İcra Müdürlüğünün 2018/13202 E. sayılı takip dosyasından ödeme emrinin 16/11/2018 tarihinde daimi çalışan sıfatıyla Süleyman Akkurt'a tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin işyerinde Süleyman Akkurt isimli bir çalışanının bulunmadığını, SGK kayıtlarından bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkilinin bu tebliğden 17/05/2019 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptaline, şikayet tarihini kadar anılı icra dosyasında yapılmış olan tüm işlemlerin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT :Davalı vekiline dava dilekçesinin ve duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: *Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz ödeme emri tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
CEVAP : Davalı alacaklı T3 cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davalının mernis adresine gönderildiğini, davacının usulsüz tebligat yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı borçluya usulüne uygun tebligatın sağlandığını, usulsüz tebligat yapıldığı iddiasının tamamen hukuka aykırı ve kötü niyetli olup alacaklı müvekkilin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, mernis adresinin güncel olup olmadığından davacının sorumlu olduğunu belirterek, şikayetin reddine, takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K). Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin yukarıda açıklanan sebeple usulsüz tebliğ edildiği, Orhan Mahallesi muhtarının düzenlediği "tebligat tutanağı" başlıklı tutanak içeriğine göre şikayetçi borçlunun usulsüz tebligatı 19/06/2018 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından, mahkemece, davanın usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isabetli olmuştur. Dairemizce yapılan yargılama neticesinde; şikayetçi borçlu vekilinin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay 12....
usulü hakkında PTT duyurusunda da sanal ofislerde kendi personelini çalıştırmayan firmalarda şirketin yetkilisinin verdiği vekalet ile hareket eden bir personel olsa dahi tebligatın teslim edilmeyeceğine karar verildiğini, bu yerlerde ilanen tebligat ile ödeme emrinin tebliğinin gerektiğini, ayrıca söz konusu takibin konusuna, takibe konu borca, faize, faiz oranına, faiz türüne ve diğer tüm ferilerine itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetlerinin kabulü ile ödeme emrinin iptalini ve tebliğ tarihinin muttali oldukları 18.03.2021 tarihi olarak kabul edilmesini, İstanbul 3....
emrinin iptali ile, öğrenme tarihinin 09/09/2019 olarak düzeltilmesini istemiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı kooperatif tarafından davacı borçlu şirket aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2021/42675 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek no 7 ödeme emrinin gönderildiği, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Takip dosyasındaki davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin incelenmesinde şirketin Ticaret Sicildeki "Oymaağaç Mahallesi 5074 Sok....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık; bonoyu dayalı kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve fer'ilere itiraza, ayrıca takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. A) DAVACI TARAFIN ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ İLE BORCA VE FER'İLERE İLİŞKİN İTİRAZI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Bu yöndeki şikayet, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygun olduğunu, davacının dava dilekçesi ve sunduğu ihtarnamelerde dahi TK'nın 35. maddesi uyarınca tebligat yapılan adresi kullandığını, takipten 10/01/2020 tarihinde haberdar olunması nedeniyle gecikmiş itirazın 3 günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, dar yetkili icra mahkemesinde tanık dinlenilemeyeceğini beyanla, davanın öncelikle süresinde olmadığından usulden , aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, ödeme emrinin usulsüzlüğünün tespitine, usulsüz tebliğin 13/01/2020 tarihinde öğrenildiğinin kabulüne, sair itirazların reddine karar verilmiştir....
Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz dilekçesinde; borçlu adına takip tarihi itibariyle ve halen mernis adresi olan adrese ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligat zarfı üzerinde tebliğ tarihi ve tebliğ eden memurun adının ve sicil numarasının bulunduğunu, borçlunun babası ile aralarında hasımlık yaratacak bir husumet bulunmadığını, bu nedenle Tebligat Kanunu 39 uncu maddeye aykırılık bulunmadığını, borçlunun çalıştığı Doğuş Perakende A.Ş. adlı iş yerine 19.04.2019 tarihinde maaş haczi müzekkeresi gönderildiğini,borçlunun bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğunu, bir kişinin maaşı üzerine haciz konduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu'nun 10-16 ve 32, 39 uncu maddeleri. 3....