İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2020 NUMARASI : 2020/217 2020/282 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacının dava dilekçesinde özetle; Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2017/2742 sayılı dosyasında yapılan takipte alacaklıya borcunu ödediğini ve borcunun kalmadığını, icra takibinin zamanaşımına uğradığını, haciz konulan taşınmazdan başka meskeni olmadığını belirterek usulsüz yapılan takibin ve meskeniyet iddiasının kabulü ile taşınmaz kaydına konan haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayeti kapsamındaki yapılan incelemede davacı asile 21/01/2022 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun halde yapıldığı bu sebeple meskeniyet şikayetinin son gününün 28/01/2022 olduğu davanın 29/01/2022'de açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikâyetin süreye tâbi olmadığını, mahkemenin süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, ayrıca tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
belirterek davanın kabulü ile tahrifat ve müvekkilinin ehliyetsizliği nedeniyle takibin iptaline, meskeniyet iddiasının kabulüne, kıymet takdirinin yeniden yaptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2018 NUMARASI : 2018/745 ESAS - 2018/695 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve küçükler aleyhine başlatılan takipte ödeme emri ve İİK'nın 103.maddesi gereğince düzenlenen haciz bildirim davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, borçluların takipten 24/09/2018 tarihinde haberdar olduklarını, takibe dayanak senedin “TL” olarak tanzim edildiği halde “Euro” olarak değiştirildiğini, bilirkişi incelemesi ile durumun tespit edilmesi gerektiğini, işlemiş faiz miktarı ve faiz oranının fahiş olduğunu belirterek tebliğ tarihinin 24/09/2018 olarak düzeltilmesine, itiraz ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde, İİK 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi, talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir....
borçlunun işyeri adresine çıkartıldığı ve sekreter Ceren Elmas imzasına tebliğ edildiğinin görüldüğü, tebliğ işlemleri bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre yapılmış ise de; tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışan olduğu belirtilen kişiye yapılmış olduğundan tebligat, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğundan, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin (22/12/2014) tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine ve kabul edilecek tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazlarının esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda, tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu taşınmazlara asıl takip dosyası olan Erdemli İcra Müdürlüğünün 2022/4336 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve kurallar gereğince anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Somut olayda, taşınmaza, asıl takip dosyası olan Erdemli İcra Müdürlüğünün 2022/4336 Esas sayılı dosyasından yazılan yazı ile doğrudan haciz konulduğundan, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve kurallar gereğince anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde, mahkemece; işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, şikayetçi borçluların ödeme emrinlerinin usulsüz tebliğ edildiğini, yetki itirazını, takibe dayanak senedin kasaya alınmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacıların aynı icra takip dosyası ile ilgili 03.04.2017 tarihinde borcaya ve imzaya itiraz ettikleri, itirazlar hakkında İstanbul 8....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının usulsüz tebligat iddialarının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinde borçlunun mernis adresinin tebligat adresi olarak belirtildiğini, borca, yetkiye ve imzaya itirazların süresinde yapılmadığını, gecikmiş itiraz ile usulsüz tebligat birbirinden farklı kurumlar olup, ileri sürülen taleplerin çelişkili olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulü ile, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden İzmir İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde icra müdürlüğü dosyasının yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Böyle hallerde, İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi, talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir....