imalatının da yapılması zorunlu olmayan kapsamından olduğundan işveren idarenin onayı olmadan davacının ... terfi merkezine bağladığı ilave deniz deşarj hattı bedelini davalı idareden talep edemeyeceği, Engel deresi geçiş noktalarında 2300-20301 arası 2x1000 L=22 Ø 1000 korige boru ile 20204-20205 arası 2x1000 L=28 m Ø 1000 mm korige boru imalatının davacı tarafından 24.01.2014 tarihli revize projeye uygun olarak yapıldığı, davacının sözleşme kapsamında bulunmayan ve belediyenin sorumluluğunda olduğu değerlendirilen söz konusu dere geçişleri için davacı yüklenicinin davalı idareden talepte bulunmasının yerinde olmadığı, söz konusu işin bedelini vekaletsiz görme hükümlerine göre dava dışı belediyeden talep edebileceği,... bacalar arası hattının...

        nun 526 ve sonraki maddelerinde düzenlenen vekâletsiz görme hükümlerine göre çözülmesi gerekir. Davacının talep hakkı ancak vekâletsiz görme hükümlerine dayandırılabilir. Yapılan , yapanın menfaatine yapılmış olması itibarıyla davacı TBK 530. maddesi uyarınca talepte bulunabilir. Buna göre bu davada davalı tarafın tacir olmaması, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmaması ve davanın konusunun Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan olmaması nazara alındığında, vekaletsiz görmeden kaynaklı davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi görevsizlik kararı verilmiştir. " şeklinde mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, dair karar verilmiştir....

          Bu itibarla; taraflar arasındaki uyuşmazlık, vekaletsiz görmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup bu husus aynı yöndeki bozma kararına uyan mahkemenin de kabulündedir. Davaya konu alacak istemi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. (BK 125.) maddesinde gereğince on yıllık zamanaşımına tabi olup mahkemenin gerekçesinde dava konusu tadilatların 2003, 2004 ve 2005 yıllarında yapılmış olduğunun kabul edildiği de nazara alındığında, davaya konu alacak isteminin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davalının zamanaşımı definin yukarıda bahsi geçen nedenlerle reddine karar verilerek davanın esası hakkında bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, bozma kararı yanılgılı değerlendirilerek zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece; dava konusu yerde toplu yapı yönetimine geçilmediği, yönetim planının tapuya tescil edilmediği, bu nedenle davanın vekaletsiz görme hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile ..... İcra Müdürlüğünün 2010/15066 sayılı dosyasına yapılan itirazın 43.855,00.-TL asıl alacak ve 8.955,35.-TL faiz toplamı olmak üzere 52.810,35.-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin ve icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Dava, eser sözleşmesi ve vekaletsiz görme sözleşmesinden kaynaklanan 18.000,00 TL alacaktan fazla haklar saklı tutulmak koşuluyla 2.000,00 TL’nin tahsili istemiyle açılmıştır. Görülüyor ki, alacaklı olduğu iddia edilen miktardan son kısmı dava konusu yapılmamış ise de varlığı ileri sürülen alacağın tamamı çekişmelidir. HUMK’nun 4.maddesi uyarınca, görev hususunun alacağın tamamına göre belirlenmesi gerekir. Böyle olunca da, davayı görmeye sulh mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece re’sen gözetilmesi gereken görev yönü dikkate alınarak dava dilekçesinin görev noktasından reddi yerine, istemin esası incelenerek hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. ./.. 2011/8973 - 2011/9422 -2- SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 18.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacı kooperatifin yaptığı binalar ile ilgili olarak güvenlik, çevre düzenlemesi, bahçıvanlık gibi hizmetleri vermek suretiyle harcamalar yaptığı, site içerisinde sekiz adet dairesi bulunan davalının da bu hizmetlerden yararlandığı, yapılan giderlerden davalının payına düşen miktarın 7.804,16 TL olduğu, davacının vekaletsiz görme hükümleri uyarınca bu alacağı talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 7.804,16 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu