WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ve 2011/345 K.Sayılı ve 19/04/2011 tarihli kararıyla Mirasçılık Belgesi verildiğini, vasiyetnamenin iptali talepleri reddedilen davalılardan Şebnem, Zelal ve T3 mahkeme kararına saygı göstermeyerek gerek vasiyetnamenin iptali talebinin reddinden önce ve gerek sonra muristen kalan taşınmazları üzerlerine geçirdiklerini, Asliye Hukuk Mahkemesi kararında, murisin eşi T1 yararına yaptığı tasarruf tamamen yerinde olarak “mirasçı atama” maddi anlamda ölüme bağlı tasarrufu sayıldığını, Mahkeme’nin açılan davanın bir külli dava niteliğinde açılan “miras sebebiyle istihkak” davası olduğunu tespit ederek, gereğinde talebin açıkça belirtilmesini gerekirken reddetmesinin hukuken doğru olmadığını, Asliye Hukuk Mahkeme’nden vasiyeti tenfiz kararı istenemeyeceğini, miras sebebiyle istihkak davası teriminin açıkça yazılmadığı gerekçesi ile de davanın reddinin doğru olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek miras sebebiyle istihkak davasının reddi ile, yanlış olarak “mahkemenin yapacağı bir şey olmadığı...

Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın vasiyetnamenin tenfizi talebine yönelik olduğu, vasiyetnamenin taşınmaza ilişkin olduğu, HMK'nın 12. maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesince, murisin son yerleşim yeri “Gülşehir/Nevşehir “ olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 576.maddesinde “Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır. Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” düzenlemesi getirilmiştir....

    Mahkemece; davanın terekeye yani miras şirketine karşı açıldığı, davanın niteliği itibarıyla vasiyetnamenin, vasiyetnamede belirtilen hususlar dahilinde tenfizi niteliğinde olduğu, taşınmazların terekeye dahil mallar olduğu, bu tip miras şirketine karşı açılan vasiyetnamenin tenfizi davalarında HUMK.'nun 13.maddesinde düzenlendiği şekli ile taşınmazın aynına ilişkin davalarda olduğu gibi taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunun söylenemeyeceği, TMK'nun 576.maddesi gereğince miras bırakanın son ikametgahı mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu açıklanarak; murisin son ikametgahı mahkemesi olan Eskişehir Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan, Mahmudiye Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkisizliğine karar verilmiştir....

      İlan süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hakimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras Devlete geçer." düzenlemesi bulunmaktadır . Somut olayda, dosyaya sunulan 16/04/2009 tarihli veraset belgesinde muris ... un mirasçılarının ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,... olduğu belirlenmiştir. Dosyada yeralan 22/05/2009 tarihli veraset belgesinde ise muris...'un mirasçısının Hazine olduğu belirtilmektedir. Vasiyetnamenin açılmasına dair dava dosyasında ise mirasçılar ..., ..., ..., ..., ... , ... olarak gösterilmiş, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin karar da 10/06/2011 tarihinde kesinleşmiştir. Diğer anlatım ile her iki veraset belgesinde mirasçıların farklı belirlendiği, vasiyetnamenin açılması davasında da Hazinenin taraf gösterilmediği anlaşılmaktadır....

        Türk Medeni Kanunu’nun 576.maddesinde “Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır. Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” düzenlemesi getirilmiştir. Öte yandan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 11.maddesinde; “Aşağıdaki davalar müteveffanın ikametgahı mahkemesinde görülür. 1.Terekenin taksimine ve kısmetin butlan ve feshine ve mirasçılar arasında terekenin idaresine ait iddialar, 2.Terekenin taksimi katisine kadar tereke aleyhine ikame olunan davalar….” hükmü yer almaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde bu iki maddenin birlikte değerlendirilip yorumlanması gerekmektedir....

        Türk Medeni Kanunu’nun 576.maddesinde; “Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır. Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” düzenlemesi getirilmiştir. Madde gerekçesinde ise; “miras malları nerede bulunursa bulunsun, miras işlerinin tek elden, yani aynı mahkeme tarafından yürütülmesinin uygun olacağı” düşüncesi ifade edilmiştir. Ayrıca “miras bırakanın ister ölüme bağlı tasarrufları, isterse sağlararası tasarruflarının” bu madde hükmüne tabi olduğu açıklanmıştır. Her ne kadar madde metninde vasiyetnamenin yerine getirilmesi davaları yer almıyorsa da gerek .... Federal Mahkemesi (BGE 72.I.177 sayılı kararı) gerekse öğreti görüşlerinde (Peter Tuor/Bernhard Schnyder/Jörg Schmit Das Schweizerishe Zivilge setzbuch, 11 Auflage, Zurich 1995 s.360) burada sayılan dava türlerinin tahdidi (sınırlı) olmadığı kabul edilmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/68 E - 1998/273 K sayılı veraset ilamında belirtilen payları oranında davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu’nun 576.maddesinde “Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır. Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” düzenlemesi getirilmiştir. Madde gerekçesinde ise; “miras malları nerede bulunursa bulunsun, miras işlerinin tek elden, yani aynı mahkeme tarafından yürütülmesinin uygun olacağı” düşüncesi ifade edilmiştir. Ayrıca “miras bırakanın ister ölüme bağlı tasarrufları, isterse sağlararası tasarruflarının” bu madde hükmüne tabi olduğu açıklanmıştır.Her ne kadar madde metninde vasiyetnamenin yerine getirilmesi davaları yer almıyorsa da gerek ......

            Buna göre; vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) ile ilgili dava; lehine vasiyet yapılan kişi tarafından doğrudan doğruya diğer mirasçılara (miras ortaklığına, terekeye) karşı açılıyorsa ve tereke taksim edilmemişse, bu davanın miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Öte yandan taksim tamamlanmadan terekedeki bir mal hakkında açılacak istihkak davası ile terekenin yazım ve tespiti davaları malın bulunduğu yerde, mirasçılık belgesi verilmesi davası ise mirasçılardan her birinin sakin olduğu yerde açılır. Bu iki halin dışındaki davaların ise miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerekir. Vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik davaya mirasbırakanın yerleşim yeri mahkemesinde bakılması gerekir. Bu yetki, kesindir. Kesin yetki, dava şartlarından olduğundan, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu davada, HMK’nın 12. maddesinin uygulama olanağı yoktur....

              Bölge adliye mahkemesi tarafından, vasiyetnamenin muayyen olmayan mal vasiyeti niteliğinde olması nedeniyle mirasçı atamaya ilişkin olduğu, vasiyetnamenin iptali yönünde bir dava ve kararın mevcut olmadığı, atanmış mirasçılar veraset ilamı ile talep ettikleri sonuca ulaşılabileceği gerekçesiyle HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK' nın 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir....

                terekede bulunmadığından ve ayrıca vasiyetnamede hukuka uymayan yükleme yapıldığından vasiyetnamenin hükümsüzlüğüne, davacı T1 vasiyetnamenin tenfizi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu