DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı vekilinin 13/09/2021 tarihli ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 15/08/2022 tarihinde haberdar olduklarından bahisle 16/08/2022 tarihinde icra takibinin ve 103 davet kağıdının iptali istemli dava açtığı, dava dilekçesinin Bakırköy 11....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin usulsüz tebligat yönünden vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 28/01/2019 tarihinde muhtara tebliğ edildiğinin haricen öğrenildiğini, müvekkili şirketin adresinin 09/01/2019 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak değiştirildiğini, anılan icra takibinde ise ödeme emri tebligatının müvekkilinin eski adresine gönderildiğini, karşı vekalet ücreti kararının kaldırılması gerektiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının sadece usulsüz tebligat yönünden kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 13....
İcra Müdürlüğünün 2019/10169 E. ve 2019/10170 E. sayılı dosyalarında alacaklısı tarafından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin, ikametin bulunduğu yere tebellüğ edilmediğini, ödeme emrinin, takip borçlusunun ortağı olduğu şirket adresinin çalışanına yapıldığını, usulsüz tebligatın söz konusu olduğunu belirterek, usulsüz tebligattan kaynaklı itiraz süresinin muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü ile, borca ve ferilerine itirazlarının kabulüne, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı şirket bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen tebligatın usulüne uygun olduğu, usulsüz tebligat şikayeti reddedildiğinden yetkiye ve borca itirazının da ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/10/2020 tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmadığı anlaşıldığından yetkiye ve borca itirazının da reddine karar vermek gerektiği, davacı T1 bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ödeme emri tebliğ tarihine göre davacının yetki itirazı süresinde ise de itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan diğer borçlu SMDN Mücevherat...Ltd.Şti. Yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının HMK'nın 7/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile birlikte icra müdürlüğüne, takibi öğrenme tarihine göre yapmış oldukları itirazın süresinde kabul edilerek takibin durdurulması gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince icra takip dosyasında yapılan tebligata yönelik usulsüz tebliğe, takibin durdurulması ve taşınmazlara uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine, mahkemece verilen 04.08.2021 tarihli tensip ara kararıyla icra takip dosyasındaki satışa hazırlık ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına dair verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Yapılan incelemede; davacılara öncelikle TK'nun 10. ve 21. maddeleri gereğince bilinen adresleri itibariyle tebligat çıkarıldığı, bu tebligatların muhatapların "taşındı" şerhi ile iade edilmesi üzerine her iki davacıya mernis adresleri itibariyle TK'nun 21/2. maddesi gereğince mernis şerhli olarak 16/12/2021 tarihinde tebligatın yapıldığı, bu durumda ödeme emri tebliğ edilen adresin davacı borçluların mernis adresi olması karşısında borçlular adresten taşınmış olsa bile TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğ yapılmasında yasaya aykırı yön bulunmadığı ve yapılan tebliğ işleminde usulsüzlük olmadığı anlaşıldığından mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı bu nedenle borçlulara ödeme emrinin 16/12/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, davacı borçluların diğer itiraz ve şikayetlerini ise, İİK'nun 168 ve devamı maddeleri gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapmaları gerektiği ancak iş bu davanın 10...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber verilen komşunun kim olduğunun sıfatı ve isminin yazılı olmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, şikayetin süresinde yapıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dilekçesindeki taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti ile bonoya dayalı takipte borca itiraz ve takibin iptali taleplerine yöneliktir....
İcra Dairesinin 2020/840 esas sayılı dosyasına konu takibin ve tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini istediğini, takibin ve tebligatın usulüne uygun olduğunu, öncelikle davacının süresinde dava açmadığını, öte yandan davacı vekilinin takibin derdestliğine ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, alacak kalemlerinin birbirinden faklı olduğunu, daha önce durdurulan her iki takip ile ilgili itirazın iptali davası açtıklarını ve yargılama sürecinin devam ettiğini, davacı tarafın Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine aykırı şekilde usulsüz tebligat yapıldığına ilişkin beyanlarının da gerçeği yansıtmadığını, ilk tebligat iade döndükten sonra talepleri üzerine icra müdürlüğünce Ticaret Sicil Gazetesinden davacının adresinin sorulduğunu ve gelen yazı cevabına göre tebligat yapıldığını, icra dosyasından yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğunu beyan ederek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....