Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu durumda icra hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve tebligatın usulsüz olduğunu tespit ederse aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Bu nedenle, davacı dava dilekçesinde ödeme emri tebliğinden haberinin olmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini beyan ederek gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de, borçlunun talebi, hukuki nitelik itibariyle tebligatın usulsüzlüğü şikayetidir. TK'nun 12 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 21. Maddesi gereğince tebliğ memurunun yetkiliye tebligat yapamama sebebini mazbataya yazması yetmez. Ayrıca yetkiliden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişi olup olmadığını araştırması, varsa bu kişilere tebligat yapması gerekir....
65. maddesi uyarınca gecikmiş itirazlarının kabulü ile tebligat tarihinin 17.12.2018 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/502 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenmeksizin, bu dosya hiç değerlendirilmeksizin, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, takip dosyasındaki tebligatların usulüne uygun olduğu belirtilerek, gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yapılması gereken Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/502 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenerek, bu davada verilen karara göre gecikmiş itiraz davasının değerlendirilerek, karar verilmesinden ibarettir....
Mahkemece; Davacının; usulsüz tebligat şikayetinin reddine, gecikmiş itirazının reddine, borca itirazının reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
; gecikmiş itiraz taleplerinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 27/10/2021 olarak tespit edilmesine, müvekkili adına konulan hacizlerin fekkine, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itirazının ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, genel haciz yolu ile takipte her türlü itirazın İİK’nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.11.2021 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
Bu nedenle davacının gecikmiş itiraza yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesi'nin şikayeti nitelendirmesi ve gerekçesi hatalı olduğundan ilk derece mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davacının gecikmiş itiraz şikayetinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin tevziat saatinden sonra dönmeyeceğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emri dışında senet örneğinin yanlış geldiğinin araştırılmadığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; gecikmiş itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet ve borca itiraz niteliğindedir....
Davacı borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması HMK'nun 33.maddesi uyarınca hukuki vasıflandırmanın hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp başvuru bu haliyle 7201 sayılı yasanın 32. Maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir.(Hukuk Genel Kurulunun 05/06/2001 tarih 2001/12- 258 E , 2001/344 K sayılı ilamı). Borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....