Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir. Somut olayda; mahkemece vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de, vasiyetname ile lehine mal vasiyet edilen hak sahibi ... ile mirasçılardan ...'...
Mevki, 1050 parsel sayılı taşınmazı oğulları ... ve ... vasiyet ettiğini, vasiyetname kesinleşmiş olmasına rağmen davalının üzerine düşen edimi yerine getirmediğini belirterek, dava konusu vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu taşınmazın vasiyet alacaklıları ... ve ... mirasçıları olan davcılar adına tescilini talep etmişlerdir. Davalı, dava konusu ölüme bağlı tasarrufun yapıldığı tarihte miras bırakanın 72 yaşında olup tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca vasiyetname konusu taşınmazın tek bir taşınmaz olduğu halde sanki iki farklı taşınmaz gibi, önce tamamının mirasçı ..., ardından aynı taşınmazın 1/2'şer pay ile mirasçılar ... ve ... vasiyet edilidğini, bu çelişki nedeniyle vasiyetnamenin hükümsüz olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu ... ili ... ilçesi, ... Mahallesi, ......
Noterliği'nin 04/05/1999 tarih 832 yevmiye numaralı vasiyetnamenin aldatma sebebiyle geçersiz olduğunu, murisin bakıma ihtiyaç duymasından ötürü evlilik gerçekleştirmek maksatlı olarak davalı ile tanıştırıldığı, davalının, vasiyetnameye konu evin kendisine verilmesi şartıyla evliliği kabul ettiği, dini nikah ile birlikte yaşamaya başladıklarını, murisin kendisini de güvence altına almak adına vasiyetname düzenleme yolunu seçtiğini, vasiyetname tanzim tarihinden yaklaşık 4 ay sonra davalının evi terk ettiğini, evliliğin gerçekleşmediğini, murisin sonrasında felç geçirdiğinden vasiyetnameyi iptal edemediğini belirterek; vasiyetnamenin iptalini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinin 05/07/2006 tarih, .......... yevmiye numarası ile düzenleme şeklinde resmi vasiyetname düzenlettiğini, vasiyetnamenin Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesince açılmasına karar verildiğini; ancak, bu vasiyetnamenin okur yazar olan vasiyetçi için resmen düzenlenen bir vasiyetname ise de, TMK'da belirtilen resmi vasiyetname düzenlenmesine ilişkin şartlara uygun olmadığını ileri sürerek; davaya konu Adana 14. Noterliğince tanzim edilen 05/07/2006 tarih 21049 yevmiye nolu resmi vasiyetnamenin iptaline, mümkün olmadığı takdirde davalı H. R. T. e yapılan kazandırmanın saklı payını aşan kısmı ile davalı Y.. T..'e yapılan kazandırmanın orantılı olarak tenkisi ile mahfuz hissesine tecavüzün giderilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece söz konusu vasiyetname içeriğindeki ifade nedeniyle tavzih talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; dosya içerisindeki nüfus kayıt örneği ile vasiyetname birlikte değerlendirildiğinde muris ...'un ... isminde bir çocuğunun olmadığı, vasiyetnamede ... olarak belirtilen kişinin evlilik soyadının ... olduğunun da yine vasiyetname içeriğinde belirtilmesi karşısında ... ile ...'nın aslında aynı kişi olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki, karar başlığında da "... ..." değil "..." ismine yer verilmiş olup, hüküm kısmında ... ... isminin yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu değerlendirilmekle, tavzih talebinin kabulü ile hükmün 3. bendinde yer alan "...(...)" ifadesindeki "..." isminin "..." olarak düzeltilmesi gerekirken talebin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ek Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir.Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür....
in dayısı olduğunu, 17.04.2002 tarihli vasiyetnameye konu gecekonduyu dayısına para ödeyerek satın aldığını, tapusu olmadığı için daha sonra vasiyetname olarak kendisine verildiğini beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 17.04.2002 ve 02.06.2003 tarihli vasiyetnamelerin iptal talebinin reddine, tenkis yönünden; 52.453 TL'nin davalı ...'den, 77.291 TL'nin davalı ...'den tahsiline karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Davacıların murisi ..., ..... emeklisi olup, 1934 doğumludur. Noterden (resmi) düzenlediği 17.04.2002 tarihli vasiyetname ile "Sahibi olduğu, ancak belediyece tapusu verilmeyen ..., ..... evleri, H blok, 9.kat, D:38 nolu meskeni ...'ye", 02.06.2003 tarihli vasiyetname ile "..., A-18 blok, 2.kat, 116 nolu bağımsız bölümü ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı; 03.11.2004 tarihinde ölen miras bırakanı annesi ....k'in sağlığında, 17.05.2002 tarihinde yaptığı vasiyetname ile sahibi olduğu Köyceğiz, ... Mevkii, 55, 99 ve 131 sayılı parselleri davalıya vasiyet etmiş ise de, aldatma, zorlama ve baskı ile yaptırılması, murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte hukuki ehliyetinin bulunmaması ve şekil şartlarına da uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olan vasiyetnamenin iptaline, bu mümkün olmadığı taktirde saklı payının ihlali oranında vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 02.12.2004 tarihinde ölen mirasbırakanı ...’ın 13.12.1995 tarihli vasiyetname ile mallarını davalı oğlu ...’a bıraktığını, vasiyetname tarihinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca vasiyetname ile saklı paylarının zedelendiğini, tenkise tabi olduğunu ileri sürerek, öncelikle vasiyetnamenin iptalini, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamanin tanzim tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 2....
TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda; dava konusu vasiyetname, İstanbul 13. Sulh Hukuk Hakimliği'nin 2012/1004 esas - 2013/1105 karar sayılı ilamı ile açılıp okunmuş ise de hüküm taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile vasiyetnamenin açılması dosyası henüz derdest dava hükmündedir ve kesinleşmemiştir....