TMK’nın 542. maddesinde; Mirasbırakanın, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebileceği, vasiyetnamenin tamamından veya bir kısmından dönülebileceği belirlenmiştir. Somut olayda; muris tarafından ilk olarak 25/06/2009 tarihinde, lehtarının ... olduğu vasiyetname düzenlendiği, daha sonra davaya konu 16/09/2014 tarihli önceki vasiyetnameden rücu edildiğine dair beyanını içeren düzenleme şeklinde ölüme bağlı tasarrufta bulunulmuştur....
Somut olayda ise; Antalya 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/351E sayılı dava dosyası ile Antalya 3.Noterliğince tanzim edilen 25.06.1984 tarihli vasiyetname, 09.01.1989 tarihli bu vasiyetnameden rücu senedi, yine aynı noterlikçe düzenlenmiş 27.06.2003 tarihli vasiyetname ile, Antalya 2.Noterliğince tanzim edilen, 12.04.2005 tarihli bu vasiyetnameden rücu senedi açılıp okunmuş ise de hüküm taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir. O halde mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, davacının alacak hakkının doğduğu tarih, murisin vasiyetnameden rücu ettiğine ilişkin vasiyetinin öğrenildiği tarihtir. Davacının Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/723 E., 2016/159 K. sayılı dosyasına sunulan beyan dilekçesi ile murisin vasiyetnameden rücu ettiğini Eylül 2015 tarihinde öğrendiğine ilişkin beyanı ile zamanaşımı süresi işlemeye başlamıştır. Bu tarihte işlemeye başlayan zamanaşımı süresi davacının söz konusu taşınmazın mülkiyetinin tespitine ilişkin davanın açılması ile kesilmiştir. Dolayısıyla zamanaşımının kesilmesine neden olan olayın son bulması ile mevcut dosyada davada verilen kararın kesinleşmesiyle yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlamıştır. 5....
Öyle ise murisin sağlığında kat'i satış olarak gerçekleştirdiği işlemle (sözleşmeyle) henüz ifa aşamasına gelmeyen vasiyetnameden rücu ettiğinin kabulü gerekeceği kuşkusuzdur.(TMK.'nın 544/2 maddesi). Vasiyetçi her ne kadar vasiyetnameden, vasiyetname ile bağdaşmayan bir hukuki tasarrufla rucu edebilirse de, o tasarrufun hukuki sonuç doğurabilmesi daha açık bir anlatımla vasiyetnameyi ortadan kaldırabilmesi için sonradan yaptığı hukuki tasarrufun geçerli olması gerekir....
ın ise, açılma dosyasında vasiyetnameye karşı beyan da bulunması için davetiye çıkartıldığı, davetiyenin 24/02/2009 tarihinde tebliğ edildiği, 21/05/2009 tarihinde de vasiyetnamenin açılmasına karar verildiğini, böylece yukarıda bahsi geçen bir kısım davacılar 03/02/2009 tarihinde vasiyetnameden haberdar olup öğrendiklerini davacı Yaşarın ise 24/02/2009 tarihinde vasiyetnameden haberdar olup öğrendiğini, eldeki davanın açılış tarihi olan 20/05/2010 tarihi itibariyle TMK. 559.maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre davacılardan ... dışındaki davacılar yönünden kurulan hükümde isabetsizlik yoktur....
nın 05.05.1993 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile 1825 parseldeki 20/120 payını davacı kızlarına, 4 parseldeki ev ve dükkanın ½ sinin davalı oğlu Aydoğan'a, diğer ½ sinin davacı kızlarına vasiyet ettiğini, vasiyetnameye konu 1825 parseldeki taşınmazın murisin sağlığında ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satıldığını, bu şekilde vasiyetnameden dönüldüğünü belirterek 05.05.1993 tarihli vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, 1825 parselin murisin kendi iradesi ile satılmadığını, diğer paydaşların sattığını beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile vasiyetnameye konu taşınmazın satılması nedeniyle murisin sonradan yaptığı tasarruf ile vasiyetnameden döndüğünden bahisle 05.05.1993 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 05.05.1993 tarihli vasiyetname ile muris...., 1825 parseldeki 20/120 payı davacı kızları ...'...
Noterliğinin 14/09/1992 tarih, 38494 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile 08/05/2001 tarih, 9470 yevmiye numaralı vasiyetnameden rücu senedinin iptali davası açılmış, yapılan yargılama sonucu 30/03/2017 tarih, 2012/507 Esas 2017/116 Karar sayılı ilam ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, verilen karar 22/05/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Bilindiği üzere, vasiyetnamenin iptali sebepleri TMK.nun 557. maddesinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Maddede "vasiyetnameden rücu" hususunun vasiyetnamenin iptalini gerektirdiği belirtilmemiştir. Kural olarak, anılan hüküm dışında bir nedenle vasiyetnamenin iptali istenemez ve hakim bu nedenlerle bağlıdır. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Yine TMK.nun 542. Maddesine (eski MK.nun 489. md.) göre de miras bırakan vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; tenkis (vasiyetnameden kaynaklanan) istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın vasiyetnameden kaynaklanmış bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 12/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 24/08/2011 tarih ve 012369 yevmiye sayılı vasiyetnameden dönmeye ilişkin ikinci bir vasiyetname yaptığını ve ilk yaptığı vasiyetnameden döndüğünü, işbu vasiyetnamenin İzmir 9. Sulh Hukuk mahkemesinin 2016/25- 269 E.K.sayılı dosyası ile açılarak, karara bağlandığını, davacının murisin yasal mirasçısı olmadığı ve taraf sıfatı taşımadığı için İzmir 9....