Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı borçluların usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emrinin davacı borçlulara tebliğ tarihinin 09.03.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
tebligat şikayeti davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, takibe ve borca itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve teminat senedi iddiası ile birlikte, borcun ödendiği, borcun bulunmadığı belirtilerek itirazda bulunulmuş, ancak mahkemece, bu istemlerle ile ilgili herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için sözü edilen adrese öncelikle tebligat çıkarılıp tebliğ evrakının tebliğ edilemeden geri dönmesi gerekir. Olayımızda da davacıya çıkarılan ilk tebligat bila tebliğ iade edilmiş, bunun üzerine davacıya TK'nın 35/4 maddesine göre tebligat yapılmış olup davacı hem ilk tebligatın iadesi hususunun hatalı hem de ikinci tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmektedir. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir....
İcra Müdürlüğü’nün 2021/11030 E. sayılı dosyasının ve bu dosyadan yapılacak her türlü haciz vs. işlemin tedbiren durdurulmasına, yasaya usule ve hakkaniyete aykırı eksik inceleme sonucu hüküm kurulan yerel mahkeme kararının kaldırılarak İİK. Madde 58’e aykırı olarak düzenlenmiş ve usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin ve geçersiz ödeme emrine dayanan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
TK'nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur....
Hukuk Dairesi'nin 2012/7941 Esas sayılı ilamında azil ve feragatin geçerli olmadığının belirtildiği, tebligatın usulsuz yapıldığı yönündeki şikayetin ise süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 297/c maddesine ve T.C. Anayasası'nın 141/III. maddesine göre; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Borçlunun şikayet dilekçesinde belirttiği talepleri arasında alacaklı şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kalktığına ilişkin şikayeti bulunmakta ise de İcra Mahkemesi'nce bu konu karar gerekçesinde tartışılmamış ve bu hususta açıkça olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir Bu durumda, Mahkemece, borçlu vekilinin alacaklının tüzel kişiliğinin bulunmadığına yönelik şikayeti de incelenerek gerekçesi açıklanmak suretiyle, olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süreye tabi olup, sürenin geçirilmesi hak kaybına yol açacağından, şirketi müştereken temsile yetkili diğer temsilci ya da temsilcilerine ulaşılamaması halinde, sonradan diğer yetkili temsilci ya da temsilcilerin icazet vermesi koşuluyla şirket yetkililerinden biri şirket adına icra mahkemesinde borca itirazda bulunabilir. Somut olayda, itiraz ve şikayette bulunan T1 takip borçlusu olmadığı, dolayısıyla itiraz ve şikayetini şirket adına yaptığının kabulü gerekir....