Takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti neticesinde, ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.09.2012 tarih ve 2011/777 Esas, 2012/944 Karar sayılı kararı ile "taşınmazın 200.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına, borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna uygun kendisine taşınmaz alabilmesi için satıştan kalan 200.000 TL'nin kendisine ayrılmasına" karar verildiği, yine borçlu tarafından, ihaleden önce ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/755 Esas) yapılan başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayetinde bulunulup satışın durdurulmasının istendiği, mahkemece, satışın durdurulması talebi reddedilerek 02.12.2014 tarihinde (ihaleden sonraki tarihte) meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin, güncel verilere göre yeniden tespiti talepli olarak ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/280 Esas) yaptığı başvurunun ise, satış durdurulmaksızın...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 16/07/2020 tarihi olarak tespiti talebine ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....
Öncelikle Usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede; Şikayete konu ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "Gösterilen adrese gidildi. Adresin kapalı olduğu sebebiyle Hasan Edem muhatabın çarşı olduğu sözlü beyan etti TK. 21 Maddesi ve tüzük 28. maddesine göre Belceağaç Mahallesi Muhtarı İsmet Akgül imzasıyla teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılıp, Hasan Eden'e haber verilmiştir." şerhi ile 29/06/2021 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. Mahkemesinde davanın 14/07/2021 tarihinde açıldığı ve dava tarihinin ödeme emri tebligatına ıttıla tarihi olduğu davacı tarafça ileri sürülmüştür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili firma arasında yapılan ticari ilişki neticesinde, müvekkilinin bedel olarak aldığı çekin karşılıksız çıkmış olup, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davacı firmanın borca itiraz etmesine ve itiraz edilen icra dosyasında vekaletnameleri bulunmasına rağmen, tebligatın taraflarına değil asile yani müvekkili firmaya yapıldığını, tensip zaptı ve duruşma zaptının vekile değil asile gönderilmesinin usulsüz olduğunu, taraflarına tebligat gönderilmeden taraf teşkilinin sağlanması ve cevap dilekçesi için sürenin işletilmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu kabul etmediklerini, öncelikle vekile değil asile yapılan tebligatın usulsüz olması sebebiyle, cevap dilekçesinin kabulüne, davacının itirazının yasal süreler geçtikten sonra yapılması sebebiyle davanın reddine, Sakarya 3....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. (12 HD esas no: 2017/2996 karar no: 2018/6017) Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
Noterliğinin 21/09/2018 tarihli ve 06345 yevmiye nolu vekaletnamesi asıl olmayıp fotokopi olduğunu, 25/12/2018 tarihli dilekçede müvekkilinin imza örneklerinin bulunduğu kurumların bildirilmesine rağmen belirtilen kurumlardan imza örnekleri istenmeden imza incelemesi yapıldığını, mukayese imzaları içeren belgelerden sadece bir tanesinin senetlerin tanzim tarihine yakın olup diğer belgelerin tamamının tarihinin senetlerin tanzim tarihine yakın olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, birleşen dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir. İzmir 5....
Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir....
İstinaf Sebepleri Alacaklı, takip dosyası kapsamında usulsüz bir tebligat bulunmadığı, gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Tebligat Kanununa ve yönetmeliğe uygun olarak şikayete konu tebliğde, muhatabın adreste bulunmama sebebinin ne şekilde tespit edildiği anlaşılamadığı, bu durumda, yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerektiği, öte yandan davacı tarafın, takibin durdurulması yönündeki talebinin, usulsüz tebligat şikayetinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerektiği, takibin durdurulmasına yönelik iddiaların, icra müdürlüğünce değerlendirileceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve sair şikayetlere ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sair şikayet ve itirazlarda bulunulduğu halde, mahkemece maaş kesintilerinin iadesine ve takibin durdurulmasına şeklinde karar verilmiş, usulsüz tebligat şikayeti hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
Uyuşmazlığın, tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte borca itiraza ilişkin olduğu görüldü....