Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmektedir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

    Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır” denilmektedir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ve tapu iptal ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....

      Anılan kanun hükümleri ve yasa koyucunun takip ettiği amaç gözetildiğinde, taşınmazın aynına ilişkin olan Uygulama Kadastrosuna İtiraz davasının yargılamasının duruşma açılmak suretiyle yapılması gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek dosya üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3. Öte yandan; kabule göre de, eldeki dava, uygulama kadastro tutanağının kesinleşmesinden sonra genel mahkemede açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. 4. İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar göz ardı edilerek, duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi ve davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun düşünülmemesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

        Dairemiz 04.07.2017 tarih ve 2015/16613 Esas, 2017/5086 Karar sayılı ilamıyla "kesinleşen uygulama kadastrosunun iptalini gerektirir bir durum bulunmadığına, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığına ve mülkiyet uyuşmazlıkları uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağına göre davanın reddine karar verilmesi" gereği ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılmış ise de davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri ile dosya kapsamından istemin mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece de dava, mülkiyete ilişkin olarak görülerek yazılı şekilde karar verilmiştir....

          Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; mülkiyete...

            Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu.....mahallesinde bulunan eski 1014 parselin, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanağındaki gibi 28115 ada 43 parsel sayısında ve 1831,45 m2 yüzölçümünde tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin tescile yönelik istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

              Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; mülkiyete...

                Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davalarında yapılan kadastro çalışmasının usul ve yasa ile teknik mevzuata uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapıldığı, mülkiyete ilişkin uyuşmazlıkların bu kadastro tespitinde Kadastro Mahkemesince incelenemeyeceği,uygulama kadastrosunun amacının kesinleşen tesis kadastrosundan kaynaklanan mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve bu nitelikteki mülkiyet uyuşmazlıklarının kadastro mahkemesinde görülemeyeceği, somut olayda davanın uygulama kadastrosu askı ilan süresi içerisinde açıldığı bilirkişi raporuna göre uygulama kadastrosu sınırları ile tesis kadastrosu sınırlarının birbiri ile uyumlu oldukları, tesis kadastrosu sınırları ile uygulama kadastrosu sınırlarının üst üste çakıştığı, yenileme çalışmalarında sınırlarda hiç bir değişiklik yapılmadığı, dava dilekçesindeki ve yargılama aşamasındaki davacı tarafın ilk tesis kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazlara uygulanması gereken Temmuz 1967 tarih sıra no; 3,...

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Uşak 1....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada Orman İdaresi taraf olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uygulaması yapılarak, uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde dava açılmış ise de dosyanın geçirdiği safahatta Kadastro Mahkemesince uygulama kadastrosuna ilişkin itiraz hakkında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda eldeki uyuşmazlık, uygulama kadastrosundan kaynaklanmayıp taşınmazın orman olduğu iddiası ile Hazine adına tescil istenmesi nedeniyle mülkiyete yönelik bulunduğundan 6831 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması gerekmektedir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20....

                    UYAP Entegrasyonu