Ancak, vasiyetnamenin mirasçılara usulüne uygun tebliğ edilip okunmasından sonra, hükmün 2. fıkrasında yer alan "Vasiyetname içeriğinin aynen tenfizi için onaylanmış karar örneğinin Çemizgezek Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine" cümlesinin yazılması doğru değilse de, hüküm fıkrasının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasında yazılı bulunan "Vasiyetname içeriğinin aynen tenfizi için onaylanmış karar örneğinin Çemişgezek Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine" cümlesinin silinmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir. Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve yorumlanmasındaki amaç murisin iradesini geçersiz kılmak değil, onun geçerliliğini sağlamak ve vasiyetçinin gerçek iradesinin yerine getirilmesini temin etmektir. Vasiyetnamenin yorumunda gözönünde bulundurulması gereken kurallardan biri, ölüme bağlı tasarrufun geçerliliğini üstün tutan, Roma Hukukundan beri geniş uygulama alanı bulan "favor testemanti" prensibi, diğeri de, yorumun, kanuni mirasçılık yararına yapılması ilkesidir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1207 E ve 2016/329 K sayılı kararı ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunu, anılan kararın 10/09/2018 tarihinde de kesinleştiğini, geçen süreye rağmen tapuda vasiyetname uyarınca işlem yapılmadığını belirterek, vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacıya isabet eden hisse oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava tarihinden sonra davacı/karşı davalı tarafın, yasal mirasçılardan T10 de davaya dahil ettiği görülmüştür. Davalılardan Burhan ve Hacer vekillleri ise ayrı ayrı sunmuş oldukları cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; vasiyetnamenin gereğinin yerine getirilmesinde davalıların kusurunun bulunmadığını, kendilerinin de vasiyetnamenin tenfizini istediklerini, bu anlamda açılan davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermediklerini, belirterek, davayı kabul etmişler ve ayrıca, vasiyetnamenin kendileri yönünden de tenfizi için karşı dava ikame etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen hükmün Yargıtay 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile kadastro çalışmaları sırasında oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu ... ada ..., ..., ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan babası ... tarafından düzenlenen 23.08.1983 tarihli vasiyetname ile 1/2 hissesinin kendisine, 1/2 hissesinin davalıya vasiyet edildiğini, anılan vasiyetname gereğince taşınmazlarda 1/2 pay sahibi olması gerektiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin tenfizi ile tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, ......
Davacı tarafından tavzihe konu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil istendiği, vasiyetnamenin tenfizi konusunda istem bulunmadığı, veraset ilamı gereğince davacının 2/4 ve davalıların ise 1/4'er oranında miras payları bulunduğu, vasiyetnamede murise intikal edecek veraset ve diğer tüm haklarda davacıdan başka kimsenin hak ve menfaat talebinde bulunamayacağının vasiyet edildiği, dava konusu taşınmazın vasiyet tanziminden sonra muris tarafından edinilmesi ve vasiyetteki düzenleme gereği tümünün davacıya vasiyet edildiğinin kabulü gerektiği, mahkemece muris adına kayıtlı hissenin iptaliyle veraset ilamındaki hissesi dikkate alınarak 2/4 payın davacı adına kayıt ve tesciline karar verildiği, vasiyetnamenin tenfizi hakkında bir hüküm kurulmadığı, kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davalı temyizi yönünden hükmün onandığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/124 Esas sayılı dosyasında 14.03.2016 tarihinde muris muvazaası ile tapu iptal tescil davası açıldığını, belirtilen davaya müvekkilleri tarafından 25.04.2016 tarihli cevap dilekçesi sunulduğunu, cevap dilekçesinde vasiyetnameden ve davacıların mirastan ıskat edildiğinden bahsettiklerini, cevap dilekçesi ekine vasiyetnamenin bir suretini eklediklerini, davacıların vasiyetnameyi ve mirastan ıskatı cevap dilekçelerinin tarihi itibari ile öğrendiklerini dolayısıyla 25.04.2016 tarihi itibari ile vasiyetnamenin ve mirastan ıskatın iptali için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süresinin başladığını, öte yandan vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasında İzmir 12....
Hukuk Dairesi 05.11.2020 tarih ve2019/2036 Esas, 2020/5709 Karar sayılı ilamında; vasiyetnamenin iptali talebiyle açılan Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/400 Esas, 2009/107 Karar sayılı ilamında taraf olmayan davacıların da bulunması sebebiyle kesin hükümden bahsedilemeyeceği açıklanmıştır. 3. Kararda, vasiyetnamenin iptali açısından işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırma yapılarak vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulü halinde tenkis talebinin reddine, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddi halinde usulünce tenkis araştırması yapılarak sonucuna göre tenkis isteğinin kabulüne ya da reddine karar verilmesi, birleştirilen davaya gelince asıl davaya konu vasiyetnamenin iptali isteminin reddi halinde vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabulü ile tapu iptali ve tescil isteği yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği izah edilmiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar 1....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. 3. Değerlendirme Somut olayda, muris ...'un Bartın 1....
Mahkemece; somut olayda, sulh hukuk hakimi her ne kadar vasiyetnamenin açılmasına karar vermiş ise de, dosyada murise ait veraset belgesi bulunmadığı gibi tüm mirasçılara TMK hükümleri gereğince tebligat yapılmadığı, diğer taraftan vasiyetnamenin açılması davasında tüm mirasçılar davaya dahil edilmediği ve taraf teşkili sağlanmadığı, tüm bu nedenlerle tenfizi istenilen vasiyetnamenin usulünce açılmadığı, usulünce açılmayan vasiyetnamenin tenfizinin de istenilemeyeceği gerekçesi ile davanın usulen reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Başka bir deyişle vasiyetnamenin açılıp okunması hakkında bir karar verilmeden vasiyetnamenin tenfizi hakkında inceleme yapılması doğru görülmemiştir. Dava dilekçesinin, ikinci sırasında yer alan "Vasiyetnamenin 5.maddesinde yazılı ...'daki evin davacıya ait olduğunun tespiti" talebinin 17.08.1963 tarihli vasiyetnamenin tenfizi (vasiyetnamenin yerine getirilmesi) niteliğinde olduğuna göre, yukarıda açıklanan bilgiler ışığında, davacının birinci sıradaki talebi hakkında bir karar verilmeden birlikte değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin incelenmemesi doğru görülmemiştir. (3, 4) Ayrıca, mahkemenin görevi kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında re'sen görevli mahkemenin araştırılıp, belirlenmesi gerekir. Bu durumda, vasiyetin tenfizi talep edilen taşınmazın dava tarihindeki değerinin araştırılarak görevli mahkemeyi belirledikten sonra davanın esasına girilmelidir....