Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle tahliye emrinin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle birlikte davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davacının şikayeti usulsüz tebligat yönünden haklı, sonradan konusuz kalmış olsa da tahliye emrinin iptali istemi yönünden haksızdır. Bu nedenle kabul ret oranı 1/2 olarak kabul edilmiştir. Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, tahliye emrinin iptali istemi yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. .'' şeklindeki gerekçeyle '' 1- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/373 esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen tahliye emrinin tebliğ tarihinin 18/01/2022 olarak düzeltilmesine, 2- Tahliye Emrinin iptali istemi bakımından dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA'' karar vermiştir....

İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte senette lehtar olduğunu ancak protesto edilmediğini ve dolayısıyla alacaklının kendisini takip hakkı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, kambiyo hukuku bakımından şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. HMK 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında şüphe ve tereddütten uzak şekilde gösterilmesi usulen mecburidir. Somut olayda, dayanak Emet icra müdürlüğünün 2019/139 sayılı dosyasında ve dava dilekçesinde iki borçlu olduğu halde mahkemece tek borçlu davacı T1 hakkında hüküm kurulduğu ve karar başlığında yalnız T1'nin yer aldığı ayrıca davacı borçlular tarafından dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin de ileri sürüldüğü ancak ilk derece mahkemesince davacıların usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı ve hüküm kurulmadığı aşikardır....

    Kat:4, Ayvalık/Balıkesir" adresine değil de dargın olduğu eşi ve kızının bulunduğu mernis adresine tebligat yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından müvekkilin gerçekten bu konutta oturup oturmadığına ilişkin araştırma yapmamasının da kararın eksik ve hatalı olduğunun kanıtı olduğunu, usulsüz tebligata ilişkin taleplerinin kabulü halinde yetki ve borca itirazlarının hakkında tahkikat yapılarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16 ve 85. maddeleri uyarınca usulsüz tebligat ve taşkın haciz, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetleri ile İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraza ilişkindir. Karşıyaka 1....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/1276 ESAS- 2021/1658 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/28452 E. Sayılı dosyasında hakkında ilamsız takip yapıldığını, takip nedeni ile tarafına çıkarılan tebligat usulsüz olup, takipten 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyanla; tebligat usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz yapılan ödeme emri, kıymet takdir raporu, davet mektubu ile dosyada yapılan tüm işlemlerin iptaline, icra takibi ve kıymet takdirinden 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 19....

    -TL’lik icra takibi başlatılmış ve davalı şirketin (borcu kabul etmesine rağmen) hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli itirazı üzerine, takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı-borçlu şirketin itirazı üzerine taraflarınca itirazın iptali davası açmadan önce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereği dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecinin başlatılması için başvuru yapıldığını, ... numaralı arabuluculuk dosyasında tarafların anlaşamadığını ve işbu davayı açtıklarını netice itibariyle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bu durumda, icra emri ve kıymet takdir raporunun tebliği sırasında çarşıya gittiği bilgisine başvurulan komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30., 35. maddeleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, icra emri ve kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüz olması nedeniyle Teb. K'nun 32. maddesi de dikkate alındığında, şikayetin yasal 7 günlük sürede olduğu kabul edilmiştir. Davacıya gönderilen hesap kat ihtarının da "köy azası Necati Çelik imzasına" şerhi ile 23/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Tebligat Kanununun hangi maddesine göre yapıldığına ilişkin bir şerh ve açıklama bulunmadığı, bu yönüyle usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilmesi ve İİK'nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesi mümkün değildir....

      Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....

        Somut olayda borçlu adına çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligat, borçlunun “il dışında olduğu” tespiti 30/05/2015 tarihinde yapılmış olup, muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmediğinden Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre usulsüz olduğundan alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir....

          UYAP Entegrasyonu