Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü, TMK. 571.maddesi ise; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559.maddenin 2.fıkrasında, gerekse 571.maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin murisi ... öldüğünü, tarafları mirasçı olarak bıraktığını, murisin 26.09.2011 tarihli vasiyetname ile İstanbul ili, ... ilçesi, 6431parsel, 12, 13 ve 14 No.lu dükkan ile 600 parsel 9 No.lu meskeni davalıya bırakmayı vasiyet ettiğini, bu vasiyetnamenin ......
Bu noktada “vasiyetnamenin iptali” ve “tenkis” davaları hakkında açıklama yapılmasında yarar vardır. Vasiyet, bir kimsenin (gerçek kişi) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacı bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılmasıdır. TMK’nın 557’nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK’nın 557’nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560-562)....
Mahkemece, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesi ile vasiyetamenin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptalini gerektirdiğini ileri sürdüğü tüm iddialarının araştırılarak, taraf delilleri toplanarak her bir iddia hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Davacının, ileri sürdüğü vasiyetnamenin iptaline ilişkin tüm iddialar araştırıldıktan sonra vasiyetnamenin iptali talebinin reddedilmesi halinde ise tenkis talebinin incelenmesi gerekecektir. Zira davacı , murisin oğlu olduğundan saklı pay sahibi olan yasal mirasçıdır....
DAVA TARİHİ : 28.01.2008 KARAR : Vasiyetnamenin iptaline ilişkin davanın reddine, tenkis davasının kısmen kabul, kısmen reddine Taraflar arasındaki vasiyetnamenin ve ıskatın iptali, terdiden tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; vasiyetnamenin iptaline ilişkin davanın reddine, tenkis davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris ...'...
SONUÇ: Vasiyetnamenin iptali davasına ilişkin hükmün yukarıda l. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, tenkis davası ile ilgili birleştirme kararına yönelik temyiz isteğinin yukarıda 2. bentte gösterilen nedenle REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2008...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 544 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 557, 558, 559, 560, 561 ve 564 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Dosya kapsamından ve dinlenen tanık beyanlarından dava konusu vasiyetnamenin davalıların zorlaması ve baskısı altında yapıldığının ispatlanamadığı, şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmüştür. 3....
Celsede hazır bulunduğu ve en geç bu tarih itibari ile vasiyetnameyi ve saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri ve bu öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 15/08/2018 tarihinde asli müdahale davası dilekçesi vererek ve harcı yatırarak tenkis davası açtıkları anlaşılmış olup tenkis davası kısa 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından" gerekçeleri ile; Asli Müdahale Davası Yönünden; 1- )Vasiyetnamenin iptali talebi yönünden talebin ispatlanamaması nedeniyle esastan REDDİNE, 2- )Terditli olarak açılan tenkis talebi yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle talebin REDDİNE, Asıl Dava Yönünden; 1- )Vasiyetnamenin iptali talebi yönünden talebin ispatlanamaması nedeniyle esastan REDDİNE, 2- )Terditli olarak açılan tenkis talebi yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle talebin REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesince vasiyetnamenin iptaline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Dairemizce vasiyetnamenin geçerli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak Bölge Adliye Mahkemesinin 05.02.2024 tarihli kararı ile, 246.969,03 TL tenkis bedeline hükmedilmiştir. Davalı, 26.02.2019 tarihli kararın davacı tarafından tenkis miktarı yönünden istinaf edilmediği gerekçesiyle, 246.969,03 TL tenkis bedeline hükmedilmesinin usuli kazanılmış hakkın ihlali olduğunu ileri sürerek 05.02.2024 tarihli kararı temyiz etmiş ise de; esasen tenkis miktarı hesaplanırken malın "karar günündeki değerinin" esas alınması, 4721 sayılı Kanun'un 564 üncü maddesinin gereğidir. Bu açıdan, 26.02.2019 tarihli kararın anılan maddeye uygun bir karar olduğu için davacının hukuka uygun tenkis miktarını istinaf etmemesi doğal olduğuna göre bu durumda karşı taraf lehine kazanılmış bir hakkın doğduğundan bahsedilemez....
Noterliğinin 23.01.2002 tarihli vasiyetnamesinin iptali, olmaz ise tenkisi istenilmiştir. Mahkemece davanın vasiyetnamenin iptali yönünden reddine; tenkis davasının kabulü ile mahfuz hisseleri oranında bedelin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, muris ... tarafından ... Noterliğinde düzenlenen 23.01.2002 tarihli vasiyetnamenin iptali; iptalinin mümkün olmaması halinde ise tenkisi istenilmiştir.Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine; tenkis isteminin kabulü ile mahfuz hisse karşılığı bedelin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....