Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının aslı orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip, taşınmazın zilyedi davaya dahil edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın ... bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ve (B) ile işaretlenen bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına, (C) ile işaretlenen kesiminin tarla niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş hüküm, davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır....

    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının aslı orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilmiş ve taşınmazın zilyedi davaya dahil edildikten sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp 16.02.2007 - 19.03.2007 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğinin yasal hasım olduklarından yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....

      , bu nedenlerle, tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....

        Merkez ... mahallesi (Eski 63 pafta 2312 parsel) yeni 3270 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan yenileme kadastrosuna itiraz (3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi) davasının reddine; Dava konusu ... Merkez, ... mahallesi (Eski 63 pafta 2312 parsel) yeni 3270 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 22/a uygulama tutanağının tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline; 2- Davacı ... İdaresi tarafından ... Merkez, ... mahallesi (Eski 63 pafta 2312 parsel) yeni 3270 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan orman kadastrosuna itiraz ve 2/b çalışmalarına itiraz davasının kısmen kabulü ile; (a)-Dava konusu ......

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 28/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalar Kadastro Müdürlüğü'nce yapılan teknik işlemlerin denetlenmesini gerektiren davalar olup, bu teknik belgeler Kadastro Müdürlüğü'nde mevcut olan ve mahkemece de tarafların ileri sürüp sürmemelerine bakılmaksızın dosya içerisine getirtilmesi zorunlu olan belgelerdir. Davacı, dava dilekçesinde yenileme çalışmalarında yanlışlık yapıldığını iddia ederek, dava sebep ve delillerini de belirtmiştir. Bu halde ihtilafın niteliğine göre, davada 3402 sayılı Yasa'nın 28/2. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığının kabulü zorunludur....

            kadastrosuna itiraz davalarında vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsizliğine" değinilerek İlk Derece Mahkemesinin önceki kararı bozulmuştur....

              İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. 3....

                Kadastro Mahkemesince, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince ise davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından 33 parsel sayılı taşınmazın 1963 yılında yapılan arazi kadastrosunda 3195 m2 yüzölçümü ve meydanlık vasfıyla köy tüzel kişiliği adına tespit edildiği, yörede 3402 sayılı Kanun uyarınca yapılan 22/2-a çalışmaları sırasında ise 176 ada 5 parsel olarak 3262,10 m2 yüzölçümü ile aynı nitelikle tespit edildiği, 22/2-a uygulama tutanaklarının 22/07/2014 tarihinde 30 günlük parsel askı ilânına çıkartıldığı, davanın askı ilân süresi içinde 19/08/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğinde ve mülkiyete yönelik dava olduğundan görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....

                  İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

                  Hukuk Dairesinin 09/10/2019 tarihli, 2016/9644 Esas-2019/6219 Karar sayılı bozma kararında ve yerleşik diğer emsal kararları ile aynı Dairenin 03/04/2019 tarih, 2016/6519 Esas-2019/2422 Karar sayılı onama kararına konu olan Gemerek Kadastro Mahkemesi'nin 03/03/2016 tarihli, 2015/30 Esas-2016/17 Karar sayılı kararında vurgulandığı üzere, dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine olacak şekilde ortak sınırı değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, uygulama kadastrosu sonucunda, lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların davanın açıldığı sırada davacı tarafça bilinememesi halinde ise, Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabileceği kabul edilmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu