Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı ......

    Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 158 ada 3 sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukarıdaki esasa kayıt edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen kesiminin fındık bahçesi niteliği ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

      Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 160 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukarıdaki esasa kayıt edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen kesiminin fındık bahçesi niteliği ile ... oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve dahili davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

        Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 159 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukarıdaki esasa kayıt edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen kesiminin fındık bahçesi niteliği ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

          Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 160 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukarıdaki esasa kayıt edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen kesiminin tarla niteliği ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

            Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

              Uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin davalarda değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır....

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi gereğince kural olarak, her davada duruşma yapılması zorunlu bulunduğu, acele ve geçici nitelikteki işlerde, ancak kanunda belirlenen hallerde duruşma yapılmadan karar verilebilir ise de; uygulama kadastrosuna itiraz davalarında husumetten ret kararı kanunda belirlenen duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden bulunmadığı ayrıca davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğu, bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği, uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabileceği, bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle...

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ilk tesis kadastrosu ve uygulama haritası ortofoto harita üzerinde çakıştırıldığında herhangi bir hatanın bulunmadığı, sınırların yönetmelik hükümlerine uyduğu, davalı parsel yüzölçümünde meydana gelen artmanın ilk tesis kadastro esnasında ölçü ve alan hesaplamalarında klasik-grafik metot kullanılması, paftada çizim(tersimat) hatası yapılmış olmasının neden olduğu, dava konusu parselin dere tarafına herhangi bir müdahalenin olmadığı, uygulama kadastrosundaki teknolojiyle, yüzölçümünün doğru hesaplandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Anılan hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf istemi esastan reddedilmiş, bu karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

                  Davacı, Ek. 4. maddeye göre tutanak düzenlenen 3037 parselin sınırında, yine 2/B sahasında bulunan ancak tutanak düzenlenmeyen bölüme, kullanım kadastrosuna itiraz için yapılan askı ilan süresi içinde dava açmıştır. Mahkemenin, uyuşmazlığın orman kadastrosuna itiraz olduğu şeklindeki nitelendirmesi yerinde değildir. 3402 sayılı Yasanın 25. maddesine göre kadastro mahkemesinin görevi ve yetkisi, kadastro tutanağı düzenlendiği anda başlar. Dava konusu yere kadastro tutanağı düzenlenmediğine ve 3402 sayılı Yasanın 5, 10, 25, 26 ve 27. maddelerine göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme görevli olduğu halde, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 06/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu