Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın yenileme kadastrosuna itiraz olduğu, yapılan incelemelerde dava konusu yerlerin zemindeki sınırları ilk tesis kadastrosundan beri değişmemiş sabit kalmış parsel sınırları olmadığı, yapılaşmalardan kaynaklı olarak zemindeki sınırların değişmiş olduğu, zemindeki sınırlara uyulduğunda kesinleşmiş tesis kadastrosu sınırlarının değişeceği, yenileme kadastrosunun kesinleşmiş tesis kadastrosuna uygun yapılması gerektiğinden zemindeki sınırlara itibar edilmesinin mümkün olmayacağının anlaşıldığı, zemindeki sınırlar ile yenileme kadastrosundaki sınırlar arasındaki farklılığın diğer bir sebebinin ise 1951 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarındaki haritaların 1957 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında aynen uygulanmasından kaynaklandığı, yenileme kadastrosunun kesinleşmiş tesis kadastrosu sınırlarına uygun olarak yapıldığı, dava konusu yerlerdeki yenileme kadastrosunun 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi ve Yenileme Yönetmeliğine...

    Davacı tarafın davasını Uygulama kadastro sonuçlarının askı ilan süresi içerisinde açtığı değerlendirilerek, uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden; mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan bilirkişi raporundan, dava konusu parsellerin, ada bazında değerlendirildiği geçerli ve zeminde sabit sınırlara göre işlem yapıldığı, ilk tesis kadastrosu sırasında dava konusu kısımların paftasında yol olarak bırakıldığı, yapılan yenileme çalışmalarında eski sınırlarla yeni sınırların hemen hemen aynı olduğu, bir hata bulunmadığı, 22/A çalışmalarında eski kadastro paftasında aynen uyulduğu, bunlar dışındaki miktar değişikliğinin sebebi ise önceki yıllarda kullanılan ölçü tekniği ile teknolojisinin ve alan hesaplama yönteminin teknik yönden yetersiz oluşundan kaynaklandığı, bu nedenle uygulama çalışmasının yönetmeliğe uygun olarak yapıldığının tespit edildiğinin rapor edildiği anlaşılmış olup, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin 22/A çalışmalarına...

    Orman İdaresi dava dilekçesinde, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ancak hem tesis kadastrosu hem de uygulama kadastrosu sırasında hata yapıldığını belirterek hem uygulama kadastrosunun iptalini, hem de taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir. Eldeki dava 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açıldığından, uygulama kadstrosuna itiraza ilişkin talebi inceleme görevi 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. maddeleri uyarınca kadastro mahkemesine aittir. Kadastro mahkemesinin görevi, teknik çalışmaları kapsayan yenileme işleminin kanuna ve yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığını belirlemek suretiyle sadece bu konuda davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir. Kadastro mahkemesinde uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....

      Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında zilyetliğinde bulunduğunu iddia ettiği eski 1412 parsel sayılı taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalıya ait eski 1313 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli eski 1412 parsel, yeni 6.529,92 metrekare büyüklüğünde 28254 ada 163 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, dava konusu taşınmazın sınır ve yüzölçümlerinin düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Davacı ... zilyetliğinde bulunan eski 1412 parsel (yeni 28254 ada 163 parsel) sayılı taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği iddiasıyla orman vasfıyla tescil edilen eski 1313 (yeni 28254 ada 169) parsel sayılı taşınmaza yönelik dava açmıştır....

        İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında.... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 2614 parsel sayılı 14.100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 194 ada 47 parsel numarasıyla ve 16.469,89 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın yüzölçümünün haklı bir nedene dayanılmaksızın artırıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır....

          Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

            Davacı, taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde 2009 yılında 2/B madde uygulama sahasında bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın 1944 yılında yapılan orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve aplikasyon işleminin ilk orman kadastrosuna uygun olduğu belirlenerek davanın reddine, tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 25.09.2009 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

              SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılarak kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sırasında; denetime veri teşkil edecek şekilde tesis kadastro ve uygulama kadastrosuna ait tüm teknik belge, tutanak ve haritalar eksiksiz olarak dosya içine getirtilmeden ve bilirkişilerce incelenip uygulanmadan, Yargıtay (kapatılan) 16....

              İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu