Davalı; hukukumuzda 92 yaşında bir kişinin vasiyetname düzenleyemeyeceğine dair bir hüküm olmadığını, noter tarafından uzman doktordan rapor aldırıldığını, tanıklar huzurunda, murisin hür iradesi ile yapılan vasiyetnamenin geçerli olacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetnamenin iptalini gerektiren herhangi bir yasal koşul bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....
Vasiyetnamenin iptali sebepleri MK.488-500 maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Maddede “rızai taksim mukavelesi yapılması” hususunun vasiyetnamenin iptalini gerektirdiği belirtilmemiştir. Kural olarak, anılan hüküm dışında bir nedenle vasiyetnamenin iptali istenemez ve hakim bu nedenlerle bağlıdır. Bu nedenle, taksim mukavelesi yapılarak vasiyetnameden rücu ancak TMK.nun 600.maddesi kapsamında “vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında gözönünde tutulur. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak ve davacının ileri sürdüğü diğer iptal sebepleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme (davacının ileri sürdüğü diğer iptal sebepleri incelenip, tartışılmadan) ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali veya tenkisi ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının birlikte görülmesi mümkün değildir. Mahkemece; tenfiz talebine yönelik karşı davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerekirken, yazılı şekilde tenfiz yönünden de davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, kabule göre; davada reddedilen kısım ve karşı dava ile ilgili vekalet ücretine hükmedilmemesi de bozmayı gerektirmiştir....
Bu prensibe uyulmamasının, vasiyetnamenin iptali sebebi oluşturduğu Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması ile kabul edilmektedir. Somut olayda; dava konusu vasiyetnamenin incelenmesinden, noter yetkili başkatibi Yakup Adnan tarafından vasiyetnameye başlandığı, vasiyetnamenin sonunda ise, imzaya yetkili başkatip Yakup Adnan imzası bulunduğu, böylelikle de yukarıda izah edildiği üzere, işlemde birlik prensibinin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu yön itibariyle, vasiyetnamenin geçerliliğini etkileyen bir durum söz konusu değildir. Ancak, davacı vekili dilekçesinde, bu iptal sebebinden başka sebeplere de dayanmıştır. O halde, mahkemece; dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali için ileri sürülen diğer nedenlerinde incelenmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Birleştirilen davada ise; vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davacı ...'ın açtığı vasiyetnamenin tenfizi davasının kısmen kabulüne; birleştirilen davada Hazinenin açtığı vasiyetnamenin iptali davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı (Birleşen dosyada davacı) Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.04.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; vasiyetnamenin iptali talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyasının, dava dosyasına konulması ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yeniden mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasında mirasçılara henüz tebligatların yapılmadığı ve bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi davası açılması için gerekli yasal sürelerin dolmadığı gerekçesiyle, usulüne uygun açılmayan davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine Dairece verilen 19.11.2012 tarihli ve 2012/17795 Esas 2012/23824 Karar sayılı kararla; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için gerekli olan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin şartın gerçekleştiği, vasiyetnamenin davalıya okunduğu tarih ile işbu dava tarihi arasında vasiyetnamenin iptali için öngörülen sürenin dolduğu, davalı tarafça vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açıldığının da ileri sürülmemiş olması nedeniyle davanın esasına girilerek taraf delillerinin usulünce toplanılıp değerlendirilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece; davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde vasiyetnamenin iptali ve tenkisi def'i olarak ileri sürülmüş ise de, vasiyetnamenin iptali...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ile ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. T.M.Y.'nın 576. maddesine göre vasiyetnamenin iptali davası ölenin son yerleşim yeri mahkemesinde görülür. Dosya kapsamından, vasiyet eden ... ... 14/01/2002 tarihinde Altındağ 5. Noterliğinde vasiyetnamenin düzenlediği, adres olarak ... Komutanlığının gösterildiği, murisin davacının eşi olduğu, G.A.T.A.'da tedavi görmekte iken 25/08/2002 tarihinde öldüğü, tedavisi için Ankara'ya gelmeden önceki yerleşim yerinin ... olduğu, davacı eşinin halen ...'da bulunduğu anlaşılmakla, yetkili mahkeme ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesidir....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle, aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali veya tenkisi ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının birlikte görülmesi mümkün değildir. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/1595 Esas 2013/5942 Karar ) İlk derece mahkemesince, vasiyetnamenin tenfizi talepli ile açılan davanın vasiyetnamenin iptali davası kesinleştikten sonra görülebileceği gözetilerek tenfiz talebine yönelik davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, vasiyetnamenin iptali talebi ile açılan dava hakkında karar verilerek bu karar kesinleştikten sonra vasiyetnamenin tenfizi davasına devam edilmesi gerekir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile vasiyetnamenin davacı ...’ın saklı payına yapılan 4.606 TL müdahale kapsamında iptaline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 05/07/2018 tarihli ve 2016/20396 E. 2018/7654 K. sayılı kararla; davacı ... yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine ilişkin kararın ara kararla verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedenleriyle iptali talep edilmişse de gerekçede irade sakatlığına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu sebeplerle ileri sürülen iptal sebepleri incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle bozulmuştur....