Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... Köyü 101 ada 88 parsel sayılı 5900 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde tapu kaydı ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., bir kısmının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 12.05.1972 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20....

      Dava gerçek kişi tarafından Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre açılmış bulunan kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı tescil davası iken yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre genel arazi kadastrosu ile birlikte orman kadastrosuna başlanmış olması nedeniyle hem orman kadastrosu, hem de arazi kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Davanın kadastro mahkemesine aktarılması üzerine mahkemece dava yalnızca orman kadastro tespitine itiraz davası olarak nitelendirilip davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen tespit tutanağından çekişmeli yerin 106 ada 105 parsel numaralı ... Devlet Ormanı altında Hazine adına tespit edildiği, davacı ... tarafından kadastro tespitine itiraz davası açılmış olması nedeniyle tutanağın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözü edilen kadastro tespitine itiraz davası kadastro mahkemesinin 2006/78 esas sayılı dava dosyasında derdesttir....

        Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 09.06.1969 tarihinde ilan edilerek 09.06.1970 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Kadastro Yasasına esas olmak üzere 6831 Sayılı Orman Yasasına göre aplikasyon ve 2/B uygulama çalışmaları vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada taşınmazın temyize konu (A) bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/06/2006 gününde oybirliği ile karar verildi...

          Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1965 yılında seri bazında yapılıp 29/ 10/ 1966 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/01/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1965 yılında seri bazında yapılıp 29/10/1966 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 10 parsel sayılı 7.881,93 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen ...; ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak çekişmeli taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu taşınmazın kadastro tespitindeki niteliğinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Çekişmeli 224 ada 46 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama tutanağının aslı dosya içerisinde bulunmamaktadır. Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Bu nedenle sözü edilen parsele ait uygulama tutanağı aslının ve başka dosyada da davalı ise dava dosyasının, 2- 224 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin (tüm tedavülleri içerir tapu kütük sayfalarının) getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacılar ... ve ... vekili, 03.06.2013 tarihli dava dilekçesiyle, adlarına kayıtlı bulunan eski 1297 yeni 160 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, 12.400,00 m² iken bölgede 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastro çalışmaları sonucunda 8.625,15 m² ye düşürüldüğünü, aradaki 3.774,85 m²'lik farkın komşu 170 ada 6 parsel sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, ... aleyhine, ... Kadastro Mahkemesinin 2013/648 Esas sayılı dava dosyasıyla uygulama kadastrosuna itiraz talepli olarak dava açmış ve bu dava, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2013/491 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmiştir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; yörede 3402 sayılı yasanın 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tespitine karşı askı ilan süresi içinde açılan itiraz davasıdır. 2- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu ile, “sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygunluk göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi” amaçlanmakta; yani, taşınmazın zemindeki durumunu doğru olarak yansıtmayan haritası yenilenmekte, zemin ile harita uyumlu hale getirilmeye çalışılmaktadır. Daha açık ifade ile, uygulama kadastrosunda mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmemekte, taşınmazların geometrik durumunun tespitinde zemin ile pafta arasında görülen uyumsuzluğun giderilmesine çalışılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu