Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece "...temliki işlemlerin bedelsiz olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gibi murisin mal kaçırma iradesinin de ortaya konulamadığı saptanmak suretiyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; dava dilekçesinde muris muvazaası hukuksal nedeni yanısıra aynı zamanda vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine de dayanıldığı ancak mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. ... Satış akdinin en önemli unsurlarının satış bedeli olduğu kuşkusuzdur... özellikle bizzat vekilin beyanından; temliki işlemin bedelsiz yapıldığı sonucuna varılmaktadır....

    ile bu devirlerin yapıldığı, mal kaçırma ve vekaletin kötüye kullanılması durumunun bulunmadığı bu hususun davacı tarafça usulünce ispatlanamadığı, muris Hasan'ın bilgisi ve rızası dahilinde vekil oğlu Hüseyin Lütfü tarafından bu devrin eşi Türkan'a yapıldığı anlaşıldığından her ne kadar muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davaları yönünden zamanaşımı bulunmadığı sabit olsa da muris Hasan'ın 1976 yılında vefat etmesi eldeki davanın ise 2018 yılında açılması nazara alındığında yaklaşık 42 yıl sonra bu davanın açılmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı nazara alındığında ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar verilmesi gerekmiştir....

    ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil ve birleştirilen dava ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

      Somut olayda, 09.09.2013 tarihli bozma ilamında dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiş ve bu yönde araştırma yapılması gerektiğinden bozma kararı verilmiştir. Ancak, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilerek bozma ilamında değinilen hususlarda araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir. O halde, bozma ilamında belirtilen hususlar üzerinde durularak yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda karar vermek gerekirken, noksan soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davalı vekili hükmü katılma yoluyla temyiz etmiş ise de, davacının temyiz dilekçesi tarafına 18.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, 01.10.2014 tarihli dilekçe ile kararı temyiz etmiştir....

        -KARAR- Asıl dava gabin hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil; birleştirilen dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis ya da tazminat isteklerine ilişkindir....

          Hemen belirtilmelidir ki, vekaletin hileyle alındığı iddiası aynı zamanda kötüye kullanıldığı iddiasını da içerir. Eldeki davada, dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Oysa, mahkemece, vekalet görevi kötüye kullanılarak taşınmazın temlik edildiği iddiası bakımından hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Bilindiği üzere; Borçlar Kanununun temsil ve vekalet bağıtını düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar....

            -KARAR- Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat, karşı dava ise alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak; asıl davada terditli taleplerden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, karşı davanın ise bozma ilamından önce kesinleşmiş olduğu gerekçesi ile bu dava yönünden yeniden karar verilmesine yerolmadığına karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...'ün bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

              İddianın ileri sürülüş biçiminden davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı... Mahkemece dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiş olup, belirtilen hukuki nedene ilişkin araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Kaldı ki, dava dilekçesinin içeriğinde temlikin iptali ile mirasçılar adına tescil istendiği, sonuç kısmında ise sadece tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmakla HMK'nın 31. maddesi gereğince davacının isteğinin açıklattırılması gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirmeye dayanılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur. 3....

                Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan kardeşi...'...

                  İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tescil istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

                  UYAP Entegrasyonu