un 2005 yılında vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak davacı ve çocukları olan davalıları bıraktığını, müteveffanın 09.01.1996 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile bazı mallarını davalılara vasiyet ettiğini, müteveffanın vasiyeti düzenlediği tarihte eylem ehliyeti bulunmadığını, vasiyetnamenin irade fesadı altında yapıldığını ve şekil eksikliği bulunduğunu iddia ederek vasiyetnamenin iptalini, sonradan verdiği dilekçe ile de vasiyetnamenin iptali talebi kabul edilmediği takdirde tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili dilekçesi ile; vasiyetnameye konu taşınmazların müteveffanın tüm malvarlığını teşkil etmediğini, davacının mahfuz hissesine tecavüz olmadığını, vasiyetnamenin düzenlendiği sırada müteveffanın tasarruf ehliyeti bulunduğunu, herhangi bir baskı altında olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
İhtisas Kurulunun raporuna göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla vasiyetnamenin iptali açısından davacıların davalarını ispatlayamadığı, tenkis talebine gelindiğinde ise, miras bırakanın mal varlığının tamamına ilişkin teker teker tespit yapılarak alınan rapor doğrultusunda seçimlik tercih hakkı para olarak kullanıldığı ve ipotek açısından muvazaa iddiası kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; davacıların, davalılar ... ve ...'a yönelik vasiyetnamenin iptali ve iptale bağlı tapu iptali ve tescile yönelik asli taleplerinin reddine, vasiyetnamenin tenkisi yönündeki feri taleplerinin kabulü ile, 29.166,31 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesine, davacıların davalı ...'a yönelik muvazaa nedeniyle ipoteğin fekki taleplerinin reddine karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir....
Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin bu davanın sonucunu etkileyecek niteliktedir. Buna göre mahkemece; yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, aralarındaki bağlantı nedeniyle vasiyetnamenin iptali - tenkis davasının sonucunda verilecek hükmün kesinleşmesinin bekletici sorun yapılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. (bknz. Yargıtay 3. H.D. 2020/12247 E. 2021/404 K., 2017/15816 E. 2019/1850 K. Sayılı ilamları) Kabule göre de vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davalar ayni bir hak bahşeder nitelikte olduğundan nispi harca tabidirler....
Davalı, vasiyetnamenin tüm yasal şekil ve esas şartlarını taşıdığını, ayrıca vasiyetçinin düzenlediği vasiyetnamede saklı paya tecavüzün söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnamenin iptali, aksi takdirde tenkisine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Bilindiği gibi; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
nun (müvekkili davacının) lehine vasiyet edilen cemiyet tarafından misafir edilmesini istediğini beyanla vasiyetnamenin, maddi vakıalar ve gelişmeler birlikte değerlendirilerek yorumlanması ve davalı cemiyetin davacıya bakma yükümlülüğünün bulunduğunun tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile müvekkili cemiyetin tenkis protokolü imzaladıklarını, bununla vasiyetnamenin hükümsüz kaldığını, artık vasiyetnamenin yorumlanmasının istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı arasında yapılmış olan tenkis protokolüne göre davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tenkis talepleri hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan hüküm oluşturulduğunu, uzman mütaalasının göz ardı edildiğini, murisin okuma yazma bilmediğini, gözlerinin de yeterince görmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Türk Medeni Kanununun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2006/445-2014/353 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali - tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; Fatih 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/771 E. sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; Fatih 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/771 E. sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyasının, dava dosyasına konulması ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yeniden mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2014 NUMARASI : 2014/294-2014/325 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali - tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vasiyetnamenin iptali - tenkis talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; Ankara 13.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1942 E. sayılı vasiyetnamenin açılıp okunma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin geçerli olduğu, iptali gerektiren bir neden bulunmadığı, davacının terditli olarak açtığı tenkis talebi gereğince davacının saklı pay hisse bedelinin 868.551,55 TL olduğu, davalı tercih hakkını bedel ödemekten yana kullandığından bu tutarın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine; tenkis talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Bu nedenle mahkemece, vasiyetnamenin aslı görülerek ve tamamı getirtilip incelenmek suretiyle iddialar hakkında karar verilmesi gerekirken fotokopi olan 3 sayfadan ibaret suret incelenmek suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir... " gerekçesi ile bozulmuş , mahkemece bozma kararına uyulmuştur . Mahkemece, iptal nedeni bulunmadığından vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, murisin çocukları arasında denkleştirme yaptığından tenkis talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nın 535 inci maddesi; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder....