İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve şekle ait noksanlık sebepleriyle iptali, bunun kabul edilmemesi halinde tenkisi isteğine ilişkindir. Mahkemece, iptal isteği reddedilmiş, tenkise karar verilmiştir. Kararı davalılar temyiz etmiştir. Temyizin kapsamına ve temyiz edenlerin davadaki sıfatlarına göre inceleme görevi Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan sebeple dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2009 (Pzt.)...
Mahkemece; ... tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, vasiyetnamenin tüm şekil şartlarını içermesi ve ehliyetsizlik iddiasının da ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. TMK.’nun 559.maddesine göre, vasiyetnamenin iptali davası açma hakkı davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Somut olayda ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/27 Esas 2006/292 Karar sayılı dosyasında muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin mirasçılarına açılıp okunmuş sayılmasına karar verildiği,hükmün 17.02.2012 tarihinde kesinleştiği,eldeki davanın ise 1 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 02.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
nun vasiyetnamenin iptali için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerinde vefat ettiği, 1 yıllık hak düşürücü sürenin külli halef olan davacıları da bağlayacağı, davanın ise 30.01.2018 tarihinde hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığından hata, zorlama hukuksal nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali talebinin hak düşürücü nedeniyle usulden reddine, 3. Birleştirilen 2018/25 Esas sayılı dosyadaki tenkis talebi bakımından ise dava konusu vasiyetnamenin Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/917 Esas sayılı dosyasında açıldığı, kararın mirasçı ...'na 24.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, vasiyetnamenin tenkisi dava açma süresi olan bir yıllık hak düşürücü süre dolmadan saklı pay sahibi olan mirasçı ...'...
HMK’nun 190. maddeleri gereğince usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, yine vasiyetnamenin usulüne uygun tanzim edildiği gerekçesiyle davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının esastan reddine karar verilmiş olup, 4721 s. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. 4721 s. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir....
u mirasından mahrum etmek için yaptığı vasiyetnamenin geçerli olmaması nedeniyle iptalinin gerektiğini, aksi halde ise tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.Birleşen 2002/1232 Esas sayılı davada davacı ..., mirasbırakan ... tarafından düzenlenen vasiyetnamenin saklı payını zedelediğini ileri sürerek; vasiyetnamenin tenkisini talep etmiştir.Mahkemece; vasiyetnamenin iptali istemli davaların kabulüne, konusu kalmayan tenkis isteminin reddine dair verilen 07/12/2006 tarihli hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 2....
Davalılar, vasiyetnamenin davacıya 28.02.2008 tarihinde okunduğunu, bu davanın ise bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 01.02.2010 tarihinde açıldığını belirterek davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddini savunmuş, mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ehliyetsizlik hukuki sebebine dayanarak vasiyetnamenin iptalini istemiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 559.maddesine göre vasiyetnamenin iptali davasında 1 yıllık hak düşürücü süre davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlar. İptal davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir....
Noterliğince düzenlenen 08/02/2010 tarihli ve 3372 yevmiye numaralı vasiyetnamenin şekil eksikliği, ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmişlerdir. Davalı; davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davaya konu vasiyetname düzenlendikten sonra, mirasbırakan ile davalı arasında 05/07/2010 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin düzenlendiği ve vasiyete konu taşınmazın sözleşmeye konu edildiği; muvazaa iddiasına dayalı olarak açılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali davasının ise reddine karar verildiği, mirasbırakanın bahse konu sözleşme ile davaya konu vasiyetinden döndüğü, bu nedenlerle vasiyetnamenin iptaline karar verilemeyeceği gibi tenkis talebinin de incelenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
KULU’nun eşi T6 vefatından önce üç ayrı vasiyetname bıraktığını, her üç vasiyetnamenin de önce ehliyetsizlik, sonra irade sakatlığı sebebiyle iptaline, Mahkemede vasiyetnamenin iptali koşullarının oluşmadığı yönünde kanaat oluşması halinde vasiyetnamenin saklı paya tecavüz niteliğinde olması nedeniyle mahfuz hisseler oranında tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler çerçevesinde dava konusu somut olay değerlendirildiğinde; muris Mehmet Avni Özer tarafından düzenlenen 31/01/1996 tarihli vasiyetnamenin Gölköy Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21/03/2018 tarihli kararı ile açıldığı, vasiyetnameye davacıların itiraz ettiği, davacıların murislerinin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte ehliyetinin bulunmadığı nedeniyle mahkememizdeki işbu davayı açtığı, yargılamanın ilerleyen aşamalarında davacı T1'in vasiyetnamenin adil olmadığı, murisleri babasının kötü ve verimsiz yerleri kendisine bıraktığı, bu nedenle vasiyetnamenin iptali gerektiği yönünde iddiasını değiştirerek davasını ıslah ettiği, kanunda vasiyetnamenin iptali sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığı, dava konusu vasiyetnamede davacı gibi davalılara da hak verildiği, davacı her ne kadar bu dağıtımın adil olmadığını savunsa da murisin son arzularına saygı duyulması gerektiği, mahkememizce vasiyetin adil olup olmadığı noktasında bir inceleme yapılamayacağı anlaşılmıştır...