Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin 2. fıkrasında ise; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre tebligat yapılabilmesi, muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde ise, 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılacaktır ( Yargıtay 34 XX 708/10824 Esas 2021/10799 Karar)....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, aynı tarihli haciz işlemine karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, söz konusu talebin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/68 Esas 2013/232 Karar sayılı dosyasında görüldüğü, bir kısım mahcuzlar bakımından kısmen kabul kararı verildiği anlaşıldığından, kararda haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mahcuzlar ile istihkak iddiasına konu olan mahcuzlar karşılaştırılarak, haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mallar bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/42 D.İş Esas 2021/42D.İş Karar sayılı dosyada verilen ihtiyati haciz kararının kesin hacze dönüşmesiyle 10/11/2021 tarihinde Kütahya Domaniç 10 Yataklı İlçe Entegre Hastanesi inşaat mahallinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, bu husus haricen öğrendiklerini, yapılan haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile konulan haczin kaldırılmasına ve yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlgili T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosya bakımından üçüncü kişi konumunda olan T1nın haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olmadığını, bu sebepten haczedilmezlik şikayetinin davacının taraf sıfatına sahip olmaması nedeniyle dikkate alınmaması gerektiğini, T1 iddialarında özetle 'Biz hakediş ödedik o yüzden kalıplar bize aittir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, kural olarak usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK’nın 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde işlemi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği, esas icra dairesinin Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2020/18344 Esas sayılı dosyası olduğu ve kıymet takdiri tebligatının da bu dosya üzerinden çıkarıldığı, dolayısıyla işlemi yapan icra müdürlüğü Gaziantep İcra Müdürlüğü olduğundan usulsüz tebligat şikayeti yönünden de davanın Gaziantep İcra Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Mersin 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temlik eden ... ve temlik alacaklısı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu vekilinin ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ve senetteki imzanın borçluya ait olmadığını ileri sürerek tebligat tarihinin düzeltilmesine ve imza itirazı nedeni ile de takibin iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece temlik eden ... aleyhine olarak usulsüz tebligat şikayetinin ve imzaya itirazın kabulü ile adı geçen hakkında %20 orandan tazminata ve %10 para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ... mirasçıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı temlik alan alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında, şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Şikayetçinin eşinin vermiş olduğu 21/01/2015 tarihli dilekçe üzerine borçlu ...’in yargılama sırasında 30/10/2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Borçlunun ölümü ile İİK'nun 53.maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları vardır. Somut olayda takibin mirasçılara yöneltilmediği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin yaptığı araştırma ve alınan raporda tamamen haczedilmezlik şikayeti olarak davaya talep dışı devam ettiğini, inceleme ve değerlendirme yaparak bilirkişi raporunu da bu yönde hatalı olarak ele aldığını, bilirkişi raporunun talebi karşılamadığını, dosyada yapılan keşif ve bilirkişi raporu sonucunda müvekkilin çiftçilik yapması sebebi ile hacze konu traktörün İİK. m. 82/4 anlamında olunmadığını, hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, mahkeme adeta davayı şikayeti süreden red edebilmek için bir yol izlediğini, haczedilen menkul ve gayrimenkul malların miktar olarak alacaktan fazla olduğunu, dolayısıyla traktör üzerindeki haczin taşkın haciz niteliğinde olduğu nedenleri ile kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz nedeniyle haczin kaldırılması istemine ilişkindir....