Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bu husus nazara alınmaksızın; yanılgılı değerlendirme sonucu, iptal davası ve tenkis için verilen 1 yıllık süre dava açılmadan dolduğundan bahisle vasiyetnamenin tenfizi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.Ayrıca, vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptali ile tescil davası, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz reddedilerek kesinleştiğine dair bir tespit davası olup, bu davalarda tereke henüz taksim edilmediğinden iştirak halinde olması nedeniyle mirasçılar yasal hasım olmaları nedeniyle davada taraf gösterilmektedir....

    Mahkemece; davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2010/9091-11310 sayılı ilamı ile "Davada, vasiyetnamenin ehliyet nedeniyle de iptali talep edilmiş olup bu hususta tanıklar dinlenmiş, hastane kayıtları da getirtilmiştir. Murisin, vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tesbiti uzmanlık gerektirir. O halde mahkemece; dosyanın mevcut haliyle ve tümüyle ... Kurumuna gönderilerek vasiyetçinin o tarihte ehliyeti bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının bu hususu ispat edemediğinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak ... Kurumundan ....03.2013 tarihli rapor alınmıştır....

      -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup,mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ve tenkise karar verilmiş olması doğrudur.Ayrıca dava terditli olarak açıldığından vasiyetnamenin iptali isteği yerine tenkise hükmedildiğine ve dava kabulle sonuçlandığından vasiyetnamenin iptali isteği yönünden vekalet ücretine takdirine yer olmadığına göre,davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak, harcı yatırılarak açılan bir dava olmadığı halde vasiyetnamenin tenfizine de karar verilmiş olması doğru değil isede bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden 4 bendin hüküm fıkrasından çıkartılarak, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.55.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacılar vasiyetnamenin şekil eksikliği nedeniyle iptali istenmiş ise de vasiyetname içeriğinin yasanın öngörmüş olduğu Türk Medeni Kanununun 535. maddesindeki şekil şartlarını ihtiva ettiği anlaşıldığından vasiyetnamenin iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (8.2 ve 8.3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi....

          Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacılar vekilinin bozma sonrası 07.09.2020 havale tarihli dilekçesinde ıslah talebinde bulunarak vasiyetnamenin şekle aykırılık nedeniyle geçersizliği nedenine de dayandıkları ve mahkemece ıslah talebi dikkate alınarak vasiyetnamenin şekle aykırı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de, bu husus doğru görülmemiştir. 5.5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01/10/2019 tarihli bozma ilamında, davanın irade sakatlığı nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteminden ibaret olduğu, vasiyetnamenin şekle aykırılık nedeniyle iptaline karar verilemeyeceği, irade sakatlığına ilişkin araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. 5.6. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyulması nedeniyle de davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur....

            TMK'nun 557.maddesinde “ölüme bağlı tasarrufların iptali” sebepleri sıralanmıştır. Maddede vasiyetname konusu taşınmazın satışı hususunun vasiyetnamenin iptalini gerektirdiği belirtilmemiştir. Vasiyetnameye konu taşınmazlardan bir tanesinin murisin sağlığında satılmış olması o taşınmaz yönünden ifa imkanının bulunmadığını gösterir. TMK'nun 557.maddesinde sınırlı bir şekilde sayılan iptal sebeplerinden, ifa imkansızlığı, vasiyetnamenin iptali sebebi değildir. Kaldı ki, muris ....'nın iradesi dışında diğer paydaşların katılması ile 1825 parselin satışı gerçekleşmiş olduğundan bu husus vasiyetnameden rücu niteliğinde değildir. Ancak, TMK'nun 600.maddesi kapsamında "vasiyetnamenin yerine getirilmesi" davasında gözönünde tutulur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, muris ....tarafından noterde düzenlenen 12/03/2013 tarih ve 8086 sayılı vasiyetnamenin iptali talep edilmiştir. Mahkemece; davanın reddine verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar....

                Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda; muris ...'a ait 09/03/2010 tarihli vasiyetnameye ilişkinlh Hukuk Mahkemesinin 2012/24 E.–2012/216 K.sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de; hüküm, taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir....

                  Noterliği ile 18 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenen düzenleme şeklinde vasiyetnamenin özellikle murisin hastalıkları nedeniyle fiili ehliyetine sahip olmaması ve kanuna aykırı olması nedeniyle iptali isteminden ibaret olduğu, dayanak vasiyetnamenin incelenmesinde TMK.nun 532 vd. maddelerinde düzenlenenen düzenlenme şeklinde resmi vasiyetnamenin yasal (şekil) şartlarını taşıdığı, gerek tanıkların birbiriyle bütünlüklü ifadeleri, gerekse Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu raporuna göre muris T6'nin vasiyetnamenin düzenlendiği tarih itibariyle fiil ehliyetine sahip olduğu bildirilerek davacı yanın yasal koşulları oluşmayan davasının reddine karar verilmiştir....

                  nün 17.1.1998 tarihli vasiyetname ile davacının mirastaki saklı payını ortadan kaldırıp, TMK hükümlerine aykırı olarak 2 çocuğuna bıraktığını, TMK 506.maddesi hükmüne göre saklı payında müteveffanın tasarruf yetkisi bulunmadığını, davalıların açtığı vasiyetnamenin tenfizi davasında kendisine vasiyetnamenin iptali davası açmak üzere süre verildiğini belirterek; vasiyetnamede saklı payına tecavüz eden kısmın iptali ile yasada kendisine tanınan saklı payın iadesine ve bu payın korunması ile vasiyetnamenin bu yönde iptali yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar cavabında, davacının miras için babaları ile evlendiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, vasiyetnamenin aynen uygulanmasının sağ kalan eşin saklı payını ortadan kaldırdığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri TMK'nun 557 ve 558.maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu