Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, mahkemece yazılı olduğu üzere işin esası bakımından kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının REDDİNE. Ancak, davacı dava dilekçesi ile vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tenkis, istemleriyle dava açmışsa da yargılama devam ederken 18.10.2010 tarihli dilekçesi ile vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil isteminden feragat ettiği, feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı bakımından vekalet ücreti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davanın kabulü ile 3114, 709, 718 ve 757 parsel nolu taşınmazların muris adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmü birkısım davalılar temyiz etmiştir. Muris ... Kocatürk 10.9.2001 tarihinde vefat ettiğine göre, mirasçılık ve mirasın geçişi, 4722 sayılı kanunun 17.maddesi gereğince, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı ... Kanunu Medenisi hükümlerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, tenfiz davasının 18.4.2007 tarihinde açılmasına rağmen, vasiyetnamenin okunması davasının bu davadan sonra 27.3.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) için herşeyden önce 743 sayılı ... Kanunu Medenisinin 536 ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açılıp okunması ve aynı kanunun 501.maddesi gereğince vasiyetnamenin iptali davası için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir....
Davalı vekili cevabında; gerek vasiyetnamenin iptali gerekse dava konusu taşınmaz için mahfuz hissenin aşılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını (2009/317 E.) ve tenkis istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların 2009/317 E.... dosyası ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğinde bulundukları, iptal isteminin gerekçesi olarak da saklı paylarının bertaraf edilmesini gösterdiklerini, bu hususun vasiyetnamenin iptal nedeni değil tenkis nedeni olduğu ve 2009/317 E.... dosyada, iptal ile birlikte tenkis de istenildiğinden ve açıklandığı gibi iptalin yine gerekçesi bulunmadığından ayrıca bu konuda kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için bu davanın bekletici mesele yapılmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasiyetnamenin iptali ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Vasiyetnamenin iptal edilip edilmemesi, muris muvazaası olgusunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği sonucuna etkili olacağından ve vasiyetnamenin iptali davalarının temyiz incelemesi de Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.1.2013 günü Resmi günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,25.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/358 E. sayılı tapu iptali ve tescili dava dosyası ile dosya içerisinde bulunması gereken davaya konu murisin vasiyetnamesi ile vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava dosyası ile ilgili mahkemece herhangi bir işlem yapılmadığı görülmüştür. Buna göre dairemizin yukarıda anılan geri çevirme kararı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, geri çevirme kararının içeriği dikkatlice okunmak suretiyle temyiz incelemesinin daha fazla uzamasına sebebiyet verilmemesi açısından, taraflar arasındaki ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/358 E. sayılı tapu iptali ve tescili dava dosyası, ... 1....
DAVALI-DAVACI : DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis birleşen dava yönünden vasiyetnameye konu taşınmazlar için eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığında bedel tahsili istemine ilişkin olup asıl davada vasiyetnamenin iptali istemi reddedilerek tenkis davası kabul edilmiş, birleşen davalar reddedilmiş hüküm taraflarca tüm davalara ilişkin temyiz edilmiş bulunmakla öncelikle vasiyetnamenin iptali istemi inceleneceğinden ... Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ... 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ... 3....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümün kendisine vasiyet edildiğini, vasiyetnamenin yasal koşullara uygun olarak açıldığını, davanın açılış tarihi itibariyle vasiyetnameye herhangi bir itiraz bulunmadığını, ilk derece mahkemesince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verildiğini, davasının vasiyetnamenin iptali talebi olmadığını, vasiyetnamenin tenfizi ile bağımsız bölümün adına tescilini talep ettiğini, oysa mahkemenin vasiyetnamenin iptali davası olarak, niteleyerek hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verdiğini, mahkemece esas alınması gerekenin TMK'nın 602. maddesi olduğunu, TMK'nın 559. maddesinin uygulanmayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ: Dava, vasiyetnamenin tenfizi , tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
İhtisas Kurulunun raporuna göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla vasiyetnamenin iptali açısından davacıların davalarını ispatlayamadığı, tenkis talebine gelindiğinde ise, miras bırakanın malvarlığının tamamına ilişkin teker teker tespit yapılarak alınan rapor doğrultusunda seçimlik tercih hakkı para olarak kullanıldığı ve ipotek açısından muvazaa iddiası kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; davacıların, davalılar ... ve ...'a yönelik vasiyetnamenin iptali ve iptale bağlı tapu iptali ve tescile yönelik asli taleplerinin reddine, vasiyetnamenin tenkisi yönündeki feri taleplerinin kabulü ile, 29.166,31 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesine, davacıların davalı ...'...
A.. tarafından düzenlenen 25.05.2011 tarihli vasiyetname ile dava konusu taşınmazların davalılara vasiyet tarihinden önce tapu ile devir- temlik ettiğini belirterek vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkisini talep etmişlerdir. Davalılar vekili cevabında, vasiyetnamenin yasal koşulları taşıdığını beyan etmiştir. Mahkemece, vasiyetnamenin hukuken geçerli olduğundan bahisle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis ile ilgili talep yönünden davanın tefrikine karar verilmiş hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, dava konusu vasiyetnamede yer alan bir kısım taşınmazların vasiyetname tarihi olan 25.05.2011 tarihinden önce davalılara tapu ile devredildiği, vasiyetnamenin ise Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.05.2013 tarihli kararı ile okunduğu, bu davanın 26.04.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. TMK.nun 557.maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı (tahdidi) olarak açıklanmıştır....
Kurumu raporu ve tüm tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde miras bırakanın vasiyetnamenin düzenlendiği esnada akli melekelerinin yerinde olduğu ve davaya konu, usulüne uygun olduğuna kanaat getirilen vasiyetnameyi yapmasına engel bir durumunun olmadığı, bu nedenle vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptali gerekmediği anlaşılmış; tüm anlatılanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı vekilinin vasiyetnamenin iptali ve tapu iptali-tescil taleplerinden oluşan tüm taleplerinin reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle” davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....