WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinden 18.07.2017 tarihinde 16850 yevmiye numaralı evrak ile aynı noterlikte 19.11.2013 tarihinde 27860 yevmiye numarası ile yapmış olduğu vasiyetten döndüğünü, davacı tarafın baskı altında vasiyetnameden döndü ifadesi kötü niyetli ve dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu, müddei iddiasını ispatla mükellef olduğunu, vasiyetnamede ölüme bağlı bir tasarruf olduğu, vasiyet bırakın istediği zaman vasiyetnameden dönme hakkına sahip olduğunu, dolayısıyla davacının vasiyeti baz alarak tapunun kendi adına tescilini istemesi kanuna olmadığını, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "…dava, miras paylaşım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Türk Medeni Kanunun 676. maddesine göre mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, yaşlı ve alt soyu bulunmayıp eşinin de yatalak olduğunu, eşinin durumuna düşmesi halinde kendisi ve eşiyle kimsenin ilgilenmeyeceği hissine kapılarak maliki olduğu 273 ada 43 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini, davalı Cemiyetin huzurevinde kalmak amaç ve iradesiyle, vasiyetname yoluyla bağışlama cihetine gittiğini, bu hususta 19.02.2013 tarihli vasiyetnamenin düzenlendiğini, ancak aynı tarihte kendisinden hile ile alınan vekaletnameye istinaden taşınmazın çıplak mülkiyetinin 05.03.2013 tarihinde tapuda bağış yoluyla davalıya geçirildiğini, daha sonra huzurevinde kalma isteğinin davalı tarafça reddedildiğini, ihtarname keşide ederek vasiyetnameden rücu ettiğini, vasiyetname sırasında hile ile vekaletname alınmak suretiyle iradesi fesada uğratıldığı gibi bağış koşulunun da yerine getirilmediğini ileri sürerek dava...

    Sulh Hukuk Mahkemesince, dosya içerisinde mevcut vasiyetnameden müteveffanın “... Mahallesi,...Sokak,... Sitesi A Blok Kat:4 D:7 Körfez/Kocaeli” adresinde ikamet ettiği, böylece Türkiye'deki son yerleşim yeri adresinin “...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 596. maddesine göre, "Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur." Aynı Kanun’un 19/1. maddesine göre de, "Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir."...

      Davalı, muris ... tarafından 1995 yılında evlat edinildiğini, murisin vefatından sonra çıkarmış olduğu veraset belgesi uyarınca tapuda kayıtlı taşınmazların adına intikalini yaptırdığını, vasiyetnameden mahkemeden gelen dava dilekçesi ile haberdar olduğunu, vasiyetnamenin iptali davası açacaklarını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.10.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat... ile temyiz edilen davacı Darrüşşafaka Cemiyeti vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

        Mahkemece; müteveffa tarafından; 1978 ve 1980 yıllarında düzenlenen vasiyetnameden sonra düzenlenen 7 Kasım 2000 tarihli vasiyetnamelerde mensup mirasçı olarak atanan torunlar ... ve ... vekilince temyiz edilmiştir. Vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın, tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh hakimi tarafından açılır. Vasiyetname açılırken bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır ve okunur. (TMK.md.596) Vasiyetnamede vasiyet yerine getirme görevlisi atanmış ise, Sulh Hakimi tarafından bu görev kendisine bildirilir. (TMK.m.550/3) Vasiyetnameninn açılışını müteakip mirasta hak sahibi her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği tebliğ olunur. (TMK.md.597) Lehlerine karşılıksız kazandırma yapılan kimselerin ve mirasçıların adresleri belli değilse kendilerine vasiyet ilanen tebliğ edilir....

          Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili; mirasbırakan İbrahim Sedefçi'ye ait 27.09.2005 tarihli vasiyetnamenin; şekil eksikliği, ehliyetsizlik ve irade fesadı nedenleriyle geçersiz olduğunu, ayrıca mirasbırakanın vasiyete konu taşınmazını davacıya satış suretiyle devretmiş olması nedeniyle vasiyetnameden döndüğünü ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....

            Kurumu raporundan anlaşılmış ise de; ancak, davaya konu vasiyetnamenin düzenlendiği tarih ile murisin ölüm tarihi arasında yaklaşık ... yıl gibi bir süre geçtiği gözönüne alındığında murisin bu süre için de tekrar kendi evine döndüğü manevi ikrah altında bulunmadığı sürede söz konusu vasiyetnameden dönme imkanı varken dönmemesi karşısında vasiyetnamenin ayakta bulunduğunun (favor testamenti ilkesi gereğince) kabulü gerekip davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. . Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              .; vasiyetnameden önce ... ....Noterliği'nin 25.02.1975 gün ve 11378 sayılı vasiyetname zaptı ile el yazması 25.02.1975 günü vasiyetname düzenlemiş ve bu vasiyetname ... ....Sulh ... Mahkemesi'nin 1986/113 E-1987/126 Karar sayılı dosyasıyla açılıp okunmuş ve ....08.1987 tarihinde kesinleşmiştir. MK'nun 602.maddesi "..vasiyet alacaklısının dava hakkı ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesinden itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" denilmektedir. Davacılar vasiyetnameyi 1986 yılında öğrenmişlerdir. Eldeki dava aradan 24 yıl geçmekle ....03.2010 tarihinde açıldığı dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/684 Esas KARAR NO : 2021/1063 DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/08/2021 KARAR TARİHİ : 01/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İş bu dava, İ.İ.K 308/b uyarınca konkordatodan kaynaklı çekişmeli alacağın tahsili talebine ilişkindir. HSK 1. Dairesinin 03/04/2018 tarih 538 nolu kararı gereğince İİK 308/B maddesi uyarınca açılacak alacak davalarının konkordato davaları için yetkilendirilen mahkemelerce görülmesi gerektiğinden ve yargı çevremizde bulunan Bakırköy 1-2 ve 3 nolu Ticaret Mahkemeleri bu hususta görevlendirildiğinden, iş bu dosyanın belirtilen mahkemelere tevzii edilmek suretiyle Tevzii Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ticari krediden kaynaklı 319.079,24 TL asıl alacak ve kredi kartından kaynaklı 145.026,46 TL asıl alacaklar ile 5.495,15 TL işlemiş faiz ve 274,76 TL BSMV olmak üzere toplam 469.875,61 TL üzerinden ve ticari krediden kaynaklı asıl alacak olan 319.079,24 TL'ye takip tarihinden itibaren % 18,50 oranında temerrüt faizi işletilip faizin % 5 BSMV'si eklenerek yine kredi kartından kaynaklı asıl alacak olan 145.026,46 TL'ye takip tarihinden itibaren % 19,92 oranında temerrüt faizi işletilip faizin % 5 BSMV'si de eklenerek devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davacının gayri nakdi risk alacak talebinin kabulü ile 9 adet çek depo bedeli olan 54.000,00 TL nin banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine....

                    UYAP Entegrasyonu